Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği olarak boşanma davası açtığı eşi tarafından öldürülen Tülay Erden’in evine başsağlığına gittik. Haberlerde yine kadın cinayeti diye geçen olayı birebir aile ve komşularından dinledik. Komşuları boşanma davası olduğu için evden çıkacaklarını bilerek adamın pusuya yattığını paylaştılar. Tülay ile yan yana olan kardeşi ise yaralı kurtulurken hastanede tedavisi devam ediyor hâlâ.

Acı düşen evde anne ile konuşamadık, çok bitkin durumdaydı. Komşularından Tülay’ı dinledik. Evlenmek ne kadar doğal bir şey ise boşanmanın da o kadar doğal bir şey olduğunu dile getiren arkadaşları isyan ettiler. “Devlet bizi öldürülünce mi sahip çıkacak. Uzaklaştırma kararı olmasına rağmen o adam nasıl yapabilir bunu. Bu karar niye alınıyor madem uygulamayacaksanız. Devlet kadınları korumuyor. Silaha bu kadar kolay nasıl ulaşıyorlar. Caydırıcı cezalar yok. Peki biz ne yapalım, nasıl koruyalım birbirimizi” diye isyanları devam etti.

‘BU CESARETİ KİM VERİYOR?’

Tülay’ın bir komşusu “Bir ehliyet almak için aylarca uğraştırıyorlar ama silah almak bu kadar kolay olmamalı” derken bir diğeri “Cesareti kim nereden alıyor? Adam planlı girmiş apartmana sabah erken saatte gelmiş, biri çıkınca kapı kapanmadan girmiş ve beklemiş” diye anlatıyor yaşananları. Kadınlar görevini yapmadığı, Tülay’ı korumadığı için polise ve devlete öfkeli. Bir kız kardeşimizi daha kaybetmenin acısını paylaştık. Birlikte Tülay ve Tülay gibi kadın cinayetlerinde yaşamını yitiren kız kardeşlerimiz için mücadele etmenin önemini konuştuk.

İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması ile var olan haklarımızı da kullanamaz hale geldiğimizi paylaştık. Bundan sonra da bir kız kardeşimizi daha kaybetmemek için mücadelemizi sürdüreceğimizin sözünü yineledik.