Dilara Günana’nın babası: Planlı bir cinayet
Elâzığ Kadın Platformu kaybolduktan 7 gün sonra cenazesine ulaşılan Dilara Günana’nın ailesini ziyaret etti. Kızının planlanarak öldürüldüğünü söyleyen aile, destek çağrısında bulundu.

Elâzığ Kadın Platformu olarak geçtiğimiz haftalarda günlerce kendinden haber alınamayan, kaybolduktan 7 gün sonra, Anneler Günü’nde toprağa gömülmüş cenazesine ulaşılan gencecik bir kadının Pertek’te yaşayan ailesine dayanışma ziyaretinde bulunduk. Ailenin yaşadığı acıyı gördükçe bizler de onlarla birlikte aynı acıyı yaşadık. Dilara, katil zanlısı olarak tutuklanan Volkan Kaplan ile bir arkadaşlık yaşasa da evlenmek istememişti, cinayet sonrası ailesinin beyanı da bu yönde oldu. Olayın “Bir cinnet cinayeti” algısıyla medyada kendine yer bulması nedeniyle daha büyük acı yaşayan, gerçeklerin açığa çıkmasını isteyen anne ve baba kızlarının katledilmesiyle ilgili birtakım ayrıntıları da anlattı bu ziyarette.
25 yaşında olan Dilara’nın 7 yaşında bir kızı vardı, kızının babası yurt dışında yaşıyor. Aile Pertek’te yaşarken Dilara Elâzığ’da çalışıyor ve kirada oturuyordu. Baba Fevzi Günana Elâzığ’da yaşayan kızının yanına ara ara gittiğini, Dilara’nın kendilerinin baktığı kızını görmek için yanlarına geldiğini söyleyerek kızının nasıl da hayat dolu olduğunu anlattı: “Torunumu kızım ve annesi birlikte büyüttü. Dilara neşeli, sporu seven, cıvıl cıvıl, sevgi dolu ve çok iyi niyetli bir çocuktu. Kızımı, gülümü soldurdular. Sanık Volkan Kaplan ile kızım arasında bir arkadaşlık varmış. Dilara’nın kaybolduğu gün onu arayıp annesinin hasta olduğunu söylüyor, daha sonra anne ‘Hastayım gel, biraz bana bak’ diyor. Kızımı kandırıp köye çağırıyorlar, Dilara köye gidiyor.”

Dilara’nın telefonuna ulaşamayınca aile hemen emniyete başvurmuş. Dilara’nın Kaplan ailesinin evine gittiğini öğrenince köydeki eve gitmişler. Kızlarıyla ilgili bilgi almak istediklerinde bir şey bilmedikleri cevabıyla karşılaşmışlar. Baba devam ediyor: “Aile o kadar soğukkanlıydı ki, katilin annesi dizlerine vurarak ağıt yakıyordu. Şimdi düşününce beynim donuyor. Dilara’nın eve dönmek istediğini, ‘Araç çağıralım seni eve bıraksın’ dediklerini, ancak Dilara’nın ‘Taksici arkadaşım var, gelir beni alır, siz işlerinizi halledin’ dediğini, kendilerinin hayvanları sağmaya gittiğini, Dilara’yı bir daha görmediklerini anlattılar. Taksici arkadaşı kim onu da bilmiyoruz. Ve tüm bu yalanları söylerken çok rahatlardı. Kızımın telefonunu da yakmışlar. Bunu planlamadan yaptıklarına inanamıyorum. Kızımı darbetmişler, yüzünde morluklar ve boynunda iz vardı, boğmaya çalışmışlar sanki. Daha sonra ensesinden silahla ateş etmişler, kurşun çenenin altından çıkmış. Ve dağa götürüp gömmüşler.”

GERÇEK ADALET İSTİYORUZ

Volkan Kaplan’ın cinayeti tek başına işlediği söylense de aile buna inanmıyor. “O nasıl tek başına yapsın, kızım 78 kilo, o 40-45 kilo civarında. Tek başına nasıl kızımı oraya kadar taşıyabilir? Ailece planlayıp ailece götürüp gömdüklerini düşünüyoruz. Bizim koklamaya kıyamadığımız kızımızı nasıl canice öldürmüşler?” diye soran baba devam ediyor: “Kızımın cenazesi Anneler Günü’nde bize verildi, benim kıyamadığım kızıma kıydılar, kefene koydular. Tüm annelere, babalara, kadınlara sesleniyorum, artık bu katillere bir dur diyelim. Bize destek verin ki katiller en ağır cezayı alsın cezaevinden çıkmasın. Her defasında bu son olsun, başka kadınlar ölmesin, anneler, babalar çocuklar ağlamasın diyoruz ama yüreğim yanarak diyorum yine, bu son olmayacak. Ama artık son olsun…”

Biz de Elâzığ Kadın Platformu olarak ailenin yanında olacağımızı söyleyerek ayrılıyoruz. Biliyoruz ki kadın cinayetleri politiktir, katillerin korunmasını ve aklanmasını değil gerçek adaleti istiyoruz. Kadınlar olarak bu davanın en büyük takipçisi olacağız.