Tekstil sektöründe görülen meslek hastalıklarına genel bir bakış
İş Güvenliği Uzmanı Özge Akkaya, tekstil işçilerinde çalışma koşullarına bağlı -aslında önlenebilir olan- meslek hastalıklarını yazdı.

Türkiye’de milyonlarca tekstil işçisi giyim, ev tekstili, temizlik hatta araba sanayide kullanılmak üzere üretim yapmak için gün ışığından önce yola koyuluyor. Sürekli ayakta durmak, bir çarkın dişlisiymişçesine aynı hareketi tekrarlamak, örneğin dikiş makinası kullanırken sürekli pedala basmak, kimyasallarla çalışmak, tekstil tozunu soluma gibi nedenlerle işçiler sağlıklı gittiği fabrikalarda sağlıklarını kaybediyorlar.

Tekstil sektörü çalışanlarında vardiyalı çalışmaya bağlı mide ülseri, uyku bozuklukları, hormonal düzensizlikler; boyahanelerde kullanılan kimyasallara bağlı egzama, astım, alerjik rinit; taşımaya, vibrasyona, tekrarlayıcı-zorlayıcı harekete bağlı kas-iskelet sistemi hastalıkları görülebilir. Ancak sektöre bağlı en çok karşılaştığımız gürültüye bağlı işitme kayıpları ve pamuk tozuna bağlı akciğer hastalıklarıdır.

GÜRÜLTÜYE BAĞLI KALICI İŞİTME KAYBI

Sektörde en çok gürültü üreten bölümler boyahaneler, iplik ve dokuma tezgahlarının olduğu işletmelerdir. Gürültüye bağlı kalıcı işitme kaybı 85 desibelin üzerindeki gürültüye aylar veya yıllar boyunca maruz kalınmasıyla oluşur. Gürültüye maruz kalınan süre ne kadar uzun ve sesin şiddeti ne kadar yüksekse işitme kaybı da o kadar çabuk yaşanır. İşitme kaybı başlangıçta ince seslerdeki kayıpla başlar ve gürültü kesilirse geri dönüşümlüdür. Ancak maruziyet uzarsa konuşma sesini de etkileyecek kalıcı işitme kaybı olur. İşyerinde gürültüyü azaltıcı önlemler alınarak ve daha sonra kişisel koruyucu uygun desibel azaltıcı kulaklık kullanılarak önlenebilir.

MESLEKİ ASTIM
Pamuk tozuna bağlı akciğer hastalıkları ise bu tozların solunmasıyla oluşan mesleki astım ve bisinozisttir. Pamuk tozu organik bir tozdur. Vücutta depolanmaz. Solunumla akciğere alındığında alerjik bir etki yaparak bronşlarda spazma (kasılma) ve enflamasyona (iltihap) yol açar. Bu da solunum yollarını daraltarak akciğerdeki oksijen alışverişini engeller. Mesleki astım da diğer astım nöbetleri gibi tekrarlayıcıdır ve belirtileri benzerdir. Nöbetler arasında kişi kendini iyi hissedebilir. Nöbetlerde; nefes darlığı, kuru öksürük, hışıltılı-hırıltılı solunum, göğüste sıkışma-baskı hissi, solunum seslerinde azalma olur. Pamuk tozuna bağlı mesleki astım genellikle işe girdikten ilk iki sene içinde ortaya çıkar. Şikayetleri işyerinde artar, evde veya tatilde azalır. Teşhis ve takipte solunum fonksiyon testi (SFT) çok değerlidir. Daha önce akciğer hastalığı olan bir kişinin tozlu işlerde çalışması mevcut hastalığını ilerletebilir. Bu yüzden bu işçiler tozlu işlerde çalışmamalıdır. Korunmak için işyeri ortamı toz kontrolü, uygun havalandırma yapmalı gerektiğinde uygun toz maskeleri kullanmalıdır.
PAZARTESİ HASTALIĞI: BİSİNOZİST

Bisinozist de mesleki astım gibi pamuk tozunun solunmasıyla oluşan bir akciğer hastalığıdır. Pamuğun işlenmesi ile ilgili çırçır, harman hallaç, tarak gibi bölümlerde daha çok görülür. Astımda olduğu gibi pamuk tozunun alerjik etkilerine bağlı hava yollarının kasılması-daralması ve solunumun güçlenmesi bisinozistte de vardır. Belirtiler yine astımda olduğu gibidir. Ancak özellikle başlangıç dönemlerinde astıma göre çok daha hafif seyirlidir. Genellikle işe girdikten 5-6 sene sonra ortaya çıkar. Başlangıçta belirtiler tatil sonrası işe başladıktan sonra 3-4 saat sonra olur. O gün eve gidildiğinde şikayetleri geçer. Bunun için pazartesi hastalığı da denir. Hastalığın ilerlemesiyle birlikte haftanın diğer çalışma günlerinde de benzer şikayetler olur. Maruziyet sürer, hastalık daha da ilerlerse KOAH (Kronik Obstriktif Akciğer Hastalığı) gelişir. Bissinozise bağlı KOAH 10 yılda gelişir. KOAH ilerleyici ve kalıcı bir akciğer hastalığıdır. Çalışma günleri dışında da hastalık belirtileri vardır. Balgam çıkarma ile birlikte nefes darlığı yaşam faaliyetlerini sınırlandıracak kadar çok ilerlemiştir. Bisinozistin başlangıcında tozla temasın kesilmesiyle geri dönüşüm olur; iyileşir. Fakat KOAH geliştikten sonra artık kalıcıdır. Korunma için toz kontrolü, yeterli ve etkili havalandırma, işyeri toz ölçümleri, işe girişte ve periyodik olarak işyeri hekimi muayeneleri, periyodik olarak yapılacak SFT ölçümleri önemlidir.

AKCİĞERDE TOZ BİRİKMESİ: PNÖMOKONYOZ
Akciğerin toz hastalıkları olarak bilinen pnömokonyozların kabul edilen son tanımlaması “Akciğerlerde inorganik tozların birikmesi ve buna karşı gelişen doku reaksiyonudur” şeklindedir. Bu başlık altında toplanan onlarca hastalık vardır: kömür işçisi pnömokonyozu, silikoz, asbestoz, siderozis... Bisinozist ile pnömokonyoz genellikle birbirine karıştırılır. Tesktil sektöründe daha sık karşılaşılan hastalık bisinozisttir. Pnomokonyoz 10-30 yılda gelişir. Burada bazı mevzuatsal tanımlar yapmak gerekebilir. Maruziyet süresi: zararlı etkene maruziyetin başlamasıyla hastalık belirtilerinin ortaya çıkması arasında geçen en kısa süre olarak tanımlanır. Pnomokonyozda bu süre 3 yıldır. Yükümlülük süresi: zararlı mesleksel etkenin sona ermesi ile hastalığın ortaya çıkması arasında geçen en uzun süredir. Pnomokonyozda bu süre 10 sene, gürültü için 6 aydır. SGK, YSK maruziyet süresini kısaltıp yükümlülük süresini uzatabilir. Meslek hastalıkları listesinde olmayan bir hastalığı meslek hastalığı olarak tanıyabilir.

Görsel: unsplash

İlgili haberler
Her yedi kadın işçiden birinin meslek hastalığı va...

BİSAM'ın araştırmasına göre, kadın işçiler erkeklerden daha fazla tanılı hastalığa sahip. Kadınların...

Meslek hastalığına meslek hastalığı densin!

‘Her ilde birkaç tane meslek hastalıkları hastanesi olmalı ve patronlar da hükümet de meslek hastalı...

Meslek hastalığı maaşı ile emekli aylığı birlikte...

Meslek hastalığı nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanan işçi emekli aylığı almaya da hak ka...