Kadın katillerine cesareti devlet veriyor
Malatya’da bir kadın boşanmak istediği eşi tarafından yaralandı. Gaziantep’te bir kadın boşanmak istediği için doğum yaptığı hastanede bıçaklandı. Emine Bulut’un çığlıkları hâlâ kulaklarımızda...

Kadına şiddet ve kadın cinayetlerinin dozu her geçen gün artıyor ve şiddet vahşileşiyor. Geçen yıla kıyasla kadın cinayetlerinde yüzde 4’lük bir artış var. Sadece geçtiğimiz temmuz ayında 31 kadın öldürüldü. Şu sıralar kadınların sokağa dökülmesine sebep olan kadın cinayeti ise “Ölmek istemiyorum!” çığlıkları kulaklarımızda hâlâ yankılanan Emine Bulut oldu. Geçtiğimiz günlerde Malatya’da da eşinden boşanmak istediği için bir kadın silahla yaralandı.

CAYDIRICI CEZALAR OLMALI AMA İDAM DEĞİL!
Güzün etkisinin yavaş yavaş hissedilmeye başlandığı bu zamanda kısa bir yürüyüşten sonra kadınlarla konuşmak için parka gidiyoruz. Şu sıra havanın dahi tadı yok sanki. Bulunduğumuz parkta masaları gezip kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleriyle ilgili sohbete başlıyoruz.

İlk olarak sohbet ettiğimiz kişi Özlem Yılmaz. “Bence kadın cinayetlerinin birden fazla sebebi var” diyerek başlıyor konuşmaya. “İlk sebebi kesinlikle eğitimsizlik. Bu eğitimsizlik okul dışında aileden gelen bir eğitimsizlik. Ataerkil bir toplumda yaşıyoruz ve maalesef erkek çocukları erkek egemen bir yapıyla büyütüyoruz” diyor.

Kadın cinayetlerinin sebeplerinin en önemlisinin de devletin verdiği cesaret olduğunu düşünen Yılmaz, “Ben kaç tane haber okudum bunlarla ilgili. Kadın adama ‘Seni şikayet ederim’ diyor. Adam da ‘Et. Beni en fazla 1 gün nezarette tutarlar. Ertesi gün gelir, seni öldürürüm’ diyor. Bak işte bu cesareti devlet vermiyor da kim veriyor?” diye yakınıyor. Kadın cinayetlerinin azalması için caydırıcı cezaların olması gerektiğini söyleyen Yılmaz, “İdamdan falan bahsetmiyorum, çünkü idam dipsiz kuyu, ne olacağı belli olmaz. Caydırıcı ceza derken mesela kadına en ufak şiddette bir yıl ceza verilmeli. Bu sadece en basit örnek, bunu bile yapmıyorlar” diyerek sözlerini bitiriyor.

‘CEZALAR UYGULANMIYOR’
Kadın cinayetlerinin artmasının sebebinin kadının toplumda değersizleştirilmesi olduğunu düşünen üniversite öğrencisi Ece Mengüşoğlu ise “Ataerkil toplumların pek çoğunda olduğu gibi ülkemizde de maalesef erkekler kadınlardan üstün görülüyor. Bunun sonucunda da kadın hor görülüyor, şiddet görüyor” diyor.

Kadına şiddetin önlenebilmesi için toplumun bilinçlendirilmesi, kadınların cesaretlendirilmesi gerektiğini belirten Mengüşoğlu, “Çoğu kadın şiddet gördüğü halde bunu dile getiremiyor. Kadın sustukça şiddetin boyutu artıyor. Ayrıca şiddet uygulayanlara karşı cezaların uygulanması da sıkıntılı” diyerek düşüncelerini ifade ediyor.

‘İYİLEŞMEYE VE İYİLEŞTİRMEYE KENDİMİZDEN BAŞLAMALIYIZ’
Son olarak sohbet ettiğimiz Şeyma Arıkan ise, “Kadınlar fiziksel olarak ne kadar karşı dursalar da kas kütlesine karşı duramıyor. Kadınlar ruhsal olarak güçlü, kendini ifade edebiliyor. Ama erkekler ataerkil baskı nedeniyle kendini de ifade edemez durumda ve ifade edememe durumu şiddet olarak dönüyor” diyor. Şiddetin ortadan kalkması için yapılabilecekler olduğunu söyleyen Arııkan, “Ancak bu uzun ve meşakkatli bir yol” diyerek sözlerini bitiriyor.

İlgili haberler
Emine Bulut’un feryadı sokakta: Ölmek istemiyoruz!

Emine Bulut’un ‘Ölmek istemiyorum’ feryadı kadınların çığlığına dönüştü. Türkiye’nin dört bir yanınd...

İçimizden biri: Pınar

Çok yoksulluk çekiyorum, bazen ekmek param bile olmuyor, eski kocamdan da hâlâ korkuyorum, bizi taki...

Ölmek istemeyen kadınlar değiştirecek

‘Çözüm konuşuyoruz; fabrikada herkesin dilinde idam. Ama ben onaylamıyorum. İdam etsen ne olacak, ya...