Geçtiğimiz hafta Çankaya Belediyesinde çalışan işçiler, belediye ve Genel-İş arasında işçilerin itirazlarına rağmen imzalanan ek protokole dair sendika ile görüşmeye gittiğinde sendikadaki yetkililer tarafından şiddete uğradıklarını açıklamıştı. 10 Ağustos günü sendika işçilere, istenen ek protokol için basın açıklaması yapılacağını söylemiş ancak emekçiler belirtilen günde basın açıklaması değil, sendika ve işverenin işçilerden habersiz imzalanan ek protokolün kutlanmasıyla karşılaşmıştı. Yaşananlara dair görüştüğümüz belediye çalışanı ve Genel-İş Sendika kadın işçi trajikomik olarak nitelendirdiği bu durumu anlattı.
İŞÇİLERDEN HABERSİZ TİS İMZALANIYOR
Geçmişte Sosyal-İş Sendikasına üye olduklarını belirten kadın işçi, Genel-İş’in yetki davası açtığını ve hukuksuz bir şekilde belediyede büro, eğitim, kültür gibi 17 numaralı iş koluna tabi emekçilerin de yetkili sendikası olduğunu belirtti. Geçmişteki sendika deneyimini ve Genel-İş’e geçiş sürecini şu sözlerle anlattı: “Bizim Sosyal-İş’ten kalan gerçekten kavgalarla alınmış bir TİS’imiz vardı. Sendika bizim için mücadele eder, işverenle her görüşmeden sonra işçiyle konuşulur, fikri alınırdı. Genel-İş’e geçtikten sonra TİS’imiz her geçen gün kötüleşmeye başladı ve her geçen gün haklarımızı kaybettik”. Genel-İş’in yetkiyi almasından sonra toplu iş sözleşmelerinde söz haklarının kalmadığını belirten kadın emekçi, bu süreçte de sendikanın işçilere masadan kalktık demesine rağmen bir gece yarısı toplu iş sözleşmesinin imzalandığını ve emekçilere danışılmadan böyle bir karar alındığının altını çizdi.
Toplu iş sözleşmelerinde söz hakları kalmadığından ücretlerine gelen zammın senede bire düştüğünü söyleyen emekçi, bu yüzden işçilerin ek protokol talep etmek zorunda kaldıklarını belirtti ve ekledi: “Ülkenin hali belli. Temmuz ayında da doğal olarak ek protokol istedik. Sendika bize ‘Başkandan randevu istedik’ dedi, bizi oyaladı. En sonunda yol ve yemek dahil olmadan yüzde yüz sekiz zam isteyeceğiz dediler. Toplantı yapıldı, üzerinden bir zaman geçtikten sonra sormaya başladık ne oldu diye. Bize ‘Henüz rakam konuşmadık’ dediler, e rakam konuşmuyorsanız ne konuşuyorsunuz dedik biz de”.
İŞÇİLER PROTESTO DİYE KUTLAMAYA ÇAĞRILDI
Emekçiler sendikaya, şartların kabul edilmediği durumda nasıl bir eylem yapacaklarını sorduklarında henüz yok denilerek bir süre geçiştirilmiş, sonrasında sendika belediyenin avlusunda bir basın açıklaması olacağını duyurmuş. Ancak işçiler buraya geldiklerinde basın açıklamasıyla değil, onlardan habersiz imzalanan ek protokolün kutlamasıyla karşılaşmış. Kadın işçi, şunları söyledi: “Basın açıklamasında sendika başkanını konuşturmamayı planlıyoruz, çünkü bizim için hiçbir şey yapmadı. Biz hâlâ basın açıklaması var sanıyoruz. Ertesi gün bir baktık avluda belediye çalışanları hazırlık yapıyor, kürsüler kuruluyor, bayraklar asılıyor falan ama sendika bilgi vermiyor. Biz o gün kendi çabamızla gece yarısı oturup anlaştıklarını öğreniyoruz 6 bin lira seyyanen zam için. Bu durumda bile en düşük memur maaşına erişemiyoruz”.
SENDİKANIN ZAFERİ (!) EMEKÇİNİN SEFALETİ
Bunun üzerine bir grup emekçi sendika ile görüşmeye gittiğinde ise sendikada çalışanlarının hakaretlerine ve nihayetinde şiddetine maruz kaldıklarını anlattı: “Önce biri bir kadın arkadaşımıza ‘Sen kadın olmasan sana şunu bunu yapardım’ dedi. Birden ne olduğunu anlamadık, erkek arkadaşlarımıza bağırmaya başladılar sonra fiziksel şiddet başladı. Bir arkadaşımızı darp ettiler, diğerine de saldırdılar, darp edilen arkadaşımızın vücudunda şişlikler ve kızarıklıklar oluştu”. Darp edilen emekçi için darp raporu almak istediklerinde, darp edilen emekçi mesai saati içinde sendikada olduklarından sendikanın ve işverenin sorun çıkartacağını söyleyerek kabul etmemiş. Kadın işçi, yaşanan şiddete sendika başkanının da müdahale etmediğini belirtirken tüm bu olaylar üzerine şube başkanının “Gidip zaferimi ilan edeceğim” diye bağırdığını da vurguladı.
Sendika temsilcilerinin işçi ve emekçiler için ortalıkta olmadığını belirten kadın işçi, geçtiğimiz ay ek protokol için yapılan iş bırakma eylemini dahi sendikadan değil Evrensel gazetesinden öğrendiğini söyledi. Sendikanın işçilere bilgi vermediğini, onları terslediğini söyleyerek tepkisini dile getirdi: “DİSK’e bağlı bir sendika işçi dövdü, daha ötesi yok”.
SENDİKA KADINLARIN ARKASINDA DURMUYOR
Kadınların taleplerinin toplu iş sözleşmelerine dahil edilip edilmediğini sorduğumuzda ise şu şekilde cevap verdi: “Açıkçası öyle bir durumdayız ki artık sendikamızı sadece belediyeyle aramızdaki ücret bağı olarak görüyoruz, başka bir talep aklımıza bile gelemiyor çünkü hiçbir şeyde yanımızda değiller. Ben kadın ve çalışan olarak ne yaşıyorum ne derdim varsa zaten sendikayla paylaşamıyorum”. İş yerinde taciz ve kadına yönelik şiddetin varlığından bahseden kadın işçi bunların karşısında ne iş yerinin ne de sendikanın bir önlem almadığını ya da yaptırımda bulunmadığını söylüyor. Birçok kadının iş yerinde yaşadığı şiddeti dillendiremediğini söylüyor. “Müdürüm bana giyimimden dolayı teşhircisin derken, kadın çalışanlara bir sürü baskı uygularken sendikama gidemiyorum, yok çünkü. Yakın bir zamanda çok belirgin bir mobbing yaşadım, normalde arkamda sendikam olsa bunu asla yaşamayacaktım ancak yöneticim beni koruyacak kimse olmayacağı için bana kolaylıkla mobbing uygulayabiliyor” dedikten sonra sendikanın kendisini desteklemeyen işçilere kapılarını kapattığını vurguladı.
Fotoğraf: Evrensel (Arşiv)
İlgili haberler
25 KASIM 2022 | İzmir'de belediye işçisi kadınlar...
İzmir’de Bornova Belediye işçisi kadınlar sokağa çıkarken, Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Kadın Komisyo...
Belediye işçisi kadınlardan 25 Kasım sözü: ‘Övgüle...
İzmir’de Genel-İş üyesi kadınlardan şiddete karşı örgütlü mücadele çağrısı: Örgütlenirsek neler olur...
Belediye işçisi Seher: Kısa çalışma uzatıldıkça y...
Seher, iki çocuğuna tek başına bakmaya çalışan bir işçi. Sözde geçirildiği kadroyla ücreti zaten her...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.