İki kız evladımla yaşıyorum. Kızlarıma tek başıma bakıyorum ve asgari ücretle çalışan bir kadın olarak hayat şartlarının ne kadar zor olduğunu anlatsam sayfalara sığmaz. Belki de bu yazıyı okuyanlara kendilerini anlatıyor gibi olacağım çünkü biliyorum ki bir tek ben durumda değilim.
Günümüz koşullarında bir işim olduğu ve haftada beş gün çalıştığım için kendimi şanslı mı görmeliyim bilmiyorum. Haftanın bir günü de ek iş olarak temizliğe gitmek zorunda kalıyorum. Yemek, eğitim, gıda, sağlık harcamaları gibi zaruri harcamalarımıza 2024 asgari ücreti yetmiyordu. Yeni belirlenen asgari ücretin yetmesi de mümkün değil. Evime en az 50 bin lira giriyor olmalı ki çocuklarım yeterli beslenebilsin ve bir nebze de olsa insani koşullarda yaşayabilelim. Asgari ücret hesaplarında dikkate alınan TÜİK enflasyon kalemlerinde neler var tam olarak bilmesem de iktidarın bunu emekçilere düşük ücret vermek için bir araç olarak kullandığını düşünüyorum. Bence TÜİK gerçekliğe uygun enflasyon verilerini paylaşmıyor. Bunu şuradan da anlayabiliriz diye düşünüyorum: 2022’de 25 bin liraya aldığım 30'lu yumurta şu an 150 lira. Kaç kat artmış? Böyle olunca da “Siz hangi enflasyondan bahsediyorsunuz?” diye sormak istiyorum.
‘BİZ ONAYLAMIYORUZ’ DEMENİN İŞÇİYE NE YARARI VAR?
Asgari ücret komisyonu, asgari ücreti her sene bir pazarlık haline dönüştürüyor. Sendika temsilcilerinin pasif kalması da patronların elini rahatlatıyor. Bizler yine geçim sıkıntısı ile boğuşmaya devam ediyoruz.
İkinci, üçüncü görüşmede rakam konuşulmadı denildiğinde oyalıyorlar bizi diye düşündüm. Akşamın bir vakti bir anda açıklanınca şaşırdık. İşçi sendikası çıkıp “Biz onaylamıyoruz, bundan sonra masada olmayız” dedi. Bunları demesinin kime, ne yararı var peki? Masada otururken hakkımızı korumayanlar, hiç masada olmayarak yapılacak her şeyin önünü de açmış oluyorlar.
Zamlı maaşlarımızı şubat ayında alacağız, tabi bu rakama zamlı maaş demek mümkünse. Benim en azından evim kira değil, çevremizde kira zamları yüzünden ne yapacağını şaşırmış insanlar var. Geçtiğimiz yıllarda mahallemizde kiralar görece daha uygundu. Şimdi bakınca en uygun denilecek ev kirası, 12-13 bin lira. Bir de bu 2024 kirası, yeni yılın zamlı kiraları konuşuluyor. En iyi ihtimalle 15 bin olacak desek geriye elde kalan 7 bin lira para. Kalan para da işe gidebilmek için binilen otobüse, yaşayacak kadar tok kalabilmek için alınan sabah simidine gidiyor.
En son ne zaman kırmızı et aldım diye sorsanız inanın çok uzun zamandır almadım. Hoş alamıyorum da canımız et istediği zaman tavuk ciğeri ya da taşlık falan alıyoruz. Daha hesaplı oluyor, mecburen onları tercih ediyoruz.
Bu şekilde geçinmek kenarda dursun yaşamak çok zor. Böyle sürmesi de mümkün görünmüyor. Ücretlerin yükseltilmesi, temel tüketim maddelerindeki zamların durdurulması için bir şeyler yapmak zorundayız. Biz yan yana dursak ne olur ki, 3 kişi 5 kişi falan dememeliyiz. Hepimiz bulunduğu yerde birlikte ses çıkardığında talebimize kulakların tıkanması mümkün olmaz. Ki böyle yaşamak zaten yeterince zor, kaybedecek bir şeyimiz de yok. Bu yüzden mücadeleden başka şansımız da yok.
Fotoğraf: DHA
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.