Divriği Kültür Derneğinden 8 Mart etkinliği: Vardık, varız, var olacağız
Divriği Kültür Derneği 8 Mart etkinliği düzenledi. Etkinliğe, Emek Partisi Milletvekili Sevda Karaca ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu konuşmacı olarak katıldı.

Divriği Kültür Derneğinin (DKD) çağrısıyla, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadınlar, Cemil Candaş Kültür Merkezinde bir araya geldi.

Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca ve DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun konuşmacı olduğu 8 Mart programında Divriği Kültür Derneği Kadın Korosu ve Bedriye Alkan sahne alırken, etkinlik girişinde de kadın mücadelesini temsil eden bir fotoğraf sergisi hazırlandı.

Açılış konuşmasını yapan DKD Genel Başkanı Orhan Akkaya, artan kadın cinayetlerine tepki göstererek, artan şiddetin nedeni olarak “Bu çürümüş düzenin ürünüdür” yorumunu yaptı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca’nın konuşmacı olduğu söyleşinin moderatörlüğünü DKD Başkan Yardımcısı Türkan Solmaz yaptı.

“KADINLAR UCUZA VE GÜVENCESİZ ÇALIŞTIRMAYA MAHKUM EDİLİYOR”

Konuşmasında işçi kadınların yaşadığı yoksulluğa, eşitsizliğe dikkat çeken Çerkezoğlu,"65 milyon çalışma çağındaki nüfusun sadece 22 milyonu kayıtlı istihdamda, kadınlar için durum daha vahim. Kadınların istihdama katılım oranı oldukça düşük. Kadınların geliri hep ikinci gelir olarak görülüyor. Ucuz çalıştırmanın hedefinde hep kadınlar var” dedi.

Esnek, evden çalışma gibi istihdam biçimleriyle kadınların güvencesiz ve ucuza çalıştırıldığını söyleyen Çerkezoğlu, “Bugün her 5 kadından 1’i güvenceli istihdam içerisinde. Bizler aynı işi yaptığımız erkeklerden daha güvencesiz yaşıyoruz demek bu. Kadınların çalışmasının önündeki en büyük engel, ev işleri, çocuk yaşlı bakımı yükünün kadının üzerinde olması ve bu yükün kadınların üzerinden alınması içi sosyal politikalar uygulanmıyor. Bu sosyal politikalar uygulanmadığı sürece, biz bu olumsuz tabloyu ortadan kaldıramayacağız. Bizim eşitlik talebimizin çalışma hayatında karşılığını bulabildiği bir mücadele süreci büyütmek gibi bir sorumluluğumuz var” dedi.

“ÇÖZÜM ÖRGÜTLÜ MÜCADELE”

Kadına yönelik şiddetin arttığı tablo karşısında kadınları koruyan yasaların ve kazanımların gasbedilmesine de tepki gösteren Çerkezoğlu, “İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanmasını istiyoruz. ILO 190’nın maddelerinin toplu sözleşmelerimizin maddesi haline getirmek için mücadele ediyoruz. Eşitlik için, adalet için, özgürlük için mücadele veriyoruz. Biliyoruz ki bu eşitsizliğin karşısında çözüm örgütlü olmak, sendikalı olmaktır” dedi. Sendikalarda kadınların daha çok söz ve karar aldığı uygulamanın gerçekleşmesi için de mücadele yürüttüklerini ifade eden Çerkezoğlu, “Kadınların sendikaları da değiştirdiği dönüştürdüğü bir mücadeleyi hayata geçirmek istiyoruz” diye seslendi.

Sanayilerde 24 saat açık kreşler, yerel yönetimlerde daha çok kreşin açıldığı, eş değerde işe eşit ücret, ILO 190’nın imzalanması, kayıtlı tam zamanlı istihdamın sağlanması taleplerini “hedefleri” olarak açıklayan Çerkezoğlu, “Kadın mücadelesinin bütün birikimlerinden, mücadelelerinden aldığımız güçle, kadın dayanışmasıyla yürüyoruz, yaşasın 8 Mart yaşasın örgütlü mücadelemiz” diye konuştu.

“KADINLARIN, ÇOCUKLARIN YAŞADIĞI HUKUKSUZLUKLARA KARŞI ÖNERGELER REDDEDİLDİ”

Emek Partisi Antep Milletvekili Sevda Karaca ise kadınların ve kız çocukların maruz kaldığı şiddeti, eşitsizliği hatırlattı “Bu memlekette kadın işçilerin emeklerinin karşılığını alamadığı, örgütlenmek istediğinde de sadece patronlarından değil; sendika bürokratlarıyla, iktidar güçleriyle de karşı karşıya kaldığını görüyoruz. Geçtiğimiz günlerde Malatya’da iki işçi kadın sendikal faaliyet nedeniyle karakola çağrıldı. Ama kadınlardan önce karakola kadınların babalarını, kocalarını çağırdılar. Kadınlar ise ‘biz seçtik bu sendikayı, biz emek veriyoruz, bir suç varsa ortada karşı karşıya gelmeniz gereken de biziz’ yanıtını verdi. Öte yandan geçtiğimiz günlerde ortaya çıktı; 16 yaşındaki bir çocuk cinsel istismar sonucu hamile kaldı. Gebeliğin sonlandırılmasını istediler ancak mahkeme süreci uzatıldıkça uzatıldı ve çocuk zorla doğurtuldu. Zorla kız çocuğundan anne yaratan bu yargı bürokratları bu noktada doğmamış bebek için ‘çocuğun üstün yararı’ diye karar verdiklerini açıkladı” dedi.

Kadınların ve kız çocukların yaşadıkları bu hukuksuzlukları ve maruz kaldıkları suçlar karşısında ise Meclis’te Cumhur İttifakı vekillerinin hiçbir önergelerini kabul etmediklerini söyleyen Karaca, “Komisyonda anlattık, soru önergeleri verdik. Bir tanesi bile kabul edilmedi. Tamamı Cumhur İttifakı vekilleri tarafından reddedildi” ifadelerini kullandı.

“KARANLIK VARSA UMUT DA VAR”

Bu karanlık tablonun karşısında “Direnç noktaları da var” diyen Karaca, umutsuzluğun her gün örgütlenmeye çalışıldığı memleket ortamında kadınların mücadelesinin umut yarattığını söyleyerek şöyle devam etti: “Bugün tek adam siyasetinin yukarıdan aşağıya her tarafımızı zorbalıkla sardıkları ve hayatımızı kabusa çevirdikleri noktada kadınları sadece seçimden seçime hatırlayan, birer yurttaş gibi değil de iradesini teslim etmekle sınırlı olduğu bir oy deposu olarak gören, bizi sadece seçmene indirgeyenler var. Bizi bugün sadece seçmene indirgeyenler, şunu unutuyor: Bugün AKP’nin geçiremediği bir tane önerge var; Çocuk istismarını evlilikle meşrulaştırmak için tam üç kez bu iktidar girişimde bulundu. Kadınlar bunu durdurabildi. Bunu mümkün kılan kadınlar; ocu bucu, şuralı buralı diye ayrılmadan yan yana geldi. Bugün okullarda bir öğün ücretsiz yemek her çocuğun hakkıdır diyor şimdi herkes. Bu talebin herkesin dilinde olmasını sağlayan neydi? Sadece seçmen delegesinde kalmayan, tüm sıkıntıları kader diye okumayan değiştirmek için mücadele olanağını yaratan kadınlardı. Önümüzdeki dönem eğer umutsuzsak buraya bakalım. Bu mücadele örneklerimizi, bu salonu tekrar hatırlayalım.”

“Kadınların sesi kısılıyorsa korolar kuruyoruz, kadınlar şiddete uğruyorsa mahallelerde dayanışma dernekleri kuruyoruz, çocuklar açsa yüz binlerce imza toplayıp meclisin önüne koyuyoruz. Bunlar bizim umut damarlarımız” diyen Karaca sözlerini şöyle sonlandırdı: “Herkes bizim üzerimize bir yenilgi örtüsü atmak isterken, 8 Mart’ta emekçi kadınların mücadele tarihine sarılıyoruz. İşte bu 200 yıllık tarihin bize öğrettiği şeye bugün daha çok sarılma vakti. Biz tarihin umutsuzları değil, 8 Mart gibi tarihleri var eden, hayatı yeniden üreten kadınlarız. Vardık, varız var olacağız” dedi.


Söyleşinin ardından buluşma kadın korosuyla devam etti.

Divriği Kadın Korosu eşliğinde kadınlar yaklaşan 8 Mart’ı söyledikleri türkülerle selamladı.

Fotoğraflar:Evrensel