İsmini bile sormadan ‘Geç tezgaha’ diyorlar
‘Eğer 30 yaşın üstündeyse buralara mahkum oluyorlar. Bazıları hariç çoğu atölyede sigorta bile yapılmıyor. Burada çalışan işçilerin çoğu gelecekte emekli dahi olamayacak.’

“İş hemen bitmez hem de ustalaşmış işçiyi öyle kolay işten atmazlar” diye işçi kadınlar dünyaca ünlü markalara üretim yapan fabrikaları genelde daha güvenceli görüyordu. Şimdilerde ise artık böyle bir güvence yok. İstediğin kadar çalışkan ol en ufak hatanda kapı önüne konulduğun bir güvencesizlik hakim.

Yeni bir iş bulmak da o kadar kolay değil. Patronlar atılan işçinin yerine hemen yeni işçi alımı da yapmıyor. İşten atmalar yoğun ama aynı hızda bir alım yok. İşçilerin iş yükünü de katlayarak artırıyor.

İşsizlik sebebi ile kadınlar ağırlıklı olarak yevmiyeci olarak sigortasız ve daha uzun saatler çalışmak zorunda kalıyorlar. Bu mecburiyetin doğurduğu esnek çalışma, işçilerde disiplin sorunu da ortaya çıkarıyor. Örneğin istedikleri zaman işe gitmeyebiliyorlar. Büyük bir fabrikadaki gibi yan yana gelerek bir şeyler yapma ya da haklarını arama fikrine de çok uzak duruyorlar. Çalışma şartlarını tamamen kabullenip “Buranın düzeni de böyle” demekle yetinir hale geliyorlar. 18 yıl boyunca işçilik yapmış olan Meliha da böyle düşünüyor.

18 yılda birçok fabrikada çalışmış, kiminden haklarını bile alamadan çıkarılmış. Meliha, 3 yıl boyunca çalıştığı yerden elindeki ürünü düşürüp kırdığı için mala zarar vermekten işten atılıyor ve emeği heba oluyor. Şimdilerde iş bulamadığı için de yevmiye işine gidiyor. Hayat pahalı, ev kiraları çok yüksek. Meliha’nın aldığı ücret evin mutfak masrafına zar zor yetiyor. Her ayı borçla kapatıyor. Bayramın 1. günü hariç tüm tatil boyunca çalışmış. Üstelik bu çalışma fazla mesai sayılmıyor. Esnek ve kuralsız çalışmanın sonuçlarından biri de bu.

ÇOCUK OLUNCA KİMSE ÇALIŞTIRMAK İSTEMİYOR

Bir diğer örnek ise Ayşe. Ayşe’de iki çocuk annesi, yaklaşık 20 yıldır hem fabrikalarda hem de hizmet sektöründe çalışmış ve hâlâ da çalışmaya devam ediyor. Çocukları doğunca esnek çalışmaya başlamış çünkü çocuğu olunca çok sık izin alır diye kimse çalıştırmak istemiyor. “Zaten büyük bir fabrikada artık iş bulmak da zor, o nedenle bazen yarım gün bazen tam gün yevmiye işine gidiyorum” diyor.

Ayşe de yevmiye işinden çok kazanamıyor ama çalışmak zorunda: “Evin kirasını ödeyemediğimiz için kaynanamın yanına taşındık. Bu yaştan sonra çok zor oluyor.”

Oğlu bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyor ama ders çalışabileceği bir odası bile yok. Yol parası bulabilirse kütüphanelere gidip ders çalışıyor ama çoğunlukla parası olmuyor. Ayşe’nin eşi bir fabrikada çalışıyor. Maaşı asgari ücretten 500 lira fazlaymış, yeni zamla beraber artık asgari ücret. Ayşe yeni evin hayalini bile kuramıyor, çocukların okuması tek derdi. Eskiden ufak da olsa birikim yapabilen bu 4 kişilik aile artık sadece günü kurtarmanın peşinde.

Merdiven altı bir atölyede çalışan Derya anlatıyor: “Çalıştığım atölyede ağırlıklı olarak mülteci işçiler var. Atölyede iş ne zaman biterse o zaman paydos ediliyor. Her gün ‘Bu iş çok acil’ diyerek çalıştırıyorlar. Bayramda atölye 2 gün kapalı kaldı. Ben köye gitmek istedim. Patron “Gidersen git! Ama anında yerine birini alırım” dedi. Döndüğümde yeni bir iş arayışına girmemek için gitmedim. Aslında onun da eli bize mahkum, çıkartmayacağını biliyorum ama bizi öyle bir psikolojiye sokuyor ki insan korkuyor. Kadınlar yarım gün çalışmak için buraya çok başvuruyor. Kadınlara adını bile sormadan ‘Geç şu tezgahın başına’ diye hemen alıyor. Bazen bir hafta geçiyor ama halen ismini sormamış oluyor. O kadar değersiz hissediyorsun ki... Başına bir iş gelse hiç kimse sormaz. Ancak ne zaman iş yoğunsa ararlar.”

Bırakın güvenceyi en ufak denetimin bile olmadığı bu işlerde çocuk işçiliği de çok yoğun. Çok düşük ücretlerle uzun saatler çalıştırılan çocuklar için de hayat epey zor. İlk işçilik deneyimlerini yoğun emek sömürüsü altında yaşamış oluyorlar.

İşten atmalar yoğunlaştıkça kadınlar daha çok yöneliyor bu tip işlere. Eğer 30 yaşın üstündeyse buralara mahkum oluyorlar. Bazıları hariç çoğu atölyede sigorta bile yapılmıyor. Burada çalışan işçilerin çoğu gelecekte emekli dahi olamayacak.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül

İlgili haberler
Asgari ücret için azami çalışma

Bugün kalem tutmam gerekirken, elimde makas fabrikada perde kesiyorum.

Fabrikalar farklı, hak gasbı ortak

OSB’de 5 fabrika ve işletme hariç hiçbirinde sendika yok. Patronların tercihi de sendika olmaması za...

Taciz, hiçe sayılma, her koşulda işe devam etme: Ç...

Neydi bu ayrımcılık kendi çalışma ortamımız içerisinde? Takım liderlerinizden cinsel taciz görmekti...