10 Ekim davasında karar: 9 sanığa 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet
Kamu görevlilerinin yargılanmadığı, adaletsizlikler dolu 10 Ekim davasında sona gelindi. Yargılanan 9 sanık 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.

2015 yılında 103 kişinin ölümüne neden olan Ankara Katliamı davasında sona gelindi. 2016 yılında başlayan ve 4 gündür süren son duruşmada karar açıklandı. Yargılanan 9 sanık 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.

101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan 9 IŞİD sanığı ayrıca öldürmeye teşebbüsten 10 bin 557'şer yıl hapisle cezalandırıldı.

Kamu görevlilerinin yargılanmadığı davada tutuklu sanıklardan tahliye olan olmadı.

Hakkında müebbet hapis cezası verilen sanıkların isimleri şöyle: Abdulmubtalip Demir, Talha Güneş, Metin Akaltın, Yakup Şahin, Hakan Şahin, İbrahim Halil Alçay, Resul Demir, Hüseyin Tunç, Hacı Ali Durmaz.

Sanıklar Esin Altıntuğ, Hatice Akaltın, Abdulhamit Boz, Yakup Yıldırım için alt sınırdan, sanıklar Burak Ormanoğlu, Suphi Alpfidan, Talha Güneş, Mehmedin Baraç ve Nihat Ürkmez hakkında "terör örgütü üyeliği" suçundan karar verildi. Erman Ekici için yöneticilikten ceza verildi.

Yakalanamayan sanıklar İlhami Balı, Savaş Yıldız, Edremit Türe, Deniz Büyükçelebi, Yakup Selağzı, Kasım Dere, Nusret Yılmaz, Mustafa Delibaşlar, Walentina Slobodjanjuk, Muhammet Zana Alkan, Ömer Deniz Dündar, Cebrail Kaya, Ahmet Güneş, Kenan Kutval, Bayram Yıldız, Hasan Hüseyin Uğur hakkında atılı suçlardan açılan kamu davalarını tefrikine, haklarındaki yakalama ve yokluğunda tutuklama kararlarının devamına karar verildi.

Karar duruşması sonrası aileler ve avukatlar basın açıklaması yaptı.


10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği başkanı Mehtap Sakinci Coşkun: “10 Ekim’den beri başka bir süreçteyiz. Bugün 10 Ekim 2015 günü kadar hayatiydi. Tarihi bir karar verildi. Sanıkların bu katliamın ‘bir kısım’ faili olduklarını biliyoruz. Bu kadar zor bir süreçte biz kilometrelerce uzaktan Ankara’ya geliyorduk ve mücadele vurgusu yapıyorduk. Ağlamayacağız, pes etmeyeceğiz, adalet demeye devam edeceğiz” dedi.

Karar sonrası katliamda yakınlarını kaybeden ailelerden fenalık geçirenler oldu... 

GÜN BOYU MAHKEMEDE NELER YAŞANDI?
10 Ekim Ankara Katliamı davasının son gününde konuşan Müşteki Avukatı Eylem Sarıoğlu bir gün önce Esin Altıntuğ’un Yakup Karaoğlu hakkındaki itiraflarının dikkate alınmasını istedi. Karaoğlu’nun IŞİD’in sadece üyesi değil, yöneticisi olduğuna işaret eden Sarıoğlu, Yakup Karaoğlu ile birlikte Nihat Ürkmez ve Mehmedin Baraç’ın örgüt yöneticiliği nedeniyle ek savunma yapmalarını istedi. Mahkeme bu talebi reddetti.

10 Ekim Ankara Katliamı 10. drup duruşmaları sanık savunmalarının uzaması nedeniyle bir gün uzadı. Davanın 54. celsesinde devam eden savunmalarda ilk olarak konuşan Hakan Şahin, Yakup Yıldırım’ın telefonunu şarjı olmadığı için kullandığını savundu. Katliamdan önce keşif için Ankara’ya gelmesi konusunda ise hastane için geldiğini iddia etti. Ağustos ayında aldığı aracı bilerek katliamda kullanılması için vermediğini öne süren Şahin, emniyet ve TEM şube müdürünün bu aracın idari işler için kullandığını kaydettiklerini söyledi. Yakup Şahin ise ek süre istediğini ama reddedildiğini belirterek, hangi avukata başvuruda bulunsa “vicdanen, baskıyla, korkuyla” kabul etmediklerini söyledi. Bir avukattan yararlanarak savunma yapmak istediğini ifade eden Şahin, yeniden ek süre istedi.

AMONYUM NİTRATA ‘AİLEYİ GEÇİNDİRMEK İÇİN’ DEDİ!
Abdülhamit Boz, Abdülmuttalip Demir ve Hüseyin Tunç’un Avukatı olan Orhan Şahin, Yakup Şahin’in de vekilliğini almak istediğini söyledi. Hüseyin Tunç’ un amonyum nitratı eylem için değil, ailesini geçindirmek için taşıdığını öne süren Şahin, bilirkişi raporuyla amonyum nitrat kullanılıp kullanılmadığının belirlenmesini talep etti. Hüseyin Tunç’ un 10 Ekim mitingi başvurusundan önce gübre taşıdığını söyleyen Şahin, IŞİD’in Antep’te bir düğünde gerçekleştirdiği katliama ilişkin de iddialarda bulundu. Katliamın Yunus Durmaz’ın ölümünden sonra olduğunu belirten Şahin, bu yüzden Yunus Durmaz’ın Kürtlerin yaşadığı bir mahalledeki düğüne saldırı yapmak istemesine ilişkin hard diskten çıkan notları da ‘FETÖ’cülerin sonradan eklemiş olabileceğini öne sürdü. Şahin katliama ilişkin delillerin ‘FETÖ’ tarafından üretildiği iddiasını, “Bombacıların geldiği araçların görüntülerindeki saatlerle de oynanmış” sözleriyle sürdürdü.

‘DİYANETE SORABİLİRSİNİZ’
Yunus Durmaz’ın Hakan Şahin’e okul gideri için para göndermesinin söz konusu olamayacağını söyleyen Şahin, bu savını IŞİD’liler için okula gitmenin ‘ebedi cehennemlik’ olduğuna dayandırdı. Ardından Şahin’in “Bu ülkede daha önce de hatalar yapıldı. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Atıf Hoca efendi asıldı. Recep Tayyip Erdoğan şiir okuduğu için hapse atıldı” sözleri üzerine aileler (Deniz ve Mahirleri kastederek) “Onların adını ağzına alma” diye tepki göstererek yuhaladılar.

KARAOĞLU’NUN YÖNETİCİ OLDUĞU İTİRAF EDİLDİ
Müşteki avukatlarından Eylem Sarıoğlu, Yakup Karaoğlu’nun savunması sırasında Esin Altıntuğ’un söylediklerinin mütalaaya dair beyanlarını doğruladığını söyledi. Karaoğlu’nun sınırdan insan getirme, evinde ağırlama, toplantılar yapma ve bu konularda başkalarına da talimat verdiğini belirten Sarıoğlu, Karaoğlu’nun sadece örgüt üyesi değil, yöneticisi olarak da yargılanması gerektiğini vurguladı. Karaoğlu’nun Halil İbrahim Durgun’un kaçmasını sağladığı için suça iştirakten de yargılanması gerektiğini dile getiren Sarıoğlu, Nihat Ürkmez, Yakup Karaoğlu ve Mehmedin Baraç’ın örgüt yöneticiliği nedeniyle ek savunma yapmalarını istedi. Hakim sanıkların savunmaları için ek süre taleplerini reddetti.

SON SÖZÜ ‘ALLAH’I VEKİL EDERİM’ OLDU
Ardından sanıklara karar öncesi son sözleri soruldu. Çoğu sanık daha önceki ifadelerini tekrar ettiklerini beyan etmekle yetinirken, bazı sanıklar son sözlerini söylediler. Burak Ormanoğlu, hakime “Vicdani olarak değil, somut delillere göre hareket edilmesini istiyorum” derken, Nihat Ürkmez Elazığ’ın küçük bir yer olduğunu ve bu yüzden örgüt yöneticisi olsa etrafında bilineceğini savundu. Polis baskınında kendisini patlatan IŞİD Emiri Yunus Durmaz’ın kardeşi Hacı Ali Durmaz da daha önceki beyanını tekrarladığını belirterek “Hasbinallah ve nimel vekil” (Allah’ım işlerimde seni vekil ettim) dedi.

ANLATACAĞIM YOK DEDİ AMA PİŞMANLIKTAN YARARLANMAK İSTEDİ
Suphi Alpfidan ise Yunus Durmaz’ın Kürt düşmanı olduğunu, onunla iş yapamayacağını belirterek mağdur olduğunu savundu. Pişmanlık yasasından faydalanmak istediğini açıklayan Alpfidan, ancak kimin örgütte ne yaptığını bilmediğini iddia etti. Mehmedin Baraç, Bingöl il sorumlusu olmasına ilişkin beyana dair, gizli tanıkların dikkate alındığını söyledi. Başkasına ait IŞİD bayrağı ve mektup nedeniyle kendisine ceza istendiğini öne süren Baraç, müşteki avukatların adalete istediğine inanmadığını savundu.

SANIKTAN HAKİME: ARKANIZI DÖNDÜĞÜNÜZ İÇİN UNUTMUŞSUNUZ
Yakup Karaoğlu’nun, “28 aydır burada tutukluyum, insan hayatı bu kadar ucuz olmamalı. Burada ayetler okundu, arkanızda ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyor. Arkanızı döndüğünüz için belki unutmuşsunuzdur” sözleri ise salondakileri güldürdü. Metin Akaltın da sadece binaya giriş görüntüsü olduğu için suçlandığını iddia ederken, Esin Altıntuğ başına gelenleri bugüne kadar açık bir şekilde anlattığını savundu. 13 Kasım gecesi eşinin yanına gittiği için pişman olduğunu belirten Altıntuğ, eşinin yaptıklarını bilmediğini öne sürdü. Sanıkların son sözlerinin bitmesi üzerine hakim karar müzakere için saat 17.00’ye kadar duruşmaya ara verdi.
Ara sonrası mahkemeye saat 17.00’da devam edildi.

103 kişinin yaşamını yitirdiği Gar Katliamı davası kapsamında yargılanan 9 sanık 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı.

101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan 9 IŞİD sanığı ayrıca öldürmeye teşebbüsten 10 bin 557'şer yıl hapisle cezalandırıldı.

İlgili haberler
10 Ekim'i kadınlar anlatıyor

10 Ekim Ankara Katliamında eşlerini, çocuklarını, yakınlarını kaybeden kadınlar anlatıyor. Acımız hâ...

Gelemediyseniz eğer gözünüz, kulağınız Ankara’da o...

Ankara katliamı davasında üç yıldır süren adalet mücadelesi bitirilmek isteniyor, sadece sanıklara v...

10 Ekim Katliamında yakınlarını kaybeden kadınlar...

Sincan Ceza İnfaz Kurumu’nda Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen 10. grup duruşmasının üçüncü...