Uzaktan eğitim çocukları yoran bir rutine dönüştü
Uzaktan eğitim ile sürdürülmeye çalışılan eğitim sistemi velileri çileden çıkarmış durumda, kısıtlı imkanlarla çocuklara yetmeye çalışan veliler ‘Yeter artık!’ diyor.

Koronavirüs nedeniyle öğrenciler ve veliler için eğitimde zaman, mekan anlayışı da değişti. Bu süreçte çocuklar uzaktan eğitime ilişkin pek çok konuda adaptasyon problemi yaşıyor. Eğitime ilişkin sıkıntıları gelin velilerden dinleyelim… 

Çocuğu devlet okulunda 7. sınıf öğrencisi olan bir veli, “Okuldayken çocuğumun hayatı daha disiplinliydi. Beslenme, uyku ve ders çalışma saatleri planlıydı. Bu süreçte çocuğumun alışkanlıkları değişti, daha plansız ve onu yoran bir rutine sıkıştı. Ebeveynler olarak elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama bazen işin dengesi bozuluyor” sözleriyle bu olağanüstü duruma ayak durmaya çalıştıklarını anlattı. Uzaktan eğitime ilişkin anlattıkları da dikkate değer: “Dersler esnasında öğrenciler soru soramıyor. Konu tekrarı ve kazanım değerlendirmesi gibi sınavlar yapılıyor ve birçok öğrenci, velisinden yardım alarak bu sınavlara giriyor; haliyle sınavlar öğrencinin öğrendiklerini sınayabildiği bir biçimde gerçekleşmiyor. Benim kızım seneye liseye geçiş sınavına girecek. Okulda çok başarılıydı, dershaneye de gönderiyorduk. İkinci dönem tamamen online eğitime geçtikleri için dersler, bilgisayarda oyun oynanıyormuş gibi geliyor öğrencilere. Derslerin ciddiyeti kalmıyor. Kalabalık ailelerde durum daha da zor. Bir arkadaşımın üç çocuğu da okuyor; çocuklardan biri babasının cep telefonunu kullanıyor, biri bilgisayardan ders dinliyor, bir çocuklarına da tablet almak zorunda kalmışlar. Arkadaşım üç çocuğu evde kontrol etmenin çok zor olduğunu söylüyor.”

‘ÇOCUKLARIMIZA YETEMİYORUZ’

Özel okulda okuyan 6. sınıf öğrencisinin velisi de eğitimden şikâyetçi: “O kadar çok ödev veriliyor ki, bazen ‘Yeter artık!’ diyesim geliyor. Her dersten onlarca test gönderiliyor ve bu testleri velilerin kontrol etmesi isteniyor. Anlayamadığımız, bilmediğimiz birçok konu oluyor ve çocuklarımıza yetemiyoruz. Öğretmenler de öğrencilere bir sorunun yalnızca çözümünü gönderiyorlar, çözümün mantığına ilişkin bir bilgi veremiyorlar. Oğlum okulda arkadaşlarıyla sosyal bir ortamdaydı, evde tek başına. Uzaktan eğitimde dersler toplu şekilde öğrencilerin katılımıyla sürüyor, herkes birbirinin evini, odasını görebiliyor. Adeta eğitim özel hayatımızın her yerine girdi. Bizler devlet okullarının kalabalık oluşu nedeniyle çocuğumuz daha nitelikli bir eğitim alsın diye özel okula gönderdik. Özel okullarda öğretmenler sık sık değişiyor, bizlere vadettikleri sosyal etkinliklerin çoğunu göremiyoruz. Umarım bu salgın bir önce biter ve çocuklarımız okullarına kavuşur”.

İlgili haberler
Salgını fırsata çevirip, hayatımıza kast edemezsin...

Kadınların ve çocukların ‘bir’ canı, ‘bir’ hayatı var. Bu hayatlar üzerinde at koşturmayı aklınızdan...

Kapitalizmin takkesi, kadınların mücadelesi

Kendiliğinden patlak veren eylemler salgın sonrası güçlenecek bir mücadele eğiliminin göstergesi. Dü...

Salgın hastalıklarla mücadelenin tarihsel deneyiml...

Ağır yoksulluk, savaş koşulları, kapitalist ülkelerin baskısının olduğu koşullarda dahi tarihe öneml...