Depremin üzerinden bir yıl geçti: ‘Artık sorunlarımız çözülsün!’
6 Şubat depremlerinde etkilenen illerden kadınlar bir yılın ardından bugün yaşamlarının nasıl olduğunu, yaşadıkları sorunları, isteklerini, ihtiyaçlarını anlatıyorlar.

6 Şubat’ta Maraş merkezli gerçekleşen depremlerin üzerinden tam bir yıl geçti ancak depremden etkilenenlerin ne yaraları sarıldı, ne ihtiyaçları karşılandı ne de kentler depreme dayanıklı hale getirilmek üzere bilimsel bir planlama yapıldı. Deprem bölgesindeki kadınlar, çocuklar ise devasa bir belirsizlik içinde bırakıldı. Barınma sorunu, geçim sıkıntısı, işsizlik üçgeninde kadınlar ve çocuklar şiddet döngüsü içine itildi, “idareten” konteynerlarda hayatlar kurmaya zorlandılar.

Deprem illerinden kadınlar Ekmek ve Gül’e geçirdikleri bir yılı ve bu bir yılda yaşamlarının ne kadar zorlaştırıldığını anlatıyorlar. Sözü kadınlara bırakıyoruz…

Fotoğraf: DHA

UMUTLARIMIZI, HAYALLERİMİZİ YİTİRDİK

Depremzede bir kadın // Nurdağı-Antep

Depremin üzerinden tam bir yıl geçmesine rağmen biz depremzedeler için umutlarımızı yitirmekten başka değişen bir şey olmadı. Her şeyimizi kaybettiğimiz depremin ardından hayata tek başımıza tutunmaya çalışıyoruz. 21 m² alanda, aynı odanın içinde sürekli tartışma halinde geçiyor günlerimiz. Kimsenin özel bir alanı olmadığı için birbirimize geriliyoruz sürekli.

İki kızımdan birisi 12. sınıf, sınava hazırlanıyor. MEB kitap desteği sağladı ama bu sınavı kazanmak için yeterli değil. Tek göz konteynerin içinde nasıl ders çalışacak? Hayatını etkileyen bir sınavdan başarı nasıl elde edebilecek? Ona ne bir çalışma alanı ne de başka bir şey sağlayabiliyoruz.

Diğer kızım down sendromlu. Engeli sebebiyle bir sürü özel ihtiyacı var, ona bakmam gerektiği için bir işte çalışamıyorum. Engelli bakım maaşı var ama bununla kızımın ihtiyaçlarını nasıl gidereyim?

YAŞIYORUZ AMA NASIL?

Eşim yaklaşık 1 yıldır işsizdi, yeni iş bulabildi. Bu zamana kadar ekonomik olarak çok zorlandık. Şimdi çalışmaya başladığı için biraz toparlanırız diyoruz ama iki maaş olmadan geçinmek çok zor.
Anlayacağınız pek çok sorun devam ediyor bizler için. Depremde hayatımızı kaybetmedik, yaşıyoruz ama nasıl? Aklımızı, umutlarımızı, hayallerimizi yitirdik. Artık daracık konteynerde yaşamak istemiyorum. Bir düzenimiz olsun, bir evimiz olsun istiyorum.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

7 KİŞİYLE AYNI ODADA NASIL DERS ÇALIŞAYIM?

Depremzede ve göçmen bir öğrenci // Pazarcık-Maraş

Depremin etkisi hala dün gibi üzerimde. Sadece psikolojik etkisinden bahsetmiyorum; sorunlar da devam ediyor. Ben ailemle beraber konteyner kente depremden 7 ay sonra geçebildim. Eylül’e kadar sadece göçmenlerin olduğu çadır alanında kaldık. Konteynere geçene kadar hayat bizim için çok daha kötüydü, su bile bulmakta zorlanıyorduk.

Bu sene LGS’ye gireceğim. Konteyner kentte ders çalışabileceğim bir alan yok. Konteynerde çalışayım desem daracık yer, 7 kişi aynı odada yaşayınca ders çalışmak zaten imkansız. Üstelik elektrik kesintisi de çok fazla oluyor. Bir de tüm kardeşler öğrenciyiz, okul masrafımız çok fazla. Sınav kitapları da çok pahalı bu yüzden alamıyorum.

Ailede sadece babam çalışıyordu, kış geldiği için 3 aydır işsiz. Çalışıyorken de çok zorlanıyorduk ama şimdi durum daha kötü. Babam ihtiyaçlarımızı karşılamakta çok zorlanıyor, çoğu zaman yetişemiyor.

ÖĞRENCİLERE EĞİTİM, KIRTASİYE DESTEĞİ SAĞLANSIN

Deprem ve kış birleşince burada yaşamak daha da çekilmez. Bir de öğrenciysen vay haline. Depremin üstünden bir yıl geçti artık sorunlarımız çözülsün. Başta sınava hazırlanan öğrenciler olmak üzere deprem bölgesindeki tüm öğrencilere eğitim, sınav ve kırtasiye desteği sağlansın.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

KONTEYNERDA GÜNLÜK RUTİNLER İŞKENCEYE DÖNÜYOR

Depremzede bir kadın // Adıyaman

Merhaba ben Adıyaman'da yaşayan bir depremzedeyim. Yaklaşık 4 ay önce evlendim. Haftalarca eşimle birlikte kiralık ev aradık ama bulamadık. Bulduklarımız da en az 15 bin lira kira istiyordu. O sebeple evlenir evlenmez konteyner kente yerleştik. Konteynerlarda özel hayat diye bir şey yok. Yan konteynerdakilerin fısıltısını bile duyabiliyorsun. Isınmayı elektrikli soba ile sağlıyoruz. Fakat onlar da çok sık patladığı için uzun süre açamıyoruz. Banyoda duş alırken kapının altından su sızıyor. Kaç kere söyledik ama yapmadılar. Bir bulaşık yıkayayım desem buz gibi su ile yıkamak zorundayım.

Depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen Adıyaman'da değişen hiçbir şey olmadı. Enkaz kaldırma işlemi ve yıkımlar devam ediyor. Yollar kırık dökük. Sadece bu kadar da değil. Bir çarşıya gidelim desek otobüs en az yarım saat sonra geliyor.

TEK İSTEDİĞİM ESKİ HALİMİZE DÖNMEK

Burada her şey çok pahalı.  Ve her şey git gide daha da artıyor. Çarşıya çıksan alışveriş yapabileceğin doğru dürüst bir dükkan yok. Tek istediğim bir an önce enkazlar kaldırılsın ve şehir olarak eski halimize dönelim.

Ekmek ve Gül'ün Şubat sayısında yazan Eğitim Sen Malatya Şubesi Kadın Sekreteri Aysun Güngör, Malatya'da bir konteyner kentte kadınların yaşadığı sorunları yazdı:

"Güvensiz yaşam alanında kadınlar çocuklarına güvenli bir ortam sağlayabilmek için kendince çözümler bulmaya çalışıyorlar. Üç beş tanıdık aile, çocuklarını birbirine emanet ediyor ve herkes komşusunun çocuğuna göz kulak olmaya çalışıyor.

Konteynerlarda kadınların günlük işlerini yapması da çileye dönüşüyor. Yıkanan çamaşırları kurutmak kış şartlarında oldukça zor. Yemek yapıldığı zaman bu dar alanda yemek kokusu problem oluyor. Ayrıca konteyner camları buğulanıp hemen sular akıtıyor. Bir de bu ortamda sadece karınlarını doyurabilecek basit yemekler yapabiliyorlar fakat besleyiciliği yüksek olan yemekleri yapamıyorlar.

Kadınlar için en can alıcı noktalardan bir tanesi ise bu kentlerde kreş olmaması. Çocukların oynayabilecekleri, sosyalleşebilecekleri, depremin etkisini üstlerinden atabilecekleri hiçbir alan yok. Sokağa çıkıp oynasalar, güvenli bir ortam yok. Çünkü özellikle büyük konteyner kentlerde çocuk kaçırma gibi olaylar yaşanıyor.

Ayrıca kadınların hiçbir sosyal hayatı yok. Ve böyle bir ortam depremden çıkmış, psikolojisi bozuk bu insanları daha da zor bir duruma düşürüyor. Bir kadın arkadaşımız 'Bazen konteynerların camlarına sırayla tıklayarak kadınları sokağa çıkarıp yakan top oynuyoruz' diyor. 'Yarım saat de olsa, o anlık mutlu oluyoruz' diyor. 'Devletten göremediğimiz psikolojik desteği biz birbirimize sağlıyoruz' diyor."

TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN


NE HUKUKA NE PEDE NE SAĞLIĞA ERİŞİM VAR
Konuşmamız Gerek Derneği, 6 Şubat depremlerinin birinci yıl dönümünde Hatay'da yaşayan kadınların koşullarına dair hazırladığı raporda pek çok eksikliğe dikkat çekti. Rapora göre, Hatay’da kadınlar hâlâ regl ürünlerine erişimde, hijyen ihtiyaçlarının karşılanmasında ve yargı mekanizmalarına erişimde büyük yetersizlikler ile karşı karşıya. RAPORDAN ÖNE ÇIKANLARI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Manşet kolaj-fotoğraflar: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Kız Kardeşlik Köprüsü'nü emeğiyle büyüten kadınlar...

Bornovalı kadınlar Kız Kardeşlik Köprüsü çalışmalarını sürdürüyor. ‘Biz bitti demeden bitmez’ diyen...

Depremzedeyiz, gelirimiz yok, kaygımız çok…

Devlet sadece yandaşlarını koruyor ve önceliği onlara veriyor. Bizlerse yine küllerimizden doğmaya ç...

Deprem bölgesindeki derneklerinin konteynerlerine...

6 Şubat depremlerden en çok etkilenen illerden biri olan Adıyaman’da kadın ve çocuk derneklerinin ol...