Şanlıurfa’nın Haliliye ilçesinde yaşayan üç kız kardeş bugün Urfa 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek duruşmaları için çağrı yaparak “Ne aile ne devlet, hiç kimse bize destek değil, istismara uğradık, evimiz saldırıya uğruyor, tehdit ediliyoruz. Kimseye güvenimiz kalmadı, psikolojimiz çok kötü. Dayanışmaya ve desteğe ihtiyacımız var” dedi.
Geçtiğimiz kasım ayında, babaları tarafından cinsel saldırıya maruz bırakılan 2 kardeş, babanın serbest bırakılma haberi üzerine intihar girişiminde bulunmuş, cinsel saldırıya maruz bırakıldıklarını hastane raporlarıyla kanıtladıklarını, mahkeme sırasında bu raporların değiştirildiğini ve yargının babadan yana karar verme aşamasında olduğunu anlatmışlardı. Kardeşler “İlla hamile kalmamız mı lazım? Hastanede raporumuz değiştirildi, Savcı buraya gelsin. O adam cezaevinden çıkmasın” diyerek yaşadıklarına tepki göstermişti.
Ekmek ve Gül’e ulaşan kız kardeşlerden Z. N. yaşadıklarını anlattı ve 28 Şubat’ta Urfa 7. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek ikinci duruşmaya destek ve dayanışma çağrısında bulundu.
Babalarının istismarının çok küçük yaşlarda başladığını anlatan Z.N., yaşadıklarını akrabalarıyla paylaştığında babasının uyarılması dışında hiçbir şey yapılmadığını, kendileri polise şikayet ettiği zaman da hiçbir soruşturma başlatılmadığını, üstüne de akrabalarından baskı ve şiddet gördüklerini söyledi.
Z.N. şöyle devam etti: “Ablam ilk olarak 13 yaşlarındayken babamın tacizine uğruyor. Bu sürekli olarak devam ediyor. Evden, yaşadıklarından kurtulmak için çok küçük yaşta evleniyor. Ben de kurtuluş olarak evliliği gördüm, madde bağımlısı halamın oğluyla nişan taktım, ama sonra dayanamayıp nişanı attım. Bu tacizler sürekli olarak devam etti. O adam anneme de çok şiddet uyguluyordu. Annem yüzde 50 engelli, içerideki adam onun üç omurga kemiğini kırmış. Hatta birkaç defa öldürme teşebbüsünde bulundu. Kulağını, ayağını kesti, boğmaya çalıştı. Sırf bizim için dayak yedi. Tacizlerin farkındaydı ama ilerisini bilmiyordu. Bizim yüzümüzden annemi dövüyordu hep. Annem her şeyi 13 Temmuz’da öğrendi. 13 Temmuz günü küçük kardeşimin yaşadığı istismar sonucu 24 Temmuz’da ben şikâyette bulundum. 27 Temmuz’da tutuklandı.”
‘HASTANE RAPORLARI DEĞİŞTİRİLDİ, TEHDİT EDİLDİK’
9 yaşında bir erkek kardeşi olduğunu, babasının onu görmek bahanesiyle sürekli kapıya dayandığını, annesinin de komşular bir şey demesin diye babalarını içeri aldığını anlatan Z.N., en son küçük kız kardeşi istismar edilince artık yaşananlara dayanamayıp şikayette bulunduğunu dile getirdi. “Bizim Allah’tan başka sahibimiz yok. Hem anne tarafından hem baba tarafından akrabalarımızca dışlandık. Milleti kışkırttılar, evimiz taşlandı.” diyen Z.N. istismar olayı açığa çıkınca ablasının eşinin boşanma davası açtığını ve çocuğunun velayetini de aldığını ifade etti.
“Bizim korunmamız gerekirken, dışlanan biz olduk” diyen Z.N. “Hastane raporlarıyla oynadılar, olayın üzerini örtmeye çalıştılar. Bizi tehdit ettiler. Şikayetinizi geri çekin dediler. Baro bize avukat atadı, ama o da ilgisiz. Artık hiç kimseye güven duymaz hale geldik” diye konuştu.
Kız kardeşler olarak ciddi psikolojik sorunlar yaşadıklarını anlatan Z N. birkaç kez intihar girişiminde bulunduğunu söyledi. “Bize yardım edecek bir avukat istiyorum ben. Hiç kimse bize destekçi değil. Sesimizi duyun” çağrısında bulundu.
ANNE: ‘ZALİMİN DEĞİL MAZLUMUN YANINDA OLUN’
Anne A.N. de daha ilk çocuğuna hamileyken eşinin beline balyozla vurarak sakat bıraktığını, sonrasında süregiden şiddet nedeniyle şikayetçi olamadığını, şikayetçi olmak istediğinde polisin, ‘Çocukları yurda verirler. Bunun cezası da yok’ sözleriyle karşılaştığını anlatarak, “Ben bazen kızlara dokunmaya çalıştığını fark ediyordum ama yine de o kadar olmaz diyordum. Ancak 13 Temmuz’da yaşanan bir olayla gerçekleri öğrendim. Eve gelip sprey sıkmış bizi uyutmuş, küçük kızımı istismar etmişti. Hemen hastaneye gittik rapor aldık. Şikayetten dönmemiz için tehditler aldık” diye anlattı yaşadıklarını. Kızlarının gece kapıları kilitleyip uyuduğunu, gece tuvalete gidecekken bile kendisine mesajla haber verdiklerini söyleyen A.N. şöyle devam etti: “Sizin aracılığınızla seslenmek istiyorum. Zalimlerin değil mağdurların yanında olsunlar. Bizim karşımıza çıkanların hepsi sanki zalimin yanında durdular. Barodan boşanma avukatı tayin ettiler, onu bile davadan el çektirdiler. Biz kafayı yemek üzereyiz. Bu kapatılacak, üzeri örtülecek bir olay değil. Benim bir ayağım çukurda, bir gözüm toprakta ama bu çocukların hakkı yenilmesin.”
İlgili haberler
GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuk istismarında gerçek çözüm...
Çocuk istismarı “bireysel sapıklık” olmadığı gibi bunun çözümü de “idam, hadım” değildir. Peki gerçe...
Ailenin Karanlık Yüzü: Ensest
Kamusal erişimi olan erkeğin tasarrufuna terk edilen kadın ve çocuğun aile içinde yaşadığı problemle...
Babalarının istismarına uğrayan iki kardeş intihar...
Urfa Haliliye’de babalarının istismarına maruz kalan 2 kardeş, babanın serbest bırakılma üzerine int...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.