Eskişehir’de kadınlar çocuk istismarını afla aklama yasa tasarısına karşı eylem yaptı. Eskişehir Demokratik Kadın Platformunun (EDKP) çağrısı ile bir araya gelen kadınlar, “Çocuk istismarını meşrulaştıracak bir düzenlemeyi aklınızdan bile geçirmeyin” dedi. Hamamyolu Yapıkredi Bankası önünde eylem yapan kadınlar, istismarın istisnası olamayacağını vurguladı.

EDKP adına basın metnini okuyan Şule Yapar, AKP’nin 17 yıllık iktidarı döneminin bütün baskıcı ve gerici uygulamalarını son dönemlerde çok daha fazla hissettiklerini söyledi. Karaman ve Adıyaman'da meydana gelen çocuk istismarlarında başta Ensar Vakfı olmak üzere bu durumu meşrulaştıran kurumların kapatılması için mücadele ettiklerini belirten Yapar, “Şiddete uğrayan, tecavüz edilen kadınların ve çocukların faillerinin hesap vermesi için sokaklardan ve adliye koridorlarından ayrılmadık. Ancak bugün görüyoruz ki; tecavüz edenlere daha ağır cezai yaptırımlar uygulanmak yerine tecavüzcüleri aklama ve meşrulaştırma yoluna gidiliyor” dedi. 2016 yılında bir gece yarısı meclise sunulan ve tecavüzcülere evlilik halinde af getiren yasa tasarısını kadınların OHAL koşullarına rağmen sokakları, meydanları ve meclisi kuşatarak geri çektirdiğini hatırlatan Yapar, 2016 yılında kadınların mücadelesi ile geri çektirilen 2018 yılında tekrar gündeme getirilmeye çalışılan “tecavüz af yasası”nın seçim öncesi tekrar gündeme getirilmek istendiğini vurguladı.

ÇOCUKLARIMIZI KİRLİ SİYASETİNİZE ALET ETTİRMEYECEĞİZ

Çocuk istismarının hem Türkiye Anayasası'nda hem de uluslararası belgelerde çocukların korunması ve yararlarının gözetilmesi açısından büyük önem taşıdığının altını çizen Yapar, çocuğun cinsel istismarının ‘insanlık suçu’ kapsamında olduğuna dikkat çekti. “Adı üzerinde 'çocuk'tan bahsedilirken 15 yaş altındaki henüz ergin olmayanların kendi rızalarıyla bir ilişkiye girmesini olağan bulan; ancak bu yaştaki çocukları değil onlara tecavüz edenleri, onlarla evlenmek isteyenleri kollayan bir siyaset fikrinin yarattığı tahribat bu konuda yapılacak yeni kanunların güvencesidir” diyen Yapar, yaratılan bu gerici ve faşizan zihniyetin çocuklar ve toplum üzerindeki tahakkümünün kabul edilemez olduğunu söyledi. Dinsel referanslar eşliğinde tecavüzün meşrulaştırılması için ortaya atılan gerekçelerin tartışmaya dahi açılamaz olduğunu kaydeden Yapar, açıklamasına şu sözlerle devam etti: “Buz dağının görünen yüzünde ki % 5 lik rakamlara göre bile ülkemizde her yıl 9 bin çocuk istismara uğrarken, çocukları koruyamayanlar bugün karşımıza tecavüzcülerin hak savunucusu olarak çıkmakta ve bunu da hala çocuk olduğunu kavrayamadıkları bireylerin rızasına dayandırmaya çalışmaktadırlar. Mağdur ettikleri çocukların rızalarına muhtaç olacak kadar kirli siyaset yapanlar bilmedirler ki, bu çocukların mağduriyeti var olan tecavüzcü, gerici ve cinsiyetçi politikalardan kaynaklanmaktadır. Bu sebeple diyoruz ki çocuklarımızı kirli siyasetinize alet ettirmeyeceğiz.”

KADINLARA VE ÇOCUKLARA REVA GÖRÜLEN BU TECAVÜZ DÜZENİNİ KABUL ETMİYORUZ

Önceliklerinin çocuklar olduğunu vurgulayan Şule Yapar, çocukların özgürce ve sağlıklı bir toplumsal ortamda büyüyebileceği bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Yapar, “Yiyecek bulamayan, okula gidemeyen, zorla çalıştırılan, dövülen ve tecavüze uğrayan bir çocuğun çıkaramadığı ses olacağız, olmak zorundayız. Kadınlara ve çocuklara reva görülen bu tecavüz düzenini kabul etmiyoruz. Tecavüzcülerin salıverilmesine, kadınların ve çocukların meclis onayı ile tecavüzcülere, istismarcılara teslim edilmesine izin vermeyeceğimizi bildiriyoruz. Siyasi iktidara ve muhalefet partilerine sesleniyoruz; çocuk istismarını hiçbir şart ve koşulda meşrulaştıracak bir düzenlemeyi kabul etmiyoruz ve diyoruz ki aklınızdan bile geçirmeyin!” dedi.