Asgari ücret zamları geçtiğimiz ay açıklandı, henüz zamlı maaşlar alınamadı ama gıdadan faturalara, eğitim masraflarından giyim ürünlerine sayısız zam geldi. Asgari ücretle geçimini sağlamaya çalışanların zaten ucu ucuna bile zor yetirdikleri maaşları bu ay bir haftada eriyip gitti. Kredi kartları, veresiyeler, avanslar, eş dosttan borçlar ile ay bitirilirken alınacak ilk zamlı maaş da çoktan uçup gitti.

‘BUNA YAŞIYORUM DENİR Mİ BİLMEM’

Mamak’ta yaşayan ve içinde bulunduğu geçim sıkıntısından az da olsa sıyrılabilmek için haftanın her günü, günlerinin de neredeyse tamamını işe giderek geçiren Sibel'in geçim derdi bu ülkedeki binlerce kadının hikayesinden sadece biri. Sibel asgari ücretle çalışan bir kadın. İki çocuğu var. Biri üniversiteye, biri liseye gidiyor. Nasıl mı geçinip ayakta kalıyor? Sibel’den dinleyelim: “Çocukların sadece okula gidip gelirken harcayacakları para bile binler tutarken kitap, kalem masraflarını söylemiyorum bile. Asgari ücretle iki çocuk okutmak çok zor. Bunun için üç işte çalışıyorum. Bir şirkette sabah 8'den akşam 5'e kadar çay ve temizliğe bakıyorum. Akşam 6 buçukta banka temizliğine ek iş olarak gidiyorum. O da akşam 9’a kadar sürüyor. Cumartesi ve pazarları otele gidiyorum, kat görevlisi olarak çalışıyorum. Sosyal bir hayatım yok. Dışarıda yemek, yemek benim için büyük lüks hatta imkânsız. Hepsinin içinde evin işi de var tabi…Onu da sayarsam dört işte çalışmış oluyorum galiba. Ondan da ben sorumluyum. Yemek, çamaşır, temizlik… İşte böyle… Ben Sibel, iki çocuk annesiyim, yaşıyorum denir mi bilemem ama geçimimi bu şekilde sağlıyorum.”

Sibel, asgari ücrete yapılan zammın yetersiz olduğunu ama sadece zam verilmesinin sorun çözmeyeceğini, başta temel tüketim maddelerine yapılan zamların durması gerektiğini söylüyor. Kadınların yan yana gelerek, dayanışma ile güçlendiklerini gördüğünü ve kendisinin de bunun bir parçası olmak istediğini işten güçten yorgun düşmüş olsa da heyecanla parıldayan gözleriyle söylüyor.

Görsel: Canva