Vajinal akıntı miktarının fazlalaşması, vajinal enfeksiyonların en karakteristik belirtisidir. Vajinal enfeksiyonları birbirinden ayıran da yine bu akıntının rengi, kokusu ve beraberinde getirdiği rahatsızlık hissidir. Servisit yani rahim ağzı iltihabınız varsa akıntı bolluğuyla beraber akıntı renginin de sarı olduğunu görürsünüz. Ancak tek başına akıntının özelliği, rahim ağzınızın iltihaplandığı anlamına gelmez. Menstrual siklus aralarında düzensiz kanamalarınız varsa, cinsel ilişki ya da vajinal muayene sonrası dokunma kanamaları ortaya çıkıyorsa servisit ile karşı karşıya olabilirsiniz. Ayrıca HPV ve HIV enfeksiyonu olan kadınlar, servisit açısından risk grubunda sayılır.
Enfeksiyonu geçirip geçirmediğinizi anlamanın ilk yolu ise jinekolojik muayenedir. Muayenede rahim ağzının kızarık ve iltihaplı olduğu görülür. Muayene ile teşhisin konamadığı vakalarda pap smear ve şüpheli alanlardan alınan biyopsi örneği incelenebilir.
SERVİKS NEDİR?
Rahim ağzı olarak bildiğimiz serviks, alt ve üst genital organları birbirinden ayıran bir kapı gibidir. Bu kapı aynı zamanda üst genital organları enfeksiyonlardan korumak için kalkan vazifesi de görür. Enfeksiyonlarla birebir çarpışmak zorunda kalmasının yanında cinsel ilişki travmalarına, doğumlara, düşüklere, cerrahi işlemlere maruz kalan da yine servikstir.
AKUT VE KRONİK SERVİSİT
Serviksin iltihaplanması olan servisit, akut ve kronik olarak karşımıza çıkar. Akut servisitin nedeni alt genital bölge ajanlarının (E. Coli, streptekok, klamidya…) servikse yayılmasıdır. Akut servisitte koyu yapışkan ya da beyaz bir akıntıyla karşılaşılır. Menstrüasyon sırasında değişen vajen florası da enfeksiyonun ağırlaşmasına zemin hazırlar. Erken tanı konup tedavi edilmediğinde kronikleşir ve tüplere, yumurtalıklara, karın zarına yayılarak pelvisin inflamatuvar hastalığına neden olur.
Kronik servisitin ise karakteristik bir belirtisi yoktur ve kökenini genellikle geçmişteki doğumlardan alır. Doğum sırasında oluşan yırtıklar, rahim ağzının genişlemesi, serviksin iç dokusunu bakterilere açık hale getirir. Bazen kronik servisit sonucu servikal ülserle karşılaşılırken kısırlığın nedeni de kronik servisit olabilir.
Gebelik söz konusuysa bebek de enfeksiyon açısından risk altındadır. Normal doğum sırasında bebeğe bulaşan servisit, bebekte göz ve akciğer enfeksiyonuna neden olabilir.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Servisitin tedavisinde nedene yönelik antibiyotik veya antiviral ilaçlar kullanılabilir. İlaç tedavisi yeterli olmazsa anormal hücre ve dokuların buharlaşan bir gaz ile bölgesel olarak dondurulduğu kriyo cerrahi ya da normal dokuyu bozmadan küçük lezyonları yok eden lazer cerrahi planlanır. İyileşme esnasında da antiseptikli jeller, pomadlar uygulanabilir.
NASIL KORUNABİLİRİZ?
Rahim ağzı enfeksiyonundan korunmak için; normalden fazla miktarda, renkte ya da kokuda vajinal akıntı olduğunda gecikmeden kadın doğum uzmanına muayene olmanız gerekir. Ayrıca vajinal enfeksiyon belirtisi olmasa bile yılda bir defa jinekolojik muayenelerin yapılması gerekmektedir. Yalnızca servisitten değil diğer vajinal enfeksiyonlardan da korunmak için kokulu tampon, deodorant, kokulu tuvalet kağıtları kullanılmamalı pamuklu ve rahat iç çamaşırları tercih etmelisiniz. En önemlisi de partnerinizin cinsel yolla bulaşan enfeksiyonunun olmadığından emin olmalısınız. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığınızda yine ilk başvuracağınız kişi hekiminiz olmalı.
Rahim ağzı iltihabı, ciddi sağlık sorunlarına neden olan bir kadın ve halk sağlığı sorunudur. Bu yüzden sosyo-ekonomik seviyesi ne olursa olsun, tedavi yalnızca kadının inisiyatifine bırakılmamalı ve daha etkili, ulaşılabilir bir sağlık hizmeti politikası uygulanmalıdır. Birinci basamak sağlık hizmetleri aracılığıyla her kadın, yılda en az bir kez jinekolojik muayeneye teşvik edilmeli, servisitin de önüne geçen ve birçok kanser türünden koruyan HPV aşısı her bireyin ücretsiz ve sürekli ulaşabileceği şekilde uygulanmalıdır.
Fotoğraf: Freepik
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.