İşten çıkarmaya vardiya yalanı
Ya işsiz kalacağız. Ya da iş yükümüz artacak. Sonuç hangisi olursa olsun şu an herkes çok mutsuz.

Merhabalar, ben 2 yıldır bir metal fabrikasında çalışıyorum. Fabrikamızın dışı ne kadar güzel görünüyorsa içi de bir o kadar temiz ve düzenlidir. Hijyene, düzene dair en ufak bir sorun olduğunda hızla çözüme kavuşur. Ama bu kadar hızlı çözülmesinin nedeni biz işçileri değil, malzemeleri düşündükleri içindir. Bize verdikleri değeri ise daha geçtiğimiz haftalarda gönüllü çıkışlar ile işten çıkan 100 küsür arkadaşımız ile birlikte yaşadığımız süreçten anlayabiliriz.

Çalıştığımız fabrikada tek vardiya çalışıyoruz ve çoğumuz kadınız. Çalışanlar ağırlıklı olarak 40 yaş üzeri kadınlardan oluşuyor. Nedeni ise; ince iş gerektiren bir iş olması ve biz kadınların ev işi, hayat tecrübesi derken daha dikkatli ve en küçük detaya kadar dikkat etmek zorunda kalmamızdan kaynaklı. Bize tek vardiyadan üç vardiyaya geçileceğini dair bir bilgilendirme yapılmıştı. Ve devamında gönüllü çıkışların önünü açılarak isteyenlerin haklarını alarak işten ayrılabileceğini söylediler. Bunun üzerine 100 küsür arkadaşımız çıkışını verdi.

Ama biz üç vardiyaya geçmedik. Fabrika yönetimi bu kadar çıkışı beklemediklerini, şaşırdıklarını söylediler. Biz ise bunun bir oyun olduğunu düşünüyoruz. “Biz bu kadar kayıp beklemiyorduk. Bir süre tek vardiya çalışacağız” dediler. Bir aydır işler azaldı. Önceden günde 4 bin ürün çıkarken, şu an bin tane çıkıyor. Küçülmeye mi gidiyorlar? Bilmiyoruz. İşler azalırken gönüllü çıkışların önünü açtılar. Ardından bizleri izne çıkardılar.

Bu yıl aynı süreçleri çevremizdeki fabrikalardan da duyuyoruz. Ve akıbeti hiç iyi sonuçlanmıyor. Hep benzer taktikler. Kadınlar olarak çoğumuz üç vardiyayı duyunca hayretle kaldık. İşten çıkmamak için ilk imza atanlardan biri de bendim. Ama ben üç vardiyayı kabullendiğim için o imzayı atmadım. Bunu istediğim için değil, mecbur kaldığım için imza attım. Krediler bir yandan, çocukların işsiz, ev kira… Fabrikada kalan çoğu arkadaş da bu yüzden o imzayı atmak zorunda kaldılar.

İşten çıkan arkadaşlarımız ise çocuğu olan var, eşi istemeyen var. Eylül’de okullar da açılıyor. Eline bir miktar para geçsin diye çıktılar. Genç kızlar, nişanlı. Çeyiz yapıyorlar. Yani; kalanımızın da gidenimizin de sıkıntısı aynı.

Sonunda diğer fabrikalarda olanlardan biri olacak. Ya işsiz kalacağız. Ya da iş yükümüz artacak. Sonuç hangisi olursa olsun şu an herkes çok mutsuz ve “Acaba ne olacak?” sorusunun cevabını öğrenmeye ihtiyacımız var. Belirsizlik çok kötü bir şey.

Fotoğraf: DHA

İlgili haberler
İşçi kadınların çocuk bakımına çare arayışı: Ya ge...

Kreş sorunu emekçi aileler için büyük dert! Devletin çözmediği sorunu aileler çocuklarını il dışında...

Gece vardiyasında çalışmanın bir de eve dönme kork...

Gece vardiyasına yola çıkan ya da gece vardiyasından dönen kadın işçilerin en büyük sorunu, karanlık...

8 Mart'a giderken metal işçisi bir kadın anlatıyor...

'Normal zamanda bile katlanılamayan bir ağrı yaşarken bu durumlarda çok daha zorlanıyoruz. Bu yüzden...