İstanbul Anadolu 2. İş Mahkemesinde görülen bir duruşmada Hakim Mehmet Yoylu, duruşmada bulunan avukatın etek boyunu kısa buldu ve fotoğrafını çekip Baroya göndermek istedi. Davacı vekilinin kıyafetinin ‘etiğe’ aykırı olduğunu savunan hakimin talebiyle, duruşma tutanağına, “Davacı vekilinin eteğinin diz üstünden yaklaşık 15 santim yukarıda olduğu, bu hali ile avukatlık mevzuatına aykırı olduğu giyim kuşam etik kurallarına aykırı olduğu görüldü” yazıldı.

Dinleyici sıralarında bulunan avukatlara, avukatın etek boyu hakkında avukatlık hukuku mevzuatına uygun olup olmadığı soruldu. Görüş bildiren avukatlar “Davacı vekilinin etek boyu avukatlık hukuka ve örfüne uygundur” dedi. Davalı vekili de “Bence de özgürlük alanı ile ilgilidir, müdahale edilmemesi gerekir” dedi.

Hakim, avukatların beyanlarına rağmen kadın avukatın etek boyunun çok kısa olduğu ve “bir yanlış anlamaya vesile olmaması” için kendisinin ‘kısa’ değerlendirmesiyle huzurda bulunan avukatların ‘kısa’ değerlendirmesinin aynı olmayacağını söyleyerek, Baro Başkanlığına bildirilmesi için etek boyunun (fotoğrafının) cep telefonu ile çekilmesini istedi! Kadın avukat ise “Ben etek boyumun çekilmesini istemiyorum” dedi.

Yaşanan olaya Avukat Hakları Merkezi ve Baro Yönetim Kurulu müdahil oldu. Olay sonrası, duruşma salonu önünde protestolar gerçekleşirken sosyal medyadan da tepki yağdı. Mehmet Yoylu’nun 2011 yılında, Balıkesir Adliyesinde bir avukatı darbettiği ortaya çıktı.

Hakim Savcılar Kurumu şikayetler sonrası Hakim Mehmet Yoylu’ya soruşturma açmıştı, HSK'nın son açıklamasına göre hakim açığa alındı.

BARO BAŞKANI DURAKOĞLU: YAŞANAN REZİLLİK

İstanbul Baro Başkanı Mehmet Durakoğlu, olaya tepki göstererek durumu “rezillik” olarak tarif etti. Durakoğlu “Bunun adı rezilliktir bir meslektaşımızı aşağılama girişimidir ve bunu avukatın giydiği kıyafet üzerinden yapıyor. Böyle bir fail için; ‘Oturduğu kürsünün yüksekliğinden aldığı yetkinin kötüye kullanılması’ndan başka bir şey ifade edemiyorum. Bu adamın kafasındaki kadın kavramının da mutlaka sorgulanması gerektiğini düşünüyorum. Biz bu adamı tanıyoruz. Geçmişte de avukat yumruklayan bir adamdır. Dolayısıyla İstanbul’a tayin ile ‘Cezalandırılmıştır’ güya. Bu yer değiştirme cezasının(!) arkasından kim vardır? Dolayısıyla bu rezilliği yaparken, bunu da tutanağa yansıtıyor olabilmesinin kaynağı nedir, bunları merak ediyoruz” dedi.

‘TÜM YARGI DÜNYASI TEPKİ GÖSTERMELİ’

Durakoğlu, “Sonuç olarak en kısa zamanda bu adamın adliye sınırları içerisinden çıkarılması gerektiğini düşünüyoruz. Biz yönetim kurulu olarak buna ilişkin bir kurul oluşturduk sonuna kadar bu durumu takip edeceğiz. Sadece uzaklaştırılması ile yetinmeyerek cezai işlemlerin uygulanması için de her türlü şeyi yapacağız. Bütün şikayetlerimiz şu anda yapılmış vaziyettedir. En kısa sürede sonuçlarını bekliyoruz. Sadece bir avukatın aşağılanmasına avukatların tepki göstermesi değil, tüm yargı dünyasının tepkisini bekliyoruz.

HUKUK DIŞI YAKLAŞIMI KABUL ETMİYORUZ
Süreçten çok yıprandığı için konuşmak istemeyen kadın avukat için TBB Avukat Hakları Merkezi, “Hakim kürsüsünden yönelen tacize karşı TBB Avukat Hakları Merkezi olarak en etkin mücadeleyi yürüteceğiz” dedi.
TBB Avukat Hakları Merkezi, “TBB AHM olarak meslektaşımızın yanında olduğumuz ve kendisine yönelen tacizin hukuk karşısında gerekli yaptırımı alması için gerekli her türlü mücadeleyi yürüteceğimiz iletilmiştir. Konu acil başlığı ile gündemimizde olup meslektaşımıza hakim kürsüsünden yönelen tacize karşı TBB Avukat Hakları Merkezinin etkin mücadele yürüterek konunun sonuna kadar takipçisi olacağını ve meslektaşımız şahsında tüm kadın avukatlara yönelen bu hukuk dışı yaklaşımı kabul etmediğimizi mesleki kamuoyumuzun bilgisine sunarız” diyerek açıklama yaptı.

DİH: SORUŞTURMA AÇILSIN, GÖREVDEN ALINSIN

Demokrasi İçin Hukukçular da (DİH) “Hakim Mehmet Yoylu’nun çirkin saldırısını kınıyoruz” diyerek bir açıklamada bulundu. DİH, “Mahkeme Hakimi Mehmet Yoylu, kadın meslektaşımızın etek boyuna dair sataşmada bulunmuş ve bu hadsizliği Yazı İşleri Müdürünü duruşma salonuna çağırarak kadın meslektaşımızın etek boyunun fotoğrafının çekilmesini istemeye kadar götürebilmiştir. Bu kadına yönelik şiddet ve tacizdir. Avukatlık mesleğinin bağımsızlığı ve saygınlığına saldırıdır. Meslektaşımıza yönelik bu saldırıyı ve tacizi kınıyoruz. HSK’yi bu hakimle ilgili derhal soruşturma açması ve görevden alması için uyarıyoruz” dedi.

İZMİR BAROSU: ERİL YARGININ TEMSİLCİLERİNİ REDDEDİYORUZ
İzmir Barosunun açıklaması da şöyle: “Bir kadının giyimine, konuşmasına, yeme içmesine, ne zaman, nerede, kiminle gezeceğine karışmayı kendine rol edinmiş patriarkanın eril yargısını ve bu yargının temsilcilerini reddediyoruz. Toplumda, kadınlara yönelik olarak geliştirilen nefret algısının ve ayrımcılığın yargıdaki tezahürü ile mücadelemizi sürdüreceğiz.”