EKVADOR: Sözde ‘vatandaş devrimi’ kadınların sorunlarını derinleştirdi*
Correacılığın vaazları ve uygulamaları eşitsizliği gidermek bir yana daha da derinleştirdi. Ekvadorlu kadınlar ‘neoliberal sosyal demokrasinin’ kadınlara faturasını kendi deneyimleriyle anlatıyor.

Heyetleriyle burada yer alan siz farklı ülkelerden delegeleri Latin Amerika ve Karayipler İkinci Kadın Buluşması’nda yurdumuzda ağırlamak biz Ekvadorlu kadınlar için bir onurdur.

Bu II. Buluşma’nın her bir katılımcısı, Latin Amerika ve Karayip halklarının isyankarlıkları ve kendi çabalarıyla ayağa kalkma kararlılıklarıyla, emekle biçimlenen kültür ve toplumlarıyla, doğaya, toprak anaya, onura ve insan haklarına saygılarıyla karakterize olan bin yıllık mücadele ve bilgelik tarihini temsil eder.

Bugün bizi barındıran anavatanların tarihe adını yazdırmış büyük kadın kahramanlarının varisleriyiz. Yerli kadınların, kadim halkların isyanı bizde yeniden yaşam buluyor: Anacaona, Gaitana, Guacolda, Apacuana ve Ana Soto, Mikaela Bastidas, Tomasa Tito Condemayta, Marcela Castro, Bartolina Sisa, Gregoria Apaza, Cecilia Tupac Amaru, Manuela Tito Condori, Manuela Gandarillas, Lorenza Abimañay’ımızdan tutun, Ekvador’da İspanyolların dayattığı istismarcı vergiye karşı bağırarak “Haydi ayaklanalım, toprağımızı ve haysiyetimizi kurtaralım” çığlığıyla 10 bin yerli halkın isyanına liderlik eden Jacinta Juárez ve Lorenza Peña ile birlikte, Dolores Cacuango, Tránsito Amaguaña ve kültürlerini ve kimliklerini savunmak için yorulmadan çalışan binlerce kadın...

Belleğimizde ve bedenlerimizde siyah kadınların, çeşitli biçimlerde direnişlere ve köleliğe karşı savaşa katılan Maroonların (Karayipler ve Latin Amerika’da özgürlüğü elinden alınmış siyahi köleler ve onların soyundan gelenler) mücadeleleri var: Zenci Miguel’in Venezuela’da köleliğe karşı giriştiği ilk çarpışmada onun yanında savaşan arkadaşı Guiomar; Juana Francisca, María Valentina ve Juana Llanos; Veracoechealı Ermila Troconis...

Buluşma süresince kurulan dayanışma standlarında kadın örgütleri ülkelerinden getirdikleri el emeği ürünleri sergiledi.

Kıta boyunca bağımsızlık için ve Avrupalılar’ın kolonileşmelerine karşı omuz omuza savaşan yiğit kadınlar var: Manuela Beltrán, Joaquina Sánchez, la Cruzlu Sor Juana Ines, Manuela Espejo, Manuela Sáenz, Policarpa Salabarrieta, Manuela Godoy, Cira Tremaria, Venezüella'da Páezli Dominga Ortiz ile Juana Ramírez La Avanzadora ve onun kadın taburları, Arjantin'de Ayohuma'nın kızları, Bolivya'daki Cochabamba Kronu'nun kahramanları… Peru’da Gamarralı Francisca Zubiaga, Juana Azurduy, Arjantin’de Thompsonlı Mariquita Sánchez, Şilili Francisca Javiera Carrera... Unutulmaz Mirabal Kızkardeşler! Mayo Meydanı’nın büyükanneleri ve anneleri; mahallelerden, semtlerden ve alanlardan; fabrikalardan ve sokaklardan; sınıflardan ve hastanelerden yükselen özgürlük ve tam eşitlik şiarımızla eylemlerimizi engelleyen kültür ve normlara meydan okuyoruz!

Tarihimizin bu örnekleriyle Ulusal Hazırlık Komitesi, İl Hazırlık Komiteleri, kadın hareketlerinden, kollektiflerden, örgütlerden kadınlar ve bu etkinliğin organizasyonunda çalışanlar adına II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması’nda yer alan tüm ülkelere sevgi dolu devrimci selamımızı sunuyoruz.

FARKLI KESİMLERDEN KADINLARIN ORTAK HAREKETİNİN ZEMİNİ
Tarih boyunca, Ekvador halkları, haklarını savunma, adaletsizliğe karşı ayaklanma ve otoriter ve baskıcı hükümetleri desteklememe ile karakterize bir kimliği şekillendirdiler. Bu karakteristik kimlik kadın eylemlerinde de kendini gösteriyor; tıpkı dünyanın diğer enlemlerinde olduğu gibi sosyoekonomik, etnik-kültürel ve cinsiyete bağlı durumumuz nedeniyle ayrımcılığa ve çifte sömürüye katlanıyoruz. Biz Ekvadorlu kadınlar, haklarımız için mücadeleyi, ulusal egemenliği savunma, doğal kaynaklarımızın yağmalanmasını önleme; adalet, eşitlik, yaşam, demokrasi ve kadın hakları mücadelesini birbirine bağlayarak farklı halk kesimlerinden kadınlar olarak birlikte hareket etmemizle biliniriz.

Ekvador’da da kapitalizmin krizi hissedilmekte ve keskinleşmektedir; ekonomik durum ciddi biçimde bozulmuştur. Ailenin zorunlu harcamaları Temmuz 2018’de 720,53 dolara çıkarken asgari ücret 386 dolarda kalmıştır; bu demek oluyor ki bir aile gıda, sağlık, eğitim, dinlenme, giyim ve barınma dahil harcamalarının yalnızca yüzde 53’ünü karşılayabilmektedir.


TARİHİN EN YOZLAŞMIŞ HÜKÜMETİ
10 yıldır iktidarda olan, “insani gelişme primi” gibi farklı yardım tedbirlerinin uygulandığı bir refah politikası oluşturmayı hedefleyen Correacılığın vaazları ve refah uygulamaları, Ekvadorlu hanelerde yaşanan krizin ve yüksek yaşam maliyetinin etkilerini gidermedi; güvenceli istikrarlı ve insani işlere erişimin olanaksızlığını ortadan kaldırmadı. Sözde “vatandaş devrimi”nin siyasi projesi Ekvadorlu kadınların sorunlarını derinleştirdi. Ekvadorlular şu anda şüpheye yer bırakmaksızın Ekvador tarihinin en yozlaşmış hükümeti olan Correa hükümetinin ekonomik politikalarının etkisini yaşıyor: Yolsuzlukla Mücadele Resmi Komisyonu’na göre devletin idaresini elinde bulunduranların ceplerine 50 milyon dolardan fazla yolsuzluk parası girdi. Rafael Correa ve Jorge Glas, eski başkan ve eski başkan yardımcısı, yolsuzluk suçlarının, doğal kaynaklarımızın ve enerji kaynaklarımızın büyük güçlere ve ulus ötesi emperyalistlere teslim edilmesinin ilk elden sorumlusu ve çıkar elde edenleridir.


RESMİ SÖYLEMDE EŞİTLİK, GERÇEK HAYATTA AYRIMCILIK
Ekvador’da, toplumsal cinsiyet eşitliği tüm resmi söylemlerde mevcuttur; ancak gerçekte kadınlar kamusal alanlarda ve aile ortamında çifte sömürüyü ve baskıyı her gün yaşamaktadır. Kadına yönelik şiddet oranları yüksektir, 10 kadından 6’sı yaşamlarında bir süre şiddete maruz kalmıştır ve kadın cinayetleri artmaktadır; ayrıca Dünya Sağlık Örgütü’nün raporları, Ekvador’un Latin Amerika’daki en yüksek kürtaj oranına sahip ülkelerden biri olduğunu ortaya koymakta, 125 binden fazla kadının kürtaj yapmakta olduğu tahmin edilmektedir; yani her gün 342 kadın kürtaj yapmakta, ülkede her dört dakikada bir kürtaj gerçekleşmektedir. Kürtaj bir halk sağlığı sorunudur. Ayrıca ülkede her 4 kadından 1’i hayatının belli bir döneminde cinsel şiddete maruz kalmıştır, birçok vakada istenmeyen gebelikler söz konusu olmakta, çocuk ve ergen gebelikleri artmaktadır ve bu sosyal sorunun görülme sıklığı bakımından Ekvador bölgede ikinci ülke olarak yer almaktadır.


TECAVÜZ GEBELİKLERİNDE BİLE KÜRTAJ SUÇ!
Ülke İttifakı’nın en muhafazakâr ve geri kalmış bileşenleriyle Meclis’in sağcı bileşenleri tarafından çıkarılan yeni Ceza Yasası tecavüz vakalarında bile kürtajı suç sayıyor. Bu, biz kadınlar için istenmeyen bir hamileliği sürdürmek ya da merdivenaltı uygulamalarla hayatımızı kaybetmeye, kanamalara, enfeksiyonlara vb. maruz kalmak anlamına gelirken, doktorlara da zulmeden bir çıkmaz yaratıldı. Düşük sırasında ya da güvenli olmayan koşullarda yapılmış kürtajların neden olduğu sorunlar nedeniyle sağlık hizmetlerine başvuran kadınlara yönelik eziyet ve soruşturmalar yürürlükte.

Ekvadorlu kadınlar, kendi bedenimiz için karar veremiyoruz. Bedenlerimiz hakkında karar alma hakkımız; Correacılığın sembol programlarından olan gerici planlarla gerçekte kadınlar üzerindeki kontrolü ve toplumsal cinsiyet klişelerini yeniden üreterek kısıtlanaıyor. “Ergen hamileliğinin azaltılması” adı altında ergenlere ve kız çocuklarına uygulanan şiddeti genişletmeye hizmet eden Aile Planı ile, kız çocukları ve kadınları sadece “doğurgan anneler” olarak düşünmeye ve hayal etmeye zorlanıyorlar. Şemayı tamamlamak için ailelerin kız çocuklarının ve ergenlerin “saflığı”nın denetçileri olarak uygulamaya katıldıkları bir kültürel strateji hayata geçirildi. Devlet ve Kiliseler kadınların cinsellikleri hakkında karar verme konusunda haklarının tanınmasındaki asırlık gerilemeyi ve kadınlara dayatılan geleneksel rollerin güçlendirilmesini kutluyorlar.

Buna, Devlet ve hükümetlerin, kadın katliamlarının önlenmesi ve cezalandırılmasında etkisiz olduğu gerçeği de eklenmiştir. Bu, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve cezalandırılmasına ilişkin yasanın yürürlüğe girmesine karşın büyümekte olan bir sosyal problemdir. CEDHU’ya (Evrensel İnsan Hakları Komisyonu) göre, 2018’in Ocak’ından Temmuz’una kadar, yani 184 günde, 71’den fazla kadın cinayeti vakası görüldü; her 86 saatte bir kadın eril şiddet tarafından katledildi ve endişe verici olarak 24 kentin 16’sında kadınların vahşice öldürülmesi vakaları kayıtlara geçti.

DEVLET ŞİDDETİ EN ÇOK KADINLARI HEDEF ALIYOR
Sözlü, fiziksel şiddet ve farklı sol örgütlerden kadınların uğradığı politik şiddet devlet politikası haline geldi. Bu 10 yıl boyunca kovuşturulan topluluk, cemiyet, parti lideri ve yöneticisi yüzlerce kadın ve erkek var; sosyal medya kullanıcıları dahi zulüm ve kriminalizasyonun nesnesi oldular.

Kriminalizasyon, temel hakları ihlal eden hükümetin eylemlerine ve politikalarına karşı çıkan, madencilik ve petrol imtiyazlarına muhalefet eden örgütleri ve liderleri; su ve çevre savunucularını bastırmak için temel politika oldu.

Sendikacıların, öğrenci liderlerinin, gençlerin, profesyonellerin birlikte ve örgütlü bir biçimde sürdürdüğü yolsuzlukla mücadele ve kadın haklarının geri kazanılmasına yönelik güncel sürece katılan tüm halk kesimlerinin yanında, yerli ve köylü kadınların cesur mücadelesini de vurgulamak gerekir.

ÇALIŞMA YAŞAMI KÖTÜLEŞTİKÇE GÖÇ VE İNSAN TİCARETİ BÜYÜYOR
Kalıcı işe ve yasal haklara erişimimizin olmaması nedeniyle güvencesiz çalışma büyük çoğumuzun gerçekliği. Ekvador’da işsizlik yüzde 7,1; ekonomik olarak aktif nüfusun sadece yüzde 53’ünün bir işi var ve geri kalan yüzde 47’nin yüzde 79’u kadın. Üstelik bu istatistikler, kayıt dışı sektörlerde çalışan, yani yasal haklardan faydalanamayan ve sigortası yatmayan kadınları da istihdama dahil kabul ediyor. “İş Adaleti Yasası”nda reform talep ediyoruz ve yasada ev kadınlarının katılımıyla bir reform yapılmasını istiyoruz; çünkü yürürlükteki haliyle bu yasa kadın haklarını ihlal eden bir yasadır.

Ekvador’da, güvencesizlik kırsal kesimlerdeki kadınlarda daha açık bir şekilde görülüyor. Ailelerin yaşamlarını sürdürmesi için gerekli gıdayı sağlayan, gıda güvenliği hakkı için mücadele eden ve yine de eğitim, sağlık, sosyal güvenlik, düzenli istihdam, barınma ve dinlenme olanaklarına en az erişimi olan onlardır.

Onlar, kredilere ve ürünlerini satmak için gerekli araçlara erişimi olmayan küçük üreticilerdir ve ataerkil, ayrımcı anlayışların ve uygulamaların daha yıkıcı etkilerini hissetmektedirler.


Ekvador ve bölgede krizin derinleşmesi, tüm ülkelerden ABD ve Avrupa’ya tarihsel göç akışını arttıran Venezuela örneğindeki gibi bazı bölge ülkelerindeki politik sorunlar, çok ciddi problemlerin göstergesi oldu. Çünkü milyonlarca Latin Amerikalı ve Karayipli’nin, işgücü piyasası için insan ticaretinin kurbanı olan, seks ticareti, organ ticareti için kullanılan gerçek bir işsizler ordusu olduğu görünüyor. Yabancı düşmanı ırkçı anlayış ve davranışların yeniden harekete geçirilmesi yanında büyük bir sosyal problem de yaratan bu göç sorunu dikkate alınmalı. Buna karşın, göçmenlere, özellikle de binlerce göçmen kadın ve çocuğa destek ve dayanışma eylemlerinin güçlü olduğunu vurgulamak isteriz.

Ülkedeki sağlık politikası hala iyileştirici sağlık hizmetleridir; devletin önleyici sağlık hizmeti verme, bölge ve yörenin doğal gıdalarının kullanımında nüfusu eğitme, yerel yönetimleri temel hizmetlerin sağlanmasında uyumlu olmaya zorlama ve kaliteli suya erişimi sağlığın bir parçası olarak garanti ederek bulaşıcı hastalıkları önleme kararı yoktur. Kronik hastalık bakımına gerçek bir erişim yok, eğer insanların tedavi edilmeleri gerekiyorsa, belirli ilaçlar yok.

II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşmasına genç kadınların katılımı dikkat çekici, sohbetler ve tartışmalar aralarda bile sürüyor.

Ergen anneliğin önlenmesiyle ilgili, cinsel eğitim ve üreme eğitiminin müfredata eklenmesi, doğum control araçlarına erişim, tüm nüfusa bu konuyla ilgili yoğun bir kampanya yapılması, süreci desteklemek adına sağlık kurumlarında psikoloji ve rehberlik alanı olması gerekir; ama en önemlisi, topluma, başkalarının kararlarına saygı duymayı öğretmektir.

Anne ölümlerine gelince, 2016 yılında her 100 bin canlı doğumda, 39.7 anne ölümü gerçekleşti. Anne ölümlerinin azaltılması sosyal politikalar içerisinde temel bir eksen olagelmiştir; yine de bu oran; bölge genelinde program ve politikaların uygulanmasında, ülke için zorlayıcı bir mesele olmaya devam etmektedir.

Yaşam koşullarının iyileştirilmesi bakımından, güvenli, tüm biçim ve tezahürleri açısından şiddetsiz bir çevreye duyulan ihtiyaç da vurgulanmaktadır. Bunun ışığında, özellikle hak ihlallerine uğrayan genç nüfusa yönelik programlar güçlendirilmelidir. Ek olarak, özellikle sınır bölgelerinde, hala bölgesel düzeyde yaşanan zorluklar vardır, uyuşturucu belasını ve gençlerin yabancılaşmasını önlemek için sosyal örgütlenmenin güçlendirilmesi gerekmektedir.


KOTA VAR AMA KADINLARI GÖZETEN YOK
Politik alanda deneyimler bu kadar cesaret verici değil. Kota yasası yürürlükte olup, bu yasa kadınların siyasal örgütlere ve devlet kurumlarına pariteye bağlı, sıralı ve dönüşümlü katılımını öngörmektedir; ancak her alanda kadın hakları için çalışan az sayıda kadın üye vardır ve bu nedenle halk içerisinden, liderliği sosyal bağlılık ve toplu çıkar olarak gören kadınların öncülüğünü teşvik etmek acildir; bunun için kuralları ve itaat kültürünü çiğnemek kaçınılmazdır ve kadınlara yönelik çeşitli sömürü ve baskı biçimlerini alaşağı etmek için çalışmamız gerekir.


NE YAPMALI? KONFERANSIMIZIN TARTIŞMA BAŞLIKLARI
Ekvador’da aşkın tarihsel dönüşümler döneminden geçiyoruz. Kapitalizmin, ataerkilliğin ve onun eril ideolojisinin tümden alaşağı edilmesine kadar derinleşmesi gerektiğine inandığımız değişiklikler; kendi kaderini tayin ve bütüncül esenlik haklarımınız gerçekleştiği, adil, eşit ve demokratik bir toplum inşa etmemizi sağlayacak yapısal değişikliklerdir. Kadınların sol hareketinin birliğini güçlendirmek için çabaları ikiye katlamak kaçınılmazdır: Haklarımızın iadesini talep etmek ve yaşam koşullarının iyileştirilmesine katkıda bulunan ekonomik, sosyal, politik ve kültürel hakların kazanılmasında ilerlemek gerekir.

Farklı toplumsal kesimlerden kadınlarla ve özellikle gençlerle istikrarlı bir çalışma örgütlememiz gerekiyor. Kadınların boyunduruk altında olması sorununun, kadınların toplumsal dönüşümdeki rolünün ve kadın hareketinin anlaşılmasını teşvik ederek devrimci kadınların politik birliğinde güçlenmek ve büyümek...

Hedefimiz bu.

Birlikte gericiliğe ve halkların yoksulluğu gerçeğine gerçekten devrimci ve dönüştürücü bir alternatif sunabilmek için insanlığın daha gelişmiş konumlarını temsil eden tüm sosyal ve politik örgütlenmelerin birliği için ülkede ve kıta çapında kadın hareketinin bütünlüğünü pekiştirmek için çalışmak...

Kadınlar olmadan sosyal dönüşüm mümkün değil!!

“Halkların özgürleşmesi ve kurtuluşumuz için kadınlar var”

* II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması’na evsahipliği yapan Ekvadorlu kadın örgütü Mujeres por el Cambio’nun (Değişim İçin Kadınlar) sunduğu rapor- Quito 2018 

Çeviri: Oya Tezel

II. Latin Amerika ve Karayipler Kadın Buluşması'nda 11 ülkeden delegelerin ülkeleri hakkında verdikleri bilgileri içeren dosyamıza BURADAN erişebilirsiniz.





İlgili haberler
Latin ve Karayipli kadınların mücadele zirvesi

16 ülkeden 1200 delegenin, 28-30 Eylül’de Ekvador’un Quito kentinde bir araya geldiği Buluşma, bölge...

EL SALVADOR: Eril şiddet kadınların hayatını cehen...

El Salvador, suç örgütlerinin kadın ve kız çocuklarını cinsel sömürü için hedef alması nedeniyle göç...

GUATEMALA: Kadınları cezalandırma yasalarının ülke...

Yasalar kadın mücadelesini suç sayıyor, kürtaja yüksek cezalar getiriyor, kadına yönelik şiddet ceza...