24 Haziranda erken seçim kararı alınmasının ardından hem iktidar cephesinden hem de muhalefet partilerinden seçilmeleri durumunda neler yapacaklarına ilişkin açıklamalar geliyor; emekliye ikramiye, asgari ücretin artırılması, gençlere burs, kredi borçlarının silinmesi vaatler arasında en çok duyduklarımız.

Tabii bu vaatlere ilişkin olarak özellikle de muhalefetin söyledikleri açısından “kaynak nerede” sorusu da tartışmaların merkezine oturdu. Seçim meydanları ve televizyon programlarında bu soru sıkça sorulur oldu. Özellikle iktidar cephesinden sorulan bu soruya, muhalefetin “Sarayın giderlerini keseceğiz” sözleri, ilk elden verilen cevap oluyor. 2018 yılı bütçesi içerisinden Cumhurbaşkanlığı’na ayrılan payın 845 milyon 365 bin TL olduğu ve dakikada bir asgari ücret kadar gideri olduğu gerçeği dikkate alındığında, sarayın giderlerini kesmek kaynağın önemli bir dayanağı olarak düşünülebilir. Ve telaffuz edilen rakamlar bu cevabın bir karşılığı olduğunu da bize gösteriyor.

Bütçenin nereden bulunacağına ilişkin tartışmaya AKP Kadın Kolları Başkanı Lütfiye Selva Çam da; “Muhalefete soruyorum, vaatlerini gerçekleştirmek için gerekli bütçeyi nereden bulacaklar” sorusu ile dâhil oldu.

Bütçenin kaynağı önemli bir soru ama bu soru kadar bütçenin nereye harcanacağı sorusu da önemli. AKP iktidarı boyunca bütçe kaynağı olarak emekçiler görüldü ve dolaylı dolaysız vergilerle boğazımız sıkıldı. İktidar partisi bütçenin yükünü emekçilerin sırtına yükledi, bu herkesin malumu. Fakat Selva Çam, iktidar partisinin kadın kolları başkanı olarak, “vaatlerin gerçekleştirilmesi için gerekli bütçeyi nereden bulacaklar” diye soruyorsa bu işte bir sorun var demektir. Zira, şu an vaat olarak tartışılan ve gerçekte emekçilerin de talebi olan şeyler bütçeye yük olarak görülüyor demektir. Selva Çam anlaşılan emekçilerin talebi olan bu vaatlere “karşılanmasa da olur” diye bakıyor demektir.

AKP’nin kadın kolları başkanı Selva Çam, kadınların eşitliği, özgürlüğü, güçlenmesi için ayrılacak her payın kaynağını seve seve karşılarız diyeceğine tam tersine liderleri gibi nereden bulacaksınız kaynağı diyor, hem de iktidar partisinin kadın kolları başkanı olarak bunu yapıyor.

Bu bizi tabii ki şaşırtmıyor, kaldı ki; AKP hiçbir dönem bütçesini kadınları güçlendirmek, eşitliği sağlamak üzere planlamadı. Çam 2017 yılı bütçe görüşmelerinde “AK Parti'nin, kurulduğu günden bu yana, 14 yıllık iktidarı boyunca kadını, aileyi ve çocuğu hayatın merkezine koyduğunu” ifade etmişti. Fakat bizler AKP’nin kadını ailenin merkezine “bütün yükü sırtlansın” diye koyduğunu, şiddeti, yoksulluğu, çaresizliği ile ne yaşıyorsa yaşasın ama aile içinde, aileyi dik tutmak için yaşasın dediğini de biliyoruz.

Bu tutum da neoliberal ve muhafazakar politik hattının bir gereği-sonucudur. AKP egemen sınıfların çıkarlarını cansiperane savunuyor, bütçe kaynağını da, bütçeden yapılacak harcamaları da bu çıkar doğrultusunda belirliyor. Bu, iktidarın kimin iktidarı olduğunu gösteren temel argümanlardandır. Ülkenin “bekası” için, darbecileri temizlemek iddiası arkasına sığınarak OHAL uygulamasını emekçileri ezmenin bir aracı haline dönüştürdüğünü de biliyoruz. İşçi emekçilere, kadınlara, gençlere değil patronlara seslenirken bu uygulamalar sayesinde grev yasaklamakla övünen iktidar, elbette bütçesini de patronların isteği çerçevesinde hazırlayacaktır.

Savunma ve silahlanmaya diğer bir deyişle savaş bütçesine ayrılan payın artırılması için ideolojik ve politik bir zemini de oluşturduğunu düşünen iktidar sahiplerinin, tüm emekçilere ama daha özelde kadınlara bütçeden aslan payını ayırması beklenemez elbette. Bakanlığın bütçesinin çok büyük oranda sosyal yardımlara ayrıldığını düşündüğümüzde, aslında AKP kadınlar için hiçbir şey yapmıyor. Para olsa da olmasa da AKP iktidarı açısından kadınlara, gençlere, işçilere emekçilere karşı ve onların taleplerine karşı tutumda bir değişiklik olmazdı, dediğimiz gibi bu kimin iktidarı sorusu ile sıkı sıkıya bağlantılı.

Asgari ücretle çalışan bir işçi kadının ödediği vergi oranı ile bir patronun ödediği vergi oranı neredeyse aynıyken, vergide adalet yokken iktidarın kadınlar, işçiler lehine bir düzenleme yapması da zaten beklenemez. Selva Çam’ın sorusuna bir kez de biz cevap verelim “Evet sarayın giderleri kesilirse gelir elde edilir, ama en önemlisi savaş bütçesi hazırlama geleneğine son verilirse, patronlara ayrılan kalemler işçilere aktarılırsa, bütçe zar zor geçinen emekçinin gelirleri yerine çok kazanan patronların gelirlerine dayanarak oluşturulursa bir kaynak sorunu yaşamazsınız... Tabii bu talepleri karşılama niyetiniz varsa..