Vajinismuslu kadınlar yalnız değilsiniz!
Vajinismus her ne kadar çiftler arası bir sorun olsa da bu durum kadının kendini özellikle eşine karşı yetersiz, beceriksiz, başarısız ve suçlu hissetmesine neden olur.

Cinsel terapi merkezlerine en sık başvuru şikayeti vajinismus! Ancak başvuru sebebi cinsel olarak birleşememe, haz yaşayamama, eşler arası mutlu ve tatmin olamama değil genelde ‘çocuk sahibi olamama’ olmaktadır. 

Vajinismus kadının cinsel ilişki sırasında vajen kaslarından başlayıp tüm vücuda yayılan, tüm vücut kaslarının kasılması ile cinsel birleşmeyi reddetme ve panik atak hali ile bilinçli bir kontrol yitimi olarak tariflenebilir.

Vajinanın girişindeki kasların istem dışı kasılarak, cinsel birleşmenin acılı veya imkansız olarak algılanmasıdır. Kadın bedeninin ve ruhunun penis- vajina birlikteliğini içeren cinselliği reddedişi olan vajinismus; aşk kasları adı verilen pelvik taban kaslarının istemsiz olarak kasılmasıdır. Bu kasların kasılmasına bağlı olarak hissedilen ‘sanki bir duvar varmış, bir delik yokmuş gibi, o yüzden çok ağrı hissediyorum’ algısı fiziksel bir sorun olmaktan öte psikolojiktir.

KADINLIĞA ATFEDİLENLERİN YÜKLERİ

Vajinismus her ne kadar çiftler arası bir sorun olsa da bu durum kadının kendini özellikle eşine karşı yetersiz, beceriksiz, başarısız ve suçlu hissetmesine neden olur. Bunda elbette cinselliğin “kadınların bir hizmeti” olarak görüldüğü ataerkil düzenle çok çok ilgisi var. Vajinismus tüm bu baskılarla birlikte kadınlarda hüzün, depresyon ve kaygı yaratır.

Vajinismus sorunundan muzdarip pek çok kadının yaşamlarında bir cinsel travma yaşadığı yapılan bilimsel araştırmalarla da ortaya çıkıyor. Ayrıca kız çocuklarının bedenlerini tanımadan ve hatta bedenlerinden utandırılarak büyütülmeleri de yine ortak bir durum olarak görülüyor.

Vajinismus sorunu yaşayan kadınlarla yapılan çalışmalarda kendileri değilse bile ailelerinde annelerinin maruz kaldığı şiddete tanıklık etmiş olmaları, ailede olumsuz dinsel şartlanmalarla karşı karşıya kalmaları, cinselliğin “kötü, pis ve iğrenç” olarak ele alındığı aile ilişkileri içinde yaşadıkları da görülüyor. Kadınların ekonomik, toplumsal olarak eşe bağımlı hissetmeleri de bir etken.

Gördüğümüz gibi vajinismus dediğimizde fiziksel birtakım durumlardan çok, toplumsal olarak inşa edilen “kadınlığın” yarattığı yüklerden bahsediyoruz daha çok.  


HAZ YA DA ACI?

Vajen sağlıklı cinsel yaşamın gerçekleşeceği kadın cinsel organıdır. İçine alacağı penisin boyutuna göre şekil alabilen, doğum sürecinde çocuğun içinden geçebileceği elastik bir yapıdır. Vajenin alt 1/3 lük kısmını oluşturan bölümü cinsel hazdan sorumlu kasılmalardan ve gevşemelerden sorumluyken, aynı zamanda vajinismus kasılmalarının da başlamasını sağlar.

Yaşantısı içinde hiç haz veren bir cinsel birlikteliği olmamış, genital muayenesi dahi yapılamamış vakalar primer vajinismus olarak adlandırılırken, hayatında bir kez dahi olsa ilişkiye girmiş ve ‘canı yanmış’ kadının bir daha cinsel ilişkiye girememesi ya da ağrılı cinsel ilişki yaşaması da sekonder vajinismus olarak değerlendirilir

TEDAVİSİ VAR
Vajinismus tedavisi olan bir cinsel işlev bozukluğudur. Çiftlerin birbirine karşılıklı saygılı olduğu sevgi dolu bir birliktelik içinde 6-12 hafta süren seanslarla, kadının kendi kendine ve ardından eşiyle birlikte uygulayacağı pratikler bir tedavi modeli içerir. Altta yatan geçmiş travmaların, hastalığın yarattığı hayal kırıklığı, suçluluk ve depresyon gibi sorunlarla da çalışılır.
Vajinismus sadece kadının bir sorunu değildir; çiftin ortak sorunudur ve paylaşılan bir rahatsızlıktır. Tedavide çiftin beraber sorumluluk alması ve katkı vermesi gerekir.
İlgili haberler
ORTA ÇAĞDAN ÇIKAN DERS: Veba salgını ve cadı avlar...

Kara veba gibi çağın öne çıkan krizlerini oluşturan salgın hastalıkların cadılardan kaynaklandığı ön...

Salgın hastalıklarla mücadelenin tarihsel deneyiml...

Ağır yoksulluk, savaş koşulları, kapitalist ülkelerin baskısının olduğu koşullarda dahi tarihe öneml...

Kapitalizmin takkesi, kadınların mücadelesi

Kendiliğinden patlak veren eylemler salgın sonrası güçlenecek bir mücadele eğiliminin göstergesi. Dü...