Dersimli kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nde Dersim Kadın Platformunun çağrısıyla sanat sokağında toplanan kadınlar Seyit Rıza meydanına yürüyüş gerçekleştirdi. Yürüyüşün ardından gerçekleştirilen mitinge Emek Partisi Gaziantep milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca ve DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu katıldı. Yapılan konuşmalarda 8 Mart’ı yaratan kadınların mücadele nedenlerinin tarihten bugüne değişmediği vurgulandı.

'KADINLAR UCUZ EMEK OLARAK GÖRÜLÜYOR'

Platform adına açıklamayı okuyan Serap Dinler kadınların her geçen gün yoksullaştığını söyleyerek “Türkiye’de ve dünyanın hemen her yerinde kadınlar büyük ölçüde herhangi bir sosyal güvence olmadan, kayıt dışı çalıştırılıyor ‘ucuz emek gücü’ olarak görülüyor ve eşit değerde işe eşit ücretten yoksun bırakılıyor” dedi.

Kamusal hizmet kapsamında devletlerin sorumluluğunda olması gereken çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımının kadına yüklendiğini söyleyen Dinler “Kadınlar bu nedenle istihdamdan kopuyor ya da istihdam alanına giremiyor. Tüm bunlar hane içi emeğimizi görünmez kılıp, değersizleştiriyor. Emeğimizin görünür ve değerli olmasını sağlamaya yönelik herhangi bir düzenleme de yapılmıyor. Kadınlar kamusal alandan, sosyal yaşamdan, üretimden uzaklaşmak zorunda bırakılıyor” dedi.

'HAKLARIMIZ GASP EDİLİYOR '

AKP/MHP iktidarının ve yanına aldığı ittifaklarla İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuzca çıktığını aktaran, Dinler “6284 sayılı kanunun yerli ve milli olmadığını her fırsatta dillendiren AKP-MHP iktidarı, gerici-milliyetçi yeni ittifakı ve medyasıyla kadın ve LGBTİ+ düşmanlığını, nefret söylemini yaygınlaştırıyor. Medeni yasada yer alan kadınların lehine maddeleri hedef alan iktidar, yanına tarikat ve cemaatleri de alarak mücadele ederek elde ettiğimiz haklarımızı gasp ediyor. Her gün en az 3 kadın katlediliyor. Faillerse cezasızlık, korumasızlık ve hukuksuzluk nedeniyle etrafta gezmeyi sürdürüyor” diye konuştu.

‘KADINLARIN MÜCADELE NEDENİ DEĞİŞMEDİ’

Ardından konuşan EMEP Milletvekili Sevda Karaca, 8 Mart’ı yine bir seçimin önünde kutluyoruz diyerek, “Koltuk uğruna her şey mübah” diyerek kadınların hakları üzerinden gerici güçlerle pazarlık yapanlar, yine kameralar önünde, “kadınların kutsallığından" bahsedecek, türlü yalanla, ikiyüzlülükle kadınlardan oy isteyecekler. Kadınları yoksulluk ve eşitsizlik kıskacına onlar sıkıştırmamış gibi, içini boşalttıkları 8 Mart mesajlarıyla riyakarca selamlayacaklar. Ancak 8 Mart, tuzu kokanların bozuşturacağı bir kuşatma günü değil; emekçi kadınların mücadele tarihine bir selamdır, kadınların mücadele ve dayanışma günüdür. 8 Mart’ı yaratan tarihteki o mücadele; insanca yaşayacak bir hayat için, insanca çalışma koşulları için, insanca ücret için, eşitlik için, varoluş için verildi. Bugün de aynı mücadele dünyanın dört bir yanında verilmeye devam ediliyor. Çünkü 8 Mart’ı yaratan tarihten bugüne, kadınların mücadele nedenleri değişmedi” dedi.

‘KADINLAR ÇOCUKLARININ AÇLIĞIYLA SINANIYOR’

Dersim’de kadınların çocuklarının açlığıyla sınandığını söyleyen Karaca “Türkiye’nin her yerinde ve Dersim’de kadınlar, sebzenin-meyvenin ucuzunu bulmak için market mesaisinde. Bu kentte kadınlar; ellerinde yemeklerle okul kapısında çocuklarının karnını doyurmak için nöbette. Dersim’de kadınlar ‘yeter ki çocuğumun karnı doysun, eğitimi aksamasın’ diyerek kendi boğazından, üstünden-başından eksiltiyor. Köyde bostan ekip kışlık malzeme çıkarıyor, doğalgaz faturası ödememek için soba yakıyor” diye konuştu.

‘GÜLİSTAN DOKU SIRRA KADEM BASABİLİYOR’

Eğitim endeksinde Türkiye’nin ilk sırasında yer alan Dersim’de kadınların iş bulamadığını, çalışamadığını söyleyen Karaca “İş olsa, çocuğu bırakacak kreş bulamıyor. Ama bu kentte kadınlar; güpegündüz kafasına silah dayanarak kolluk tarafından yere yatırılabiliyor. Akşam evine dönerken çarşının göbeğinde askerler tarafından taciz edilebiliyor. Dört tarafı karakollarla, polisle, askerle çevrili bu ‘üstün güvenlikli’ kentte kadınlar kaybedilebiliyor. Üniversite öğrencisi genç bir kadın, Gülistan Doku, sırra kadem basabiliyor!” diye konuştu.

‘HİÇBİR KADIN YALNIZ DEĞİL’

Hiçbir kadının yalnız olmadığını söyleyen Karaca, “Evin içinde, mahallede, işyerinde, sokakta, okulda, yurtta ve hatta cezaevinde… Nerede olursak olalım, bu ülkedeki milyonlarca kadının bizimle aynı yerden canının yandığını, aynı derde derman aradığını biliyoruz. Gücümüzü, metropolünden en ücra taşra kentine kadar her yerde aynı tarihte sokakta ‘yaşasın kadın dayanışması’ diye bağıran kız kardeşlerimizden alıyoruz. Bu güç, kuşaklardır taşınan, bugün bize miras olan, yarın bizim miras bırakacağımız tarihi bir güç. Bugün burada meydanı dolduran bu güç; yarın sandıkta zorbaların, barbarların vadesini dolduracak” diye konuştu.

‘BU KENTİ İNSANSIZLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYORLAR’

Cezaevlerindeki açlık grevlerine dikkat çeken Kordu, “Savaşları çıkaran erkek akıllarına söylüyoruz. Biz kadınların bu topraklarda onurlu bir barışı inşa edecek gücü var. Cezaevlerindeki arkadaşlara selam olsun. Bu topraklarda Kürt sorununun demokratik çözümü gelişmeden bütün anti demokratik uygulamalar devam edecek. Şehrimizde özel güvenlik adı altında her yere karakol kuruyorlar. İşsizliği geliştiriyorlar. Bu kenti insansızlaştırmaya çalışıyorlar” dedi.

‘MÜCADELEMİZİ HER GEÇEN GÜN YÜKSELTİYORUZ’

Kordu konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı: “Dersimli kadınlar olarak hep birlikteyiz, örgütlü kadınla örgütlülüğümüzü ve mücadelemizi büyüteceğiz. Bizler kadim bir inancın geleneğine sahibiz. Bizler Kürt halkı, Alevi halkı olarak bu kadın katliamlarına, doğanın soykırımına ve her türlü kıyımı karşı birlikte mücadele edeceğiz. Ülkemizde kadın katilleri bir kapıdan giriyorlar, bir kapıdan çıkıyorlar. Kürt kadın hareketine operasyonlar geliştiriyorlar ama korkutamayacaksınız, sindiremeyeceksiniz. Bizi evlerimize göndermeye çalışan AKP iktidarına ‘biz kadınlar mücadelemizi her geçen gün daha fazla yükseltiyoruz” diye konuştu.

Yapılan konuşmaların ardından, KESK erbane grubu müzisyen Gölge sahne aldı.

Foroğraf: Ekmek ve Gül

Diyarbakırlı kadınlar İstanyon Meydanı’nda buluştu. Dicle Amed Kadın Platformu çağrısıyla İstasyon Meydanı’nı dolduran kadınlar sık sık “Jin, jiyan, azadî” sloganları attı. Miting alanına sabah saatlerinden itibaren gelmeye başlayan kadınlar, giydikleri yöresel kıyafetlerle alanı renklendirdi.

YARAY: KADINLARI YOK SAYMAKTAN VAZGEÇİN

Binlerce kadının özgürlük ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu ile başlayan mitingde ilk konuşmayı Tertip Komitesi adına DBP İl Eş Başkanı Sultan Yaray yaptı. Kadınların hiçbir zaman boyun eğmediğini dile getiren Yaray, Kürt dili üzerindeki baskılara değindi. Kayyumla birlikte ilk olarak kadın kurumları ve dil kurumlarının kapatıldığını hatırlatan Yaray, “Kadınları yok saymaktan vazgeçin. Bu topraklara barış gelsin. Biz kadınlar her zaman onurlu bir barış için sesimizi yükseltelim diyoruz” dedi.

BARIŞ ANNESİ DEMİR: BARIŞA VESİLE OLSUN

Barış anneleri adına kadınları selamlayan Mürüvvet Demir de “8 Mart’ımız tüm emekçi kadınlara, devrimcilere binlerce defa kutlu olsun. Aylardır cezaevlerinde açlık grevinde olanları selamlıyorum. Umarım barışa vesile olur” dedi.

Cumartesi Anneleri adına konuşan Besna Tosun da “29 yıldır kaybedilen evlatları için direnen Cumartesi Anneleri adına hepinizi selamlıyorum. Gözaltında kaybedilen kadınları anmak istiyorum buradan. Hangi tarihte olursa olsun gözaltında kaybedilen kadınlar gerçekliği ile yüzleşmek, hesaplaşmak, adaletli sağlamak mevcut iktidarın sorumluluğudur. Devlet şiddetine karşı, toplumun yarattığı eşitsiz rollere karşı hayatın her yerinde direnen bütün kadınları selamlıyorum” dedi.

Malatya Demokratik Kadın Platformu 8 Mart’ta “Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim, mücadelede kararlı, özgürlükte ısrarcıyız” diyerek basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya çok sayıda kurum ve kadın katıldı. Açıklamayı platform adına Seda Uçar okudu. Kadınların kayıt dışı çalıştırılmasını değinen Uçar şunları söyledi: “Her geçen gün yoksullaşıyoruz, Türkiye’de ve dünyanın hemen her yerinde kadınlar büyük ölçüde herhangi bir sosyal güvence olmadan, kayıt dışı çalıştırılıyor, ucuz emek gücü olarak görülüyor ve eşit değerde işe eşit ücretten yoksun bırakılıyor. Kamusal hizmet kapsamında devletlerin sorumluluğunda olması gereken çocuk, hasta, yaşlı, engelli bakımı sosyal destek politikalarının geliştirilmemesi, metalaştırılan hizmetlerin fiyatlarının çok yüksek olmasıyla kadına yükleniyor. Kadınlar bu nedenle istihdamdan kopuyor ya da istihdam alanına giremiyor. Tüm bunlar hane içi emeğimizi görünmez kılıp, değersizleştiriyor. Emeğimizin görünür ve değerli olmasını sağlamaya yönelik herhangi bir düzenleme de yapılmıyor. Kadınlar kamusal alandan, sosyal yaşamdan, üretimden uzaklaşmak zorunda bırakılıyor” dedi.

Antep’te  kadınlar, Kırkayak Meydanından Balıklı Meydanına  yürüdü. Gaziantep Kadın Platformu ve Kadın Meclisleri’nin çağrısıyla bir araya gelen kadınlar "Kadın Yaşam Özgürlük", "Geceleri de sokakları da meydanları da terketmiyoruz" ,"İstanbul Sözleşmesi yaşatır" sloganlarıyla yürüdüler.  Polis gökküşağı bayrağı taşıyanlara “Bunu kullanamazsınız yasak, kaldırmazsanız müdahale ederiz” dedi. Yapılan açıklamada, "Yoksulluğun giderek derinleştiği, kadınların en güvencesiz, en esnek ve en ucuz işlere mahkum edildiği bu dönemde emeğimizin sömürüsüne karşı sesimizi yükseltiyoruz. Agrobay'dan, Özak Tekstil'e hakları ve emeği için direnen kadınların mücadelesini selamlıyor, direnişlerini dayanışmamız ile dört bir yanda büyütüyoruz. İşsizlikle, açlıkla sınanan kadınlar olarak ev içi bakım emeğimizin görünmemesini kabul etmiyoruz. Görünmeyen emeğimizin sesini yükseltmeye, emeğimize her alanda sahip çıkmaya devam edeceğiz" ifadelerine yer verildi.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

Yürüyüşe katılan EMEP Gaziantep milletvekili Sevda Karaca; "Bu ülkenin kadınları, sermayeye peşkeş çekilen teşvikler, halka değil patronlara ayrılan kaynaklar yüzünden yoksul. Ama çaresiz değil. Bu ülkenin kadınları göz göre göre şiddet uygulayan erkekler korunduğu için hayatından endişeli, geleceğinden kaygılı. Ama çaresiz değil. Bu ülkenin kadınları, savaş politikaları yüzünden göçe, yurtsuzluğa, yoksulluğa itiliyor, anadilini konuşamıyor, çocuklarına anadilde eğitim veremiyor, ayrımcılığa uğruyor. Ama çaresiz değil. Bu ülkenin kadınları, karanlıktan beslenen gerici ittifakların gasp ettiği haklar yüzünden korkuyor. Ama kadınlar çaresiz değil. 8 Mart, kadınların çaresiz olmadığının, çarenin birliğimizde, birbirimizde olduğunun sokaklarda, meydanlarda, işyerlerinde haykırıldığı gün. Ülkenin ve dünyanın dört bir yanında kadınların birbirinin çaresi ve çözümü olduğunu birbirine hissettirdiği gün. Karanlık ittifaklarla irademizi gasp etmeye çalışanlara, haklarımıza el koymaya, geleceğimizi çalmaya, bizi umutsuz bırakmaya çalışanlara karşı biz varız, buradayız, gücümüz birliğimiz, bu karanlığı birlikte değiştireceğiz dediğimiz gün. Bu şehirde yoksul mahallelerde bugünü ve geleceği çalınmak istenen tüm kız kardeşlerimize, geri kazanmak istediğimiz kent meydanından, güvenli ve özgür yaşamak istediğimiz kent meydanından sesleniyoruz bir kez de. Kentleri de kendimizi de bize biçilen kaderi de birlikte değiştireceğiz" dedi.

Urfa'da kadınlar, Urfa İl Kadın Platformunun çağrısıyla bir araya geldi. Türkiye’nin kadın cinayetleri konusunda dünyada ilk sıralarda yer aldığını belirten Urfa İl Kadın Platformu, “Rojava’dan Filistînê, Afganistan’dan İran’a kadınların sesini, sözünü, eylemini çoğaltarak hep birlikte bu karanlığı aşacağız” diyerek açıklama yaptı. Yapılan açıklamada, “Savaşa, şiddete, yoksulluğa karşı barışı, hayatlarımızı ve haklarımızı savunuyoruz” pankartı açılırken, “Kadın kırımına hayır”, “Kadın cinayetleri politiktir” yazılı lolipoplar taşındı.

Fotoğraf: MA

Van’da TJA'nın çağrısıyla kadınlar 8 Mart mitinginde buluştu. Miting alanına yürüyen kadınlar, yürüyüş boyunca "Jin, jiyan, azadî”  sloganı attı. Miting alanında, “Jin, jiyan, azadî”, “Kalanların, gidenlere borcudur özgürlük” pankartları açıldı. 

Fotoğraf: MA

Şırnak, Cizre'de kadınlar 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar mitinginde buluştu. Kadınlar, “Jin jiyan azadî”, “Güneşin çocukları”, “Bijî berxwedana zindana” sloganları atarak yürüyüş yaptı. Mitingde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Şirnak Milletvekili ve Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan ile partinin belediye eşbaşkan adayları da katıldı.

Fotoğraf: MA

Elazığ'da kadınlar, Elazığ Kadın Platformu'nun çağrısıyla eski öğretmen evi önünde bir araya geldi. Kesk adına SES Şube yönetim kurulu üyesi Dilan Gültekin’in yapmış olduğu açıklamada 8 Mart tarihçesi anlatıldı. Örgütlenme ve hak arama mücadelesine de değinen Gültekin, "Tüm kadınları, gökkuşağı gibi tüm renklerimizle bir arada olmaya, haklarımıza ve yaşamlarımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz. Evde, işte, tarlada emeği ve hakları için mücadele eden tüm kadınların 8 Mart Kadınların Uluslararası Birlik Mücadele ve Dayanışma gününü kutluyoruz" dedi.