Adalet Bakanlığı, 2018 yılına ait suç verilerinde, “insan ticareti, çocuk düşürtme, pornografi” gibi suç gruplarının istatistiklerini yayımlamadı. Bakanlık, 2002 ve 2017 yılları arasındaki ayrıntılı verileri de erişime kapattı.
Birgün’den Hüseyin Şimşek’in haberine göre, Adalet Bakanlığı Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü, “Ceza Mahkemeleri’nde TCK Uyarınca Yıl İçinde Açılan Davalardaki Suç Ve Sanık Sayıları” isimli raporunda değişikliğe gitti. Toplam verilerin altına her bir suç grubundan yargılananları ayrı ayrı anlatan Bakanlık, bu uygulamayı bu yıl hayata geçirmedi. Ana başlık olarak görülen ‘Müstehcenlik’ suç grubunun altında yer alan birçok suç grubunun ayrıntıları öğrenilemedi. İstatistiklerine ulaşılamayanlar arasında çocuk pornografisi ve cinsel istismar da bulunuyor.
2018’DE ‘ÇOCUĞUN CİNSEL İSTİSMARI’ SUÇLAMASIYLA 18 BİN 290 DAVA AÇILDI
Adalet Bakanlığı’nın daha önce açıkladığı raporlarda yer alan ‘çocuğun cinsel istismarı suçu için açılmış davalar’ istatistiklerine göre, 2010 ile 2018 yılları arasında toplam 153 bin 250 yargılama yapıldı. Çocuğun cinsel istismarı suçlamasıyla 2010 yılında 16 bin 135, 2011 yılında 16 bin 828, 2012 yılında ise 17 bin 589 kişi hâkim karşısına çıktı.
Bu suç grubu için yıllara göre açılan dava sayıları şu şekilde:
2013; 17 bin 948
2014; 17 bin 104
2015; 16 bin 957
2016; 15 bin 51
2017; 16 bin 348
2018; 18 bin 290
Soruyoruz, her gün çocukların istismara uğradığı, çocuk evliliklerin yasalarla meşrulaştırılmaya çalışıldığı, her yıl binlerce kız çocuğunun daha kendi çocukken çocuk doğurduğu bir ülkede, istismara karşı etkin önlemler alması gereken, istismar edilen çocuğu koruması gereken devlet kurumları neden istismar verilerini gizler? Çocuk daha anne karnında iken devletin koruma yükümlülükleri başlarken, neden çocuklar istismara uğradıktan sonra koruma mekanizmaları oluşturulur?
‘VERİLERİ KAPATMAK ÜZERİNİ KAPATMAKTIR, ÇÖZÜM ÜRETEMEZSİNİZ’
Avukat Cansu Demir, bu verilerin mutlaka açıklanması gerektiğine vurgu yaptı. “Bu veriler açıklanacak ki akademik bilgi üretilsin, istismar vakaları önlenebilsin” diyen Demir, adli sürece yansıyan vakların bile buzdağının sadece görünen bir kısmı olduğunu dile getirdi. Karanlık rakam denilen sayının en çok istismar vakalarında olduğuna dikkat çeken Demir şöyle devam etti: “Özellikle aile içi cinsel istismar vakalarında bunun çok büyük bir bölümü yansımıyor. Var olanı da kapatmak bunun üzerini kapatmak anlamına gelir. Üzerini kapatmak yok saymak anlamına gelir ve çözüm üretemezsiniz” dedi.
İlgili haberler
5 MADDEDE SAYIYORUZ: Çocuk istismarında gerçek önl...
Çocuklara cinsel istismar gündem olduğunda hissettiğimiz duyguların başında öfke ve çaresizlik geliy...
163 Kadın ve LGBTİ örgütünden açıklama: Çocuk isti...
Çocuk istismarına ilişkin hükümetin meclise sunmaya hazırlandığı düzenlemeye 163 kadın örgütü ortak...
GÜNÜN ÖNERİSİ: Çocuk istismarında gerçek çözüm...
Çocuk istismarı “bireysel sapıklık” olmadığı gibi bunun çözümü de “idam, hadım” değildir. Peki gerçe...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.