Beslenme düzenimizi etkileyen birçok faktör var. Zaman sorunu, besinlere ulaşabilirlik durumu, ekonomik faktörler, öğünü kimle ve nerede tükettiğimiz veya bireysel tercihler bunlardan bazıları.
Son yıllarda dışarıda çalışma süreleri uzadığı ve evdeki ihtiyaçlara ayrılan zaman kısaldığı için eve yorgun gelip hızlı, pratik, doyurucu ve pişirmesi kısa süren yiyecekleri tercih etmek zorunda kalıyoruz. Sebze yemeği gibi sağlıklı besinleri hazırlamak, sofraya getirmek zaman alıcı hale geldi. Daha kısa sürede hazırlanabilen genelde karbonhidrattan zengin makarna, pilav, patates, mantı, gibi ürünler sebze ve salata olmaksızın sofralarda tercih edilirken sipariş edilen fast food ürünler daha kolay karın doyurmanın yollarından biri oldu.
Özellikle pandemi döneminde evde uzun süre kaldığımız dönemlerde börek, kek, tatlı gibi bol karbonhidratlı ve yağlı besinlerin tüketimi arttı. Aşırı kalorili ve yağlı, kolesterol içerikli besinler, insan sağlığını tehdit eden şişmanlık, kalp damar hastalıkları, tansiyon, insülin direnci, diyabet gibi hastalıkları sıklaştırdı. Ayrıca sebze, salata tüketiminin azalması, barsak sorunları özellikle kabızlık problemini arttırdı. Barsak sağlığının bozulması ilerde barsak kanserleri, obezite, insülin direnci gibi bazı hastalıklara davetiye çıkarıyor.
Bir de ekonomik olarak herkesin çok zorlandığı, yiyecek içeceklerinden kıstığı bir dönemden de geçiyoruz.
Peki tüm bu zorluklara rağmen sağlıklı beslenmek için yapabileceğimiz şeyler yok mu? Var…
TEMEL BESİN MADDELERİNİ ALAMAMAK SAĞLIĞIMIZI BOZUYOR
Sağlıksız beslenmeyi etkileyen en önemli faktörlerden biri besinleri satın alabilme gücümüz. Beş temel besin maddesi olan; et, süt, meyve, sebze, tahıl, yağ ürünlerinin gün içerisinde her gün mutlaka tüketilmesi sağlıklı beslenmenin bir parçası. Ama satın almak zor.
Abur cuburlar daha ucuz ve ekonomik. Meyve, peynir, baklagiller, et, balık, süt gibi besinlere harcadığımız para, hazır bisküvi ve hazır kek, gazlı içecek, meyve sularından çok daha fazla. Bu yüzden acıktığımızda az para harcayarak, hemen elde edebileceğimiz besin seçimi yapmak zorunda kaldığımızda bisküvi, kek, meyve suları, gazlı içecekler gibi katkı oranı yüksek, sağlıksız şeker, yağ içerikli, kalorili besinleri ucuz olmalarından dolayı tercih etmek durumunda kalıyoruz. Ayrıca paketli gıdaların içerisine eklenen lezzet artırıcı öğelerden, monosodyum glutamat bir diğer ismi ile çin tuzunun, besinin lezzetini ve tekrar tüketme arzusunu artırdığını biliyoruz. Aynı şekilde aroma vericiler de aynı şekilde tüketme isteğini artırıyor ve besini satın almaya yönlendiriyor.
Ama meyve suları, şekerlemeler, kekler, bisküviler, cipsler gibi paketli ürünlerde nişasta bazlı şekerler dediğimiz, früktoz şurubu, glukoz şurubu, invert şeker, dekstroz gibi şeker tadı daha güçlü olan ve deyim yerindeyse bal gibi tatlı tadında şekerlerin eklenmesi ile karaciğer yağlanmaları, insülin direnci, obezite, hormonsal hastalıklar daha sık görülmeye başlandı.
ÇOCUKLARA DİKKAT
Çocukların glukoz, früktoz şurubu gibi nişasta bazlı şekerleri ve lezzet arttırıcı katkılar içeren cips, cola, şekerlemeler, hamburgerler, pizza, bisküvi, kraker, börekler vs sık tüketmeleri sonucu, sağlıklı besinler dediğimiz sebzeler, baklagiller, yoğurt ve tam tahıllı, çavdarlı ekmek gibi doğal besinlerin lezzetini reddetmeye neden olabilir. Çünkü çocuklarımız bu besinleri sık tükettikçe daha fazla şekerli tadına alışabilir ve daha tuzlu, aromalı lezzetleri tercih edebilir. Bu besinleri her gün tüketmenin yarattığı olumsuz alışkanlıklar, doğal besinlerin tadını reddetme, sebze ve salatanın tadını beğenmeme, yoğurdun şekersiz liginden yakınıp tüketmemeler görülebilir.
‘KAHVALTIYA ZAMAN BULAMIYORUM’ DEMEYİN!
Öğünlerini genelde dışarda tüketmek zorunda olan, sabah kahvaltı yapmadan okula veya işe giden insanlar anlık karın doyurmak için özellikle börek, poğaça, açma, paketli bisküvi, hazır kek, poğaça, kraker ve hazır meyve suları veya gazlı içecekler tüketebiliyor. İşe giderken zamanımız az ise, kahvaltıya ya da öğle öğünü yemeye yetecek zamanı bulamıyorsak pastane ürünleri, börek, pide gibi hamur işlerini, ekonomik olduğu için fakat sağlıklı olup olmadığına bakmadan tüketebiliyoruz. Bu besinleri sık tüketmenin sonucunda yaşanılan sağlık sorunları yüzünden sağlık merkezlerine daha fazla paralar harcıyoruz. Bu ürünlerin mümkün olduğu kadar az tüketilmesi sağlığımız için çok önemli.
SAĞLIKLI BESLENMEK İÇİN BİRAZ HAZIRLIK YAPMAK GEREK
- Bir insanın hangi yaşta ve cinsiyette olduğu fark etmeksizin günde en az 2 porsiyon, en ideali 5 porsiyon sebze tüketmesi gerekiyor. Bir porsiyon sebze dediğimizde 4 yemek kaşığı zeytinyağlı bir sebze yemeği veya 4 yemek kaşığı salata veya söğüş sebzeleri kastetmekteyiz.
- Hafta sonları sebzeleri ayıklayıp, yıkayıp uzun süre koruyabilen kaplarda veya torbalarda hafta içi kullanmak üzere hazırlayabiliriz.
- Dondurulmuş paketli sebzeler mevsiminde toplanmış, şoklanarak dondurulmuş, katkı maddesi içermeyen ürünlerdir. Böylece pratik sebze yemeği hazırlamak mümkün olabilir.
- Paketli ürün alırken etiket bilgilerini mutlaka okuyun ve sağlığa zararlı glukoz, früktoz şurubu, invert şeker, dekstroz ve palm yağı içerip içermediğinden emin olun. Bu ürünleri içeren besinleri satın almayın.
- Okula veya işe gitmeden bir gün önce, ertesi güne yiyeceğimizi planlayabiliriz. Tam tahıllı veya çavdarlı ekmekler içine peynir, zeytin veya içine köfte ekleyerek, salatalık, marul, maydanoz, ızgara kabak, biber, gibi sebzeler ekleyerek sağlıklı sandviçler, tostlar hazırlayabilirsiniz.
- Meyve suyu ve gazlı içecekler yerine ayran, süt, doğal mineralli maden suyu, ev yapımı az şekerli kompostolar, bu kompostoları püre haline getirerek çocuklara sağlıklı meyve suları gibi sağlıklı içecekler kullanılabilir.
- Hafta sonu pişirdiğiniz yiyeceklerden biraz arttırarak, yemek hazırlayamadığınız dönemlerde soğutucudan çıkarıp tüketme şansına sahip olabilirsiniz.
- Et ürünleri son dönemde çok maliyetli olabilir, arada eve alınan kıymalara bol sebze eklenerek (pırasa, kabak, havuç, yeşillikler vb.) miktarını ve lezzetini arttırabilir ve lif içeriğini zenginleştirebilirsiniz.
Fotoğraf: Pixabay
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.