Sosyal psikolog Prof. Dr. Jutta Allmendiger, Almanya’da korona krizinin kadınlara ve özelde göçmen kadınlara yansımasını anlattı.

‘İnsanların insanca çalışması bir lüks değil, insan olmanın getirdiği bir zorunluluktur’ diye her yerde haykırabilseydik, belki de Nadira ve onlarca kadın emekçi yaşamına devam edecekti.

Dünyanın farklı bölgelerinden, özellikle Etiyopya, Filipinler, Gana, Uganda, Nepal, ve Bangladeş’ten Ürdün’e gelen göçmen kadın emeği sömürüsünü kendi yaşamından kesitlerle anlatıyor Maria...

'Sınır kapısı açılacak' söylemiyle gittikleri Pazarkule’den gazdan etkilenen 3 yaşındaki kızını ambulansla Yalova’ya getiren S.H. “Kızım nefes alamıyor. Görümcemin saçları stresten döküldü" dedi.

Kovid-19 salgını sebebiyle vizyon programı ertelenen Amina, festival yolculuğundan hemen sonra Türkiye’de ilk kez dijital platformda sinemaseverlerle buluştu.

Almanya’da Otonom Kadın Sığınma Evleri Merkezi Bilgi Ağı ve Kadın Danışma Merkezi korona sürecinde şiddetin arttığına ve danışma merkezleri ile sığınma evlerine daha çok ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Nadira’nın ölümüyle ilgili aydınlatılmayan tüm gerçeklere ise bu sistemdeki kadın davalarından maalesef alışkınız. Peki Nadira’nın yaşadıkları tekil bir örnek midir?

AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde çalışan Nadira Kadirova’nın ölümü üzerine ailesinin ve arkadaşının şüpheleri büyüyor.

Arap Sendikaları Konfederasyonu (ATUC) internet sitesinde yer alan habere göre Libya’da çok sayıda Nijeryalı göçmen cinsel saldırı ve işkenceye maruz bırakıldı.

Türkiye’de ise 1 milyondan fazla olduğu söylenen ev işçisine ek olarak, bir de sayısını bilmediğimiz, çoğunlukla kayıt dışı çalışan göçmen ev işçileri var. Ş.T. o kadınlardan biri.

Özel hiçbir harcama yapılmıyor. İngiltere’de televizyon izlemek bile özel bir lisans gerektiriyor mesela....

Kıbrıs’a çalışmak için gelen göçmen kadınlar emek sömürüsünün yanında cinsel tacize ve saldırıya maruz kalıyor. Beş göçmen kadın ve iki kız çocuğunun öldürülmesinin yankıları hâlâ sürüyor.

Albatros Kültür ve Dayanışma Derneği ile bir araya gelen İsviçre ve Fransa’da yaşayan göçmen kadınlar 9 Mart Cumartesi günü 8 Mart etkinliği yapıyor.

‘Sokakta bana laf attıklarında ilk söyledikleri şeyin ‘Zenciye bak’ olması, söyledikleri cinsiyetçi sözler kadar incitici oluyor.’

Yıllar sonra, İzmir göçmenliği yetmedi ki, yolumuz Fransa’nın bir ucuna düştü. Ama kadının gücü her yerde olduğu gibi burada da kendini gösterdi.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), dünya genelinde 164 milyon göçmen işçi bulunduğunu, 2013’teki 150 milyona göre yüzde 9 artış olduğunu tahmin ediyor. Göçmen kadın işçi sayısı ise 68 milyon.

Dünyanın en büyük 20 ekonomisi Arjantin başkenti Buenos Aires’te toplanan G20 Zirvesi için bir araya gelirken, Orta Amerika’dan yola çıkan göç kervanında 15 kadın açlık grevi başlattı.

Türkiyeli ve Türkiye'de yaşayan Mülteci ve Göçmen kadınların her türlü şiddet ve ayrımcılığa karşı birlikte mücadele ettiği Kadın Kadının Yurdudur Platformu diyor ki:

DaMigra yıllık konferansını göçmen ve sığınmacı kadınların çalışma yaşamına katılımı üzerine gerçekleştirdi.

Karanlıkta dans, fabrika işçisi göçmen bir kadının yoksulluk hikayesine ve dram dolu hayatına rağmen hiç bitmeyen hayat enerjisini ve çabasını konu alıyor.