İstanbul’un Ataşehir ilçesinde, Barbaros Mahallesi muhtarı Kezban Üreyil mahallenin sorunlarının en yakın tanığı. Kentsel dönüşümün yarattığı zorluklardan, yoksulluğun derdine, şiddet sorunundan pandemi koşullarının zorluklarına kadar mahalledeki tabloyu onunla konuşuyoruz.

Kezban muhtar, mahallelerinde ve yakın çevresinde revize İmar Planı çıktığını ve 2 buçuk emsalli 15 katlı binaların inşa edileceğini anlatıyor. İmarın seçim malzemesi haline gelmesinin halk nezdinde güvensizlik yarattığını ve insanların uzak durduğunu ifade ediyor. Binaların 40 yıllık olduğunu hatırlatan Üreyil, Barbaros Mahallesinin 3’te ikisinin devlet eliyle inşa edilen Batı Ataşehir Sitelerinde yaşadığını ancak buralara “kalburüstü yerlerden gelenler”in oturduğunu ifade ediyor

Kadına yönelik şiddetin artışına dikkat çeken Üreyil, mahallesindeki kadınların, erkeklerin “kıskançlığı” ve uyuşturucu sebepli şiddete maruz kaldığını söylüyor. Uyuşturucu kullanımının geçim sıkıntısıyla bağlantılı olduğunu düşünüyor: “Geçim sıkıntısı yaşayan ailelerin, çocukların kısa ve kolay yoldan para kazanmak için önce kendileri içmeye sonra da satmaya başlarlar.” Üreyil salgın dönemindeki en belirgin sorunlardan bahsederken yoksulluğun öne çıktığına dikkat çekiyor: “İnsanlar işsiz kaldıklarını ve birikimleri olmadığı için aç kaldıklarını, faturalarını ödeyemediklerini, kiralarını ödeyemediklerini çocuklarının uzaktan eğitim alamadıklarını laptop ya da tablet ihtiyaçları olduğunu söyleyerek sürekli destek istediler. Maske de ilk zamanlarda çok istendi.”

Pandemideki muhtarlık uygulamalarına dair konuşan Üveyir, “Mahallede maske, hijyen ve mesafenin önemini sürekli anlattık. Ramazanda ve hastalığın ilk zamanlarında ciddi sayıda gıda kolisi dağıttık. Temiz 2. el kıyafetleri dağıttık. Elimize geldikçe laptop ve tablet verdik. Bu süreçte Ataşehir Kent Konseyi ile birlikte çalıştık. AÇEV ile birlikte çalıştık” diyor.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül