Cumhur İttifakı ‘yuva yıkan’ kanun diyor, biz kadınlar ‘can simidi’
Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için gerekli bütün araçlar madem varsa hala neden uygulanmıyor? Neden her gün kadınların öldürüldüğünü, şiddete uğradığını sorguluyoruz?

6284 sayılı kanun kadınlar açısından temel bir yasal düzenleme. AKP iktidarında kadına yönelik şiddetin olağanlaştırıldığı bu süreçte ise daha da önem kazandı. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede kararname ile çıkılmasından sonra kadınları şiddete karşı koruyan, şiddete yönelik önlemlerin alınması ve uygulanmasına tek yasal düzenleme olan kanun 6284. Hafızamızı tazeleyelim. İstanbul Sözleşmesinden çıkıldığı dönemde AKP’li bakanlar ve yöneticiler, 6284 sayılı kanunun “kadına yönelik şiddetle mücadele etmeye yettiğini” hep bir ağızdan söylüyorlardı. O dönem Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı olan Zehra Zümrüt Selçuk kadına yönelik şiddetle mücadeledeki tek aracın İstanbul Sözleşmesi olmadığını söylemiş ve “Geldiğimiz noktada kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için gerekli bütün araçlarımız mevcut” diyerek neyse ki yüreğimize su serpmişti (!)

Çok değil, bunun üzerinden iki yıl gibi bir süre geçti. Geldiğimiz noktada ise kadına yönelik şiddet, kadın cinayetleri hala hız kesmeden devam ediyor.

O zaman soruyoruz: kadına yönelik şiddetle mücadele etmek için gerekli bütün araçlar madem varsa hala neden uygulanmıyor? Neden her gün kadınların öldürüldüğünü, şiddete uğradığını sorguluyoruz?

BU MÜCADELE YAŞAMLARIMIZ İÇİN

Bugün geldiğimiz seçim sürecinde ise, AKP’ye göre, kadına yönelik şiddetle mücadeleye yeten 6284 sayılı Kanun, yine AKP’nin elinde bir seçim pazarlığına dönüştü. 6284 sayılı Kanun ile ilgili, “Yeniden Refah Partisi ile bizim çatışacak ters düşecek hiçbir konumuz olmaz” denilerek kurulan ittifak ve yapılan pazarlıklar ile ilgili Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı istediği kadar “olmaz öyle bir şey” desin, biz kadınlar biliyoruz ki, böyle bir siyasi iktidar ile, böyle bir karanlık ittifak ile esas hedefe alınan şeylerden biri kadınların kazanılmış hakları. Bir gecede ilk imzacısı olmakla övünülen uluslararası bir sözleşmeden çıkılmasını yaşayan biz kadınlar gözlerimizin önünde yapılan pazarlıkların da gerçekleşebileceğinin elbette farkındayız. Bu yüzden bu mücadele sadece yasal bir düzenlemenin korunması mücadelesi değil, aynı zamanda yaşamlarımızın korunması mücadelesi.

6284 TÜM KADINLAR İÇİN VAR OLMALI, UYGULANMALI

6284 sayılı Kanun, siyasi iktidarın bir süredir hedefinde olan bir kanun. Ama olumsuz anlamda “yuva yıkan kanun” denilerek, şiddet gören, öldürülen kadınların görmezden gelindiği bir propagandanın hedefinde. Yasal olarak bir kanun tabii ki değişebilir. Ancak, bu değişiklik bir kanunun daha da genişleyerek, ilerleyerek uygulanmasına olanak tanıyarak yapılmalıdır ki toplumsal anlamda ilerleme yaratabilsin. Yoksa Hilal Kaplan’ın söylemi ile “adeta nas gibi savunulması” değil söz konusu olan. Dolayısıyla, kadınların yaşadıkları şiddetin öznesini değiştiren, aile içinde şiddet gören kadınları aile kutsallığı ile örtüleyen, “ama şiddet gören erkekler var onları ne yapacağız” gibi bayat söylemlerle karışmış bir kanun değil istediğimiz. Şiddet gören kadınların tüm ihtiyaçlarını gözeten, uygulayan bir kanunun varlığına ihtiyacımız var. Zira, bugün basında eşinin arkadaşı ile evlenmesine yönelik haberlerle gündeme gelen ve bu haberlere erişim engeli getiren Hilal Kaplan’ın da 6284 sayılı kanun’un uygulanması talebinde bulunmayacağının hiçbir garantisi yok.

Çünkü hiçbir kadın açısından bunun aksini söylemek mümkün değil. 6284 sayılı Kanun, siyasi iktidara mensup kadınların da uygulanmasını isteyeceği bir kanun. Zira, geçtiğimiz günlerde, AKP genel başkan yardımcısı Nurettin Canikli’nin yeğeni Kemal Canikli’nin eşinin sosyal medyada paylaştığı videoyla Kemal Canikli tarafından şiddete maruz kaldığını açıklamış ve Özlem Zengin’e, “kendi partinizden olan birinin bu yasayı ihlal etmesi konusunda gereğini yapacak mısınız?” diyerek soru yöneltmişti. Özlem Zengin ise, 6284 sayılı Kanun kırmızı çizgimizdir dediği için, tehdit mesajları aldığını söylemiş ve bundan böyle konuşmayacağını belirterek geri adım atmıştı.

Bu ve benzeri örnekler çoğaltılabilir ancak, önemli olan, deprem sonrası yaşanan sel felaketini dahi 6284 sayılı kanunun varlığına bağlayabilen ve AKP eliyle giderek daha da palazlanan gerici ittifaklara kadınların yaşamlarını teslim etmeyeceği ve buna karşı mücadele edecekleridir.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Milletvekili adayı Sevilay Çelenk: kadınların haki...

Yeşil Sol Parti Diyarbakır 6. Sıra Milletvekili Adayı Sevilay Çelenk: İstanbul Sözleşmesi’ni geri al...

Fındıklı Belediyesi Kadın Tiyatrosu sokak gösterim...

Kadın cinayetlerine dikkat çektikleri bir oyun ile Atatürk Caddesi’nde sokak gösterimi yapan Fındıkl...

Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi Derneğinde bay...

İstanbul Maltepe’de kadınların dayanışma ağlarından biri olan Gülsuyu Gülensu Kadın Dayanışma Evi De...