Var mısın masalın sonunu birlikte yazmaya?
Kış çetin, rüzgar sert. Ancak yan kapımızdaki karınca güven kapımız. Bunu hepimiz biliyoruz. Haydi o zaman 2025’e azimle hazırlanalım, karıncaları örgütleyelim, örgütlenelim.

Hepimiz küçükken ağustos böceği ile karıncanın hikayesini dinlemişizdir. Karınca çok çalışmış, kışın tadını çıkarıyordu. Tüm yaz yatıp, hiçbir iş yapmayan ağustos böceği ise kışın çaresiz kalınca karıncanın kapısını çalıyordu. Karınca ise tüm yaz onunla alay eden ağustos böceğinin haddini bildirip kapıyı suratına çarpıyordu.

Bu hikaye aslında içimize çok işlemiş, sınırları da aşan, halkların çok iyi bildiği bir masal. Çok çalışan karınca rahata ermiş, emek harcamayan ise cezasını çekmişti.

Günümüze bakalım. Bu masalı yeniden yazalım.

Yine kış gelmiş, karınca gibi çalışmışız tüm sene. Bir yetmemiş iki, üç işte çalışmışız. Mesaiye kalmışız. Rahat bir kışı çoktan hak etmişiz ancak hak ettiğimiz kışı yaşayamıyoruz. Faturalar dizilmiş, ev kiramız zamlanmış, erzaklarımız tükenmiş, kepçe kazanın dibine değmiş.

Ağustos böceğinin ise keyfi yerinde. Kârı artmış, ona çalışan karıncaları sömürmüş de sömürmüş, yazın da yatmış, kışın da yatmış. Yemiş, içmiş. Çalmış, çırpmış… Bu rivayet duyduğumuz değil yaşadığımız. Sabah akşam ter döküp, bir gün rahat edelim diye çabaladığımız gerçek.

Her birimizin yaşadığını tekrar tekrar anlatmak önemli ancak en önemlisi bizim masalımızın sonunun nasıl biteceği.

Evet. O kapıyı ağustos böceğinin suratına çarpmalıyız. Emeğimizi sömüren, bizi askıda hayata mahkum eden patronlara, patronların kârı için haklarımıza göz diken sermaye müttefiklerine karşı kapatacak çok kapımız var.

Dergimizin bu sayısında 2024’e veda ederken, yaşadığımız tüm bu çileyi unutmuyoruz. Geçirdiğimiz çetin kış daha da çetinleşmesin diye “haydi birleşelim” diyecek, “haydi kalk toparlan” diye silkeleyecek mektuplar, yazılar, gözlemlerin her satırı yarın için atmamız gereken adımların habercisi.

Peki soralım:

Bu masalın sonunu birlikte yazmaya var mısın?

Kış çetin, rüzgar sert. Ancak yan kapımızdaki karınca güven kapımız. Bunu hepimiz biliyoruz. Haydi o zaman 2025’e azimle hazırlanalım, karıncaları örgütleyelim, örgütlenelim. Çünkü “2025’te asgari değil insanca bir yaşam istiyoruz!”

Fotoğraf: Canva Pro Kolaj 

İlgili haberler
Çekirdek ateşten korkmuyor

Hakkımızı olanı istiyoruz. Karanlığa emeğimizle, azmimizle ve örgütlülüğümüzle ışık tutuyoruz.

Çocuğunuz için pratik beslenme tarifleri: Bir gün...

‘İnternetten pratik tarif bulayım derken ütopik bir dünyaya düşmüş gibi hissettim. Kuzu incikler, il...

Nereye bakıyor bu bakanlar?

‘Eğitim toplumsal bir mesele ve çocuklara bir öğün ücretsiz yemek talebi de eğitim hakkının bir parç...