Ben 200 kişinin çalıştığı, bunun 120 kadarının kadın olduğu bir tencere fabrikasında çalışıyorum. Fabrikada Emine Bulut cinayetiyle ilgili sohbetlerim sırasında en çok duyduğum şey küfür oldu.
Erkekler de tepki gösteriyordu ama hemen ardından “Acaba Emine Bulut ne yaptı da öldürüldü?’ sorusu geliyordu. Bu sorunun sorulmasına karşı çıkanlar ise biz kadınlar oldu. Bu sorunun sorulabiliyor olmasının bile kadın cinayetlerinin meşrulaşması demek olduğunu sert bir şekilde hatırlattık. Asıl meselenin ne olursa olsun bir insanın canına kimsenin kast edemeyeceği şiddet uygulayamayacağı olduğunu yılmadan yorulmadan anlattık.
Aynı gün yine başka bir kadın daha öldürüldü bıçaklanarak ve o günden sonraki günlerde de kadınlar öldürülmeye devam etti. Hepsinin ortak noktası da öldürülmeden önce yardım istemiş, ancak gerekli karşılığı bulamamış olmaları.
Bugün bu yakıcı sorunun tek bir çözümü var. Kadınların korunmasını sağlayabiliriz. İstanbul Sözleşmesinin uygulanmasını sağlayabiliriz. Özellikle de cinayetlerin önünü açan yargı kararlarından, yaptırımı olmayan komik cezalardan kurtulmalıyız. Örgütlenip gerekli yasaların uygulanmasını sağlayabiliriz.
İlgili haberler
Eşitsizlik evde de fabrikada da aynı
Bugün fabrikalarda, depolarda ve diğer çalışma yerlerinde bir sürü kız kardeşimiz eşitsizliğe maruz...
‘Erkeklere indirim yapılırsa cinayetlerin nasıl ön...
Emine Bulut’un ‘Ölmek istemiyorum’ sözleri, herkesi öfkeye boğarken, Sincan Organize Sanayide çalışa...
Eşitsizlik şiddeti körüklüyor
‘Kadının işi eve yorgun gelen kocasına bakmak, ona hizmet etmek olarak görülüyor. Eşitsizlik sadece...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.