Türkiye’de hem sağlıkta şiddet hem de kadına yönelik şiddet tırmanıyor. Üç ay önce Çanakkale’de çalıştığı hastanede boşandığı eski eşi Niyazi Akay’ın kesici aletle saldırısına uğrayan Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş, geçtiğimiz hafta çalıştığı Aile Sağlığı Merkezinde (ASM) boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından katledilen Dr. Melek Bağçe’yi hatırlattı. Melek’in başına gelenlerin kendi başına gelmemesi için sürekli etrafını kontrol etmek zorunda kaldığını anlatan Dr. Güneş “Bu bir paranoya değil. Gerek hasta yakınları gerekse aileden gelebilecek şiddete karşı yetkililer çalıştığımız alanlarda güvenliğimiz için gerekli önlemleri almalı” dedi.

‘SALDIRILARDAN KAÇARAK KURTULABİLDİM’

Alanya’da çalıştığı ASM’de boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından katledilen Dr. Melek Bağçe’nin haberini görünce yaşadığı şiddet anına geri döndüğünü söyleyen Dr. Ayşe Güneş, “Henüz üç ay önce çocuklarımın gözü önünde ve çalıştığım hastanede boşandığım eşimin bıçaklı saldırısından ve daha önceki saldırılarından da kaçarak kurtulabildim” dedi. Sanılanın aksine yalnızca eğitimsiz erkeklerin kadınlara baskı ve şiddet uygulamadığına dikkat çeken Dr. Güneş, “Yalnızca ekonomik bağımsızlığı olmayan, sosyokültürel açıdan dezavantajlı kadınlar susmuyor. Statü sahibi kadınlar da yaşadıkları şiddeti saklamayı tercih ediyor. Çünkü kadınlar baştan suçlu kabul edileceklerini bildiklerinden bir de bunun yükünü çekmek istemiyorlar” dedi.

‘CANIMA KASTEDEN SERBEST KALDI, BEN YARGILANIYORUM’

Kendisine şiddet uygulayan eski eşi Niyazi Akay’ın serbest olduğunu ve açtığı dava sebebiyle geçen hafta hakim karşısına da çıktığını dile getiren Dr. Ayşe Güneş “Türkiye’de neredeyse her gün üç kadın katlediliyor ve şiddete uğrayan kadınlar sonrasında hukuksuzluklara da maruz kalıyor” dedi. Şiddetten sağ kurtulup, hayatta kalabildiği için hakkında açılan ceza davasında sanık olarak yargılanmaya başladığını belirten Güneş “Canıma kasteden, bıçakla kovalayan kişi ‘hakaret ve basit yaralama suçu’ndan babam ve benim hakkımda ihbarda bulundu ve mahkemede olayın nasıl geliştiğinden ziyade bıçakla kovalanacak kadar ne yapmış olabileceğim sorgulandı! Babam, yıllardır beni tehdit ve şantaj altında tutmakla kalmayıp bıçakla canına kastetmiş adama attığı yumruğun nedenini anlattı bir sanık olarak” diye konuştu.

‘ÇALIŞMA ALANLARIMIZ GÜVENLİKLİ DEĞİL’

Hayatta kalsaydı Dr. Melek Bağçe’nin de benzer bir hukuksuzluk ile karşılaşacağını düşündüğünü belirten Dr. Güneş, sağlık kurumlarının şiddete açık olduğuna dikkat çekerek
“Melek Bağçe’nin başına gelenler benim de başıma gelmesin diye çalıştığım bölümde gelen hastalarıma kapıyı kilitletip, ‘Gelen gideni kontrol edin’ diye sürekli etrafıma hatırlatıyorum. Bir sessizlik anında etrafı sürekli kolaçan etmem ne bir kurgu ne de bir paranoydı. ASM’lerde ve hastanelerde kadına yönelik şiddetin var olması elbette bir tesadüf değil. Ben aile hekimiyim ve çalıştığım ASM diğer ASM’ler gibi güvenlikli değil. Koruyucu hiçbir tedbir yok. ASM’lerde var olan birkaç güvenlik kamerası mı bizi koruyacak? Çözüm olarak güvenlik personeli tahsis edilebilir. Ancak en başat çözüm gerek aileden gerek hasta veya hasta yakınları tarafından çalışma alanlarında gördüğümüz şiddetin var olmasına engel olmak. Yetkililer bu anlamda güvenliğimizi sağlamak zorundalar. Çalışma alanlarımızda bir trajedi daha yaşamak istemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘İSTANBUL SÖLZEŞMESİ’Nİ SAVUNMALIYIZ’
Defalarca uğradığı şiddete rağmen şans eseri hayatta olduğunu dile getiren Dr. Ayşe Güneş ölüm ile tehdit edilen, şiddetten kaçan, saklanan, saklanamayan, uzaklaştırma tedbirleri aldıran ve can korkusu ile bir yerlerde yaşayan tüm kadınlar için kamuoyuna seslenerek şunları söyledi: “Sizlere meslektaşım Dr. Melek Bağçe adına konuşuyorum. Onun sesi, onun gözü, onun kulağıyım. Öyle hissediyorum. Kadınların, kız kardeşlerimizin yaşamları ilkel çağdan kalma kabullerle, duygusal, psikolojik, vahşi şiddet biçimiyle zindan olmasın, yitip gitmesin diye mücadele etmeye devam edeceğim. Onların yapmaktan utanmadıklarını siz de konuşmaktan utanmayın. Şiddet karşısında yaşanan sessizlikten şiddete başvuranların daha fazla güç ve cesaret aldığını yaşadığım tecrübelerimden gördüm.” Kadınlar için önemli olan İstanbul Sözleşmesi’nin artık olmadığı için şiddete uğrayan kadınların artık yalnız olduğuna vurgu yapan Dr. Güneş “Erkekler artık sadece öldürürse ve yakalanırsa bir ihtimal tutuklanabilir. Kravat indirimi, tahrik indirimi gibi birçok opsiyonla da el birliği ile dışarı çıkabilir. İşte bu yüzden kadın cinayetleri politiktir diyoruz. Bu yüzden İstanbul Sözleşmesi’ni iyi bilmeli ve savunmalıyız. Her ne koşulda olursa olsun kendimizi ve çocuklarımızı korumalıyız” diye konuştu.

SALDIRGANIN SERBEST BIRAKILMASI PROTESTO EDİLMİŞTİ

Sağlık emekçisi kadınlar, meslektaşları Çanakkale Tabip Odası Başkanı Dr. Ayşe Güneş’e şiddet uygulayan Niyazi Akay’ın serbest bırakılmasına tepki göstermişti. Niyazi Akay’ın serbest bırakılması üzerine çalıştığı Çanakkale Mehmet Akif Ersoy Devlet Hastanesinde açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği, karara tepki göstererek yetkilileri göreve çağırmıştı.

Fotoğraf: Damla Yeltekin/Ekmek ve Gül