İşçi kadınlar aşıyı tartışıyor: Talebimiz net, herkese ücretsiz aşı!
Salgında en çok etkilenenlerin maddi durumu iyi olmayanlar ile işçi ve emekçiler olduğunu söyleyen kadınların talebi ortak; tüm toplumun sağlığı için aşı ücretsiz olmalı.
PATRONLARIN MİLYARLIK BORCUNU SİLENLER HALKA AŞI SAĞLAYAMIYOR

Songül ÖZER - Şengül KARAKUŞ // Tuzluçayır Kadınları Dayanışma Derneği

83 milyon insanın yaşadığı ülkemizde sadece üç milyon aşı alınarak sürü bağışıklığına terk edilmiş durumdayız. Bizlerin ödediği vergilerle sermayenin 100 milyonlarca lira borcunu ödeyenler, vergi borçlarını silenler, bizlerin vergileriyle bize aşı alamıyorlar. Sermayenin çıkarları için, TTB'nin ve Bilim Kurulu'nun bazı üyelerinin söylediği gibi tam kapanmayı bile gündemlerine almıyorlar. Derneğimizde kadınlar aşı konusunda büyük bir haksızlık yaşandığını düşünüyorlar. Maskeyi bile dağıtamayan hükümetin aşı gelince yandaşlarına öncelik sağlayacağından endişeli. Hıfzıssıhha Enstitüsü’nün 2011 yılında kapatılmasıyla halk sağlığına önem verilmemesini eleştiriyorlar.

Bu salgında en çok etkilenenlerin maddi durumu iyi olmayanlar ile işçi ve emekçiler olduğunu söyleyen kadınların talebi ortak; tüm toplumun sağlığı için aşı ücretsiz olmalı, aşıya ilişkin şeffaf ve doğru bilgilendirme yapılmalı, aşıda patent kalkmalı, tüm insanların aşıdan eşit bir şekilde faydalanması sağlanmalı.


SAĞLIK EMEKÇİSİ KADINLAR: HERKES AŞILANMADAN HİÇBİRİMİZ GÜVENDE DEĞİLİZ
Eren AKTAŞ - Nazife ORTAKÇI // Ankara
Pursaklar Devlet Hastanesi’nde çalışan bir kadın işçi aşıyı yaptırdığını ancak çevresindeki pek çok insanın yaptırmak konusunda tedirgin olduğunu söylüyor: “Aşının herkese uygulanması gerekiyor. Bir an önce hayatlarımızın normale dönmesi lazım ama ülkemize getirilen aşı miktarı ne kadar yeterli olur bilemiyorum. İlk doz aşımı yaptırdım ama 2. doz aşılarımızı ne zaman yaptıracağız? 28 gün sonra randevunuzu alın dediler ama ülkeye getirilen üç milyon dozluk aşı kime yetecek?”
‘AŞI KONUSUNDA YETERLİ BİLGİ İSTİYORUZ’
Pandeminin başından bu yana filyasyon ekibinde çalışan bir sağlık işçisi kadın yaşadıkları zorlukları şöyle anlatıyor: “Ben hastanede temizlik işçisi olarak çalışıyordum ancak beni filyasyon ekibine aldılar, bunu bizim kendi tercihimize bırakmıyorlar. Çalıştığım saatler çok esnek, gecem gündüzüm belli değil. Az personelle çok iş yapmak durumundayız. Ben aşımı yaptırdım ama ne kadar güvenilir bilmiyorum. Yeterli bilgi verilmiyor.”
‘ÇALIŞANLARIN CANI SİYASETÇİLERDEN DAHA MI DEĞERSİZ?’
Sağlık Bakanlığı’nda çalışan kadın işçi ise “Bizler aşı yaptırdık ancak geri kalanlarımız ne olacak?” diyerek sözüne başlıyor; “Çoluk çocuğumun ne zaman aşı olacağı belli değil. Eşim her gün otobüsle onca kişinin arasında çalışmaya gidiyor. Çocuğum okula gidecek, nasıl olacak? Hızlıca çalışanlar, okuldaki öğretmenler de aşılanmalı. Yoksa bu pandemi böyle bitmez. Tabi torpili olanlarda durum başka ilerliyor. Sağlıkçı olmasalar dahi aşı yaptıran siyasetçileri görüyoruz. Çalışanların canı onların canından daha mı değersiz?”
‘AŞILARIN İÇERİKLERİ AÇIKLANSIN, HER ÜLKE KENDİ AŞISINI YAPSIN’
Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışan bir kadın işçi “Ben aşımı yaptırdım işe yarayıp yaramayacağını zamanla göreceğiz. Zengin fakir ayrımı olmadan tüm ülkelerde bu aşıların yaptırılması lazım, zenginler yaşasın da fakirler ölsün mü istiyorlar. Bu aşıların içerikleri açıklanmalı, her ülke kendi aşısını yapabilmeli” diyor.
‘OKULLARIN AÇILMASI İÇİN ÖĞRETMENLERİN DE ÖNCELİKLİ AŞISI ŞART’
Aynı hastanede çalışan kadın işçi “Ben en çok 9 yaşındaki çocuğum için endişeleniyorum. Evde tek başına bırakıyorum. Tek başına EBA programını açamıyor. Eğitim hayatının 1 yılı boşa gitti çocuğumun. Bir an önce önlemlerin alınıp okulların açılması lazım. Öğretmenlerin de aşılanacak ilk grupta olması gerekirdi bu yüzden.”


İŞÇİ KADINLAR AŞI İÇİN NE DÜŞÜNÜYOR?

Melek (Ankara): “Aşılama çalışmaları öncelikli olarak belli alanlardaki çalışanlara ya da mevkilerde olanlara yapıldı. Açıkcası aşının bana ulaşacağını düşünmüyorum. Bakanın ‘Vatandaşlarımıza ücretsiz ulaştırmaya çalışacağız’ cümlesinden de anlaşılacağı gibi aşı ücretlendirilebilir. Bu da çoğu vatandaşa ulaşamayacağı anlamına geliyor. Öncelikle siyasetçilerin aşı olması diğer her konu gibi biz işçileri yine geriyor.Öncelikli olarak aşı olanların biz işçiler olması gerektiğini düşünüyorum fakat şu anda gördüğüm aşının bize asla ulaşamayacağı. İşçilerin çok ihtiyacı olmasına rağmen belki de en son kademede bize ulaşacak ya da hiç ulaşmayacak. Bu konuda tedirginim.Yine belli bir sistemde daha güçlü olan kesime boyun eğip sıramızı beklememiz söyleniyor. Ama sıranın bize geleceği belli bile değil. Biz işçiler olarak daha fazlayız ama buna rağmen aşılama işlemi üst yönetimden başladı”

Fatma (Ankara): “Aşı bizim gibi garibanları teğet geçer. Zaten ben bu devlete güvenmiyorum. Sıra bana gelir gelmez aşı olacağım, ama devlete olan güvensizliğim yüzünden paranoyak oldum, Cumhurbaşkanı ve Sağlık Bakanı kameralar önünde aşı oldu, ben bu aşıların vitamin aşısı olmadığını nereden bileceğim? İşçiler olmazsa üretim durur, ekonomi durur, Saraylarında keyif yapamazlar. Ben 300 kişilik bir yerde çalışıyorum. İşçinin sırtından kazanıyorlar ama aşıya gelince işçiyi düşünen yok.”

Ayşe (Ankara): “Hükümete hiç güvenmiyorum. Herkese yetecek kadar aşıyı tedarik edebileceğini düşünmüyorum. Birçok ülke nüfusunun neredeyse birkaç katı aşı alırken maalesef biz başka ülkelerin borcunu kapatmakla meşgul olduk. Vatandaşın sağlığı hükümetin ilk gündemi değil.”

Sevim (Ankara): “Biz sağlık sektöründe çalıştığımız için aşı olduk ama aşının devamının gelip gelmeyeceğini bilmiyoruz. Hükümet bu konuda hiçbir bilgi vermiyor. Bizim işyerinde az da olsa aşı olmak istemeyen arkadaşlarımız da oldu. Ancak sonrasında öğrendiler ki ileride aşı olmayanların işten atılma ihtimalleri olabilirmiş. Biz zaten taşeron bir firmaya bağlıyız. Aşılar geldiğinde de önce kadroluların aşı olacağı söylendi, sonrasında yeterli aşının geldiğini öğrenince tüm personele aşılama yapıldı. İnsanlar aşının devamının gelmeyeceğinden mi korksun, her gün covid hastalarıyla burun buruna çalışmaktan mı korksun yoksa işini kaybetmekten mi korksun şaşırmış durumda.”

Esen (Dilovası): “100 işçinin çalıştığı plastik fabrikasında işçiyim. Bantta, yemekhanede, servislerde akşam sabah yan yanayız. Yasak zamanlarda bile izin kağıdı çıkarıp çalıştırıyorlar. Tek önlem maske ve mesafe söylemi. Gecikmeli de olsa aşı geldi. Ancak öyle görünüyor ki öncelik sırasında biz işçilerin adı sanı yok. Oysa, her gün hiç soluk almadan çalışan, üreten biziz. Bütün işçiler hemen aşılanmalıdır. Herkese ücretsiz aşı istiyorum.”

Fotoğraflar: Freepik

İlgili haberler
Herkese ücretsiz, yeterli miktarda aşı… Hemen!

İktidara duyulan güvensizlik, çelişkili açıklamalar, halka şeffaf bilgi verilmemesi aşıya güveni aza...

Sağlık Ocaklarından Aile Hekimliğine ne değişti?

Sağlık Ocağı sisteminden Aile Sağlığı Merkezlerine geçişin özellikle kadınların ve çocukların sağlığ...

Sosyalizmde sağlık: Önce çocuklar ve kadınlar!

Sovyetler Birliği, sağlık hizmetlerinin nüfusun tamamına ulaşmasını hedefleyen ve tüm hizmetlerin üc...