‘Emeğimle servet kazanan patron, beni muhatap almıyor’
‘Hakkım olanı istedim ve o günden sonra bana mobbing uygulamaya başlandı.’

Ben Naz, 19 yaşındayım. Tuzla sanayi bölgesinde bir tekstil fabrikasında çalışıyorum ve çalıştığım yerdeki sorunları sizlerle paylaşmak istiyorum. Her zaman olduğu gibi o sabah da işe gittim. Makinemi açtım ve kesime başladım. 15 dakika sonra usta yardımcısı yanıma geldi, “Merhaba Naz” diye konuşmaya başladı. “Sen serviste, orada burada ne ileri geri konuşuyorsun” diyerek bana sorular sordu. Ben de önce neye uğradığımı şaşırdım, sonra toparlanıp ustayı dinledim. Usta konuşmasını bitirdikten sonra ben konuştum. “2 yıllık işçiyim, tüm mesailere kalmama, yoğun baskı ve siz ustaların hakaretine tahammül etmeme rağmen benim niye maaşıma zam yapılmadı?” diye sordum.

Usta her ne kadar işvereni savunsa da haklı olduğumu biliyordu. “Serviste de hakkımı savundum sonuçta. Ben 2 yıllık işçiyim. Maaşım hâlâ niye yeni işe başlayanlarla bir tutuluyor?” dedim.

O da bana “Aşağı ile konuşacağım. Sen de sağda, solda işçileri kışkırtıcı konuşmalar yapma” diyerek beni uyardı kendince. “Ben yalan yanlış hiçbir şey söylemedim, hakkım olanı istedim” dedim ve o günden sonra bana mobbing uygulamaya başlandı. Sabahları tüm işçilere günaydın deyip beni es geçmesiyle başlayıp 200 tane hatalı ürünün faturasının bana çıkmasına kadar devam etti bu baskılar.

Orada tek olsam, akıl sağlığımdan şüphe duyarak hata yaptım diyeceğim ama yanında çalıştığım başka bir işçi ve usta var. Bu ve benzeri bir sürü mobbinge maruz kalıyorum ve hâlâ devam ediyor.

Tüm bu yaşananlardan müdürün de haberi olması gerektiğini düşünüp yanına gitmek istediğimde ise kendisinin işçiyle muhatap olmak istemediğini öğrendim. “Sen halledersin” diyerek ustayı bana yönlendirmesi, istemediğim halde 9 mesaiye zorla yazılmam… Yaşadığım tüm mobbinge rağmen mücadeleye devam ediyorum. Sabah 5’ten akşam 9’a kadar ayakta kalıyorum. Ayaklarım şişiyor, sırtım ve belim ağrıyor. Uyguladıkları bütün yıldırma çabaları çok acımasızca ama biz işçiler her şeyi başarabiliriz, onları yenebiliriz. Ben de buradan tüm işçilere seslenmek istiyorum: Patronlara karşı sessiz kalma, mücadele et. Bir işçi olarak kendini ezdirme, dimdik ayakta dur.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül