Dönem sonu yaklaştıkça hemen hemen her öğrencinin bir sonraki sene nerede kalacağına dair kafası karışmaya başlıyor. Devlet yurdunda kalmak uygun fiyatlı olsa da koşullar pek öyle değil. Özel yurtlarda kalmak mümkün bile değil. 2022-2023 eğitim öğretim yılı ücretleri aylık 2 bin 500 liradan başlıyor. O da 5 kişilik bir odada kalacak tek bir öğrenci için. Geriye bir seçenek kalıyor. Koşullarını az çok kendimizin belirlediği, eskiden daha ekonomik olan öğrenci evleri… Yan yana gelmiş beş altı kadın sohbet ederken bir soru atılıyor ortaya, “Ne yapacaksınız seneye ev işini?”
Suratlarda belli belirsiz bir mimik. Herkes birbirine bakıyor. İlk söze Cansu giriyor: “Biz daha uygun bir ev bulamazsak burada kalmaya devam edeceğiz. Ulaşımı zor ama bu kiraya başka ev de bulamayız” diyor. Cansu bir ev arkadaşıyla beraber okula iki araç ile gidilen bir mahallede kalıyor. Tek otobüs ile gitmesi mümkün ancak yürümesi gereken yol uzun. Akşam saatlerinde o yolda tek yürümek de pek mümkün değil. Ama kirası İzmit fiyatlarına göre oldukça uygun. “Ama…” diye devam ediyor Cansu: “Daha rahat hissedeceğim bir yer bulmak da istiyorum. Eve gelip gidene kimsenin karışmadığı, benim tedirgin olmadığım bir ev.”
Cansu bunları anlatırken KYK yurdunda kalan iki arkadaş sanki anlaşmışlar gibi “En azından 1 dakika geç kalınsa tutanak tutulmuyor. İstediğin saatte gir çık” diyorlar. İçlerinden biri devam ediyor “Geçen gün arkadaşımla yurdun önüne kadar yürüdüm, o bıraktı beni. Erkekti arkadaşım. Güvenlik hemen çıkıp ‘sen buraya gelemezsin’ dedi. Yurdun içinde karıştıkları yetmiyormuş gibi yurdun dışına da karışıyorlar.”
Özel bir yurtta kalan Eylem giriyor söze: “Bizde izin alınca hemen ailemize haber veriyorlar. ‘Nerede, kimde kalacaksın?’ soruları da geliyor arkasından. Kaç yaşına gelmiş insanım sorguya çeker gibi soruyorlar.”
Yurtta kalan üçlü arasında devlet yurdu mu özel yurt mu iyi tartışması başlıyor bu sefer. Herkes kendi yurdunun koşullarını anlatıyor, anlattıkça cümleler “Böyle olmamalı ama” diye devam ediyor. Süren bu küçük tartışmanın ardından devlet yurtlarının ekonomik olarak daha iyi olduğuna ama koşullarının iyileştirilmesi gerektiğine karar veriliyor.
Bu kararın ardından bir söz daha atılıyor ortaya “Evde yaşamak daha iyi.” Cansu giriyor hemen: “Kadın olunca daha zor. Sürekli tedirginlik hali var. Biri görecek mi biri bir şey diyecek mi aman geç gitmeyelim” deyince omuzlar düşüyor.
Bu sefer ben giriyorum araya “Bunu nasıl değiştiririz peki?” diye soruyorum. Özel yurtta kalan ama eve çıkmayı düşünen Yaren sessizliğini bozarak “Kadınların yalnız bir şekilde istediği hayatı yaşayabileceğini kabul ettirmeliyiz. Ben istediğim saatte evime girerim, istediğim arkadaşım gelir. Bunun normal olduğunu kabul etmeliler” diyor ve masada onaylanıyor. Cansu, “Biz de özgüvenli davranmalıyız bu konuda. Tedirgin olunca daha çok üstüne geliyorlar insanın” diye ekliyor. Kardelen de ekliyor üstüne: “Tedirgin olmamak elde değil ama yalnız da değiliz. İnsan bunları düşünürken acaba bir tek ben mi yaşıyorum diye düşünüyor da bak masaya!” Yine onaylayan mimikler.
“Evet, evet, yalnız değiliz”
“Valla biz de istediğimiz gibi yaşarız, karışamazlar da”
“Biri bir şey derse cevap veririz ne olacak sanki”,
“Ben WhatsApp grubuna yazarım hemen. Gider eylem yaparız cevaplarını alırlar”
“Değişir, değişir, bu koşullar da değişir. Biz bu masayı daha kalabalık yapalım o zaman daha çabuk değişecek”
“Bir şey olursa hemen sizi ararım” cümleleriyle konu değişiyor masada…
Görsel: Undraw
İlgili haberler
Arel Üniversitesi yönetiminin eşitlik anlayışı: Ka...
İşte üniversite yönetiminin ‘eşitlik’ anlayışı: Kadına şiddete uzlaştırma, kadın öğrencinin üzerine...
Güvenli yurtlar, güvenli kampüsler hepimizin ihtiy...
Uludağ Üniversitesi Kadın Çalışmaları Topluluğu yaptığı etkinlikte yürüttüğü tartışmalarda, güvenli...
Her şeye zam gelirken ücretler yerinde sayamaz! Ek...
Emekçiler sadece ücretlerine zam talebiyle yetinemez, bu talebin iktidarın ekonomi politikalarına ka...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.