7/24 dönen çarkların pimi elimizde
Güneşin doğuşundan batışına kesintisiz dönen bir evrende biz işçiler nerede nefes alıp, nerede aldığımız nefesle ne kadar yol yürüyebileceğimizi daha çok birlikte bulabiliriz.

Günün ilk saatlerinde yola koyulur işçiler bağcığı bağlanmamış ayakkabılarla, ellerde poğaça simit poşetleri, üzerlerinde kodu olan 16+1 servisleri... Kimimiz koşar adımlarla servis durağımıza gelirken, kimimiz de bekler dururuz akan trafik içinde bir o yana bir bu yana bakarak. Kimimiz uyuyarak yolu geçirirken, kimimizde trafik ışıkları, korna sesleri, kalk dur refleksleri dalarız gökyüzüne...

Yolun sonuna yaklaşırken sağımızda yan sanayi sitesi ve devamında virajı alırız Tuzla Organize Sanayi Bölgesine doğru. Sanayide servislerden yüzlerce var, tek farkları ayrı fabrikalara götürüyor olmaları. Caddelerden, sokaklara girdikçe yanımızdaki servis sayısı da azalır. Hava da artık eskisi kadar karanlık değil, gitgide aydınlanır gün. Servisten indiğimiz gibi doğru soyunma odalarına, sigara, çay, iki kelam...

EK ZAM ZİLİ!

Zilin sesiyle hepimiz tezgah, makine başlarında ve aynı sirkülasyonun öznesi olarak çalışır dururuz 7/24. Çıkardığımız saatlik sayılardan dakikalık sayılara kadar, tepemizdeki camlı yönetim ofislerinin dev ekranlarından da takibini iliklerimize kadar hissederken perde arkasında neler yaşandığını bilmediğimizi düşünemezsiniz herhalde. Fabrikalardaki ek zam talebinin gücünü o kadar çok merak ediyor ki patronlar. Onca baskı karşısında biz işçilerin saniyelerle yarışırken makinesini ne kadar verimli çalıştırdığının maddi karşılığını ve biz işçilerin de birliği karşısındaki o kaybının büyüklüğünü korka korka merak ediyor. Ve buradaki ek zam zilinin sesi hemen Serbest Bölgenin girişindeki HT Solar işçilerinden geliyordu.

DERMAN KİMDE?

Geçtiğimiz bahar ayında sözleşmemizi yeni imzalamıştık. Sözleşmemiz, dönemi itibarıyla Tuzla ve Gebze’deki metal fabrikalarında da büyük yankı uyandırmış, diğer fabrikaların sözleşme süreçlerinde örnek teşkil etmişti. Alamadığımız banka promosyonları, yılın son çeyreğinde kesilen yüzde yirmi yedilik vergi dilimi ve arkası kesilmeyen zamların karşısında bugün ise sendikamızın çağrısıyla biz de HT Solar işçileri olarak ek zam talebimiz için eylemimizi gerçekleştirdik ve kazandık. Peki ya sonrası? Daha kalıcı çözümler bulmak zorundayız. Çocuğumuzun okul masraflarını karşılayabilmek, kira ve faturamızı ödeyebilmek için, kursağımızdan sıcak bir nimet geçsin diye birlikte olmalıyız. O gün fabrikada eylemdeyken şunu bir kez daha gördüm. Aynı fabrika çatısı altında çalışan biz işçiler her koşulda yan yana olmadan o kapının kilidini açamayacağız. Bizim birbirimize güvenmeme lüksümüz yok. Bize bu kervanda dert yükleyenlere karşı, derman biz işçilerin birliği ve mücadelesinden başka bir şey de değil!

Birleşik Metal-İş Sendikasının yüzde 20 ek zam talebi için eylem çağrısının gerçekleştiği HT Solar fabrikası ile aynı üretimi yapan Chen Solar fabrikası ise yakın zamanda sözleşmelerini imzaladı ve sözleşmelerinde ek zam maddesini koydurdukları için bu süreçte destek eylemleri ile diğer fabrikalarda taleplerini yükselteceklerini söylüyorlar. Ek zam talebinin yeni sözleşme imzalanan fabrikaya yansımasına dair ise şöyle diyor güneş paneli üreticileri.

“Birçok fabrikada işçiler ayakta. Ek zam istiyorlar. Grev kararı alınan fabrikalarda anlaşmalar sağlandı, sağlanılamayan yerde grev yasağı geldi zaten. Biz de yeni sözleşme imzaladık. Temsilcilerimiz en yakınımızda olan HT Solar’ın eylemine katıldı. Kendi fabrikamızda ek zamma ilişkin sözleşme maddemizde olduğu için eylem yapmadık. Ama bu yapmayacağımız anlamına gelmemeli. Birden fazla tezgaha bakıp, bir yandan da ortalama sayıyı çıkarmamız istenir; geçim derdine düşmeden işimize sarılmamız beklenirken; ufak bir ip kaçığında dahi tutanak tutulurken daha çok anlıyoruz kime sarıldığımızı. Hepimiz birbirimize kızıyoruz. Ah bir dönüp aynı yerden bir karşıya baksak, göreceğiz karşımızdakileri…”

ANAHTAR KELİMEYİ BİRLİKTE BULALIM!
Sanayi içerisinde onlarca fabrikaya uğramış gibiyiz. Üretilen hammadde ya da kullanılan sarflar değişse de güneşin doğuşundan batışına kesintisiz dönen bir evrende biz işçiler nerede nefes alıp, nerede aldığımız nefesle ne kadar yol yürüyebileceğimizi daha çok birlikte bulabiliriz. 7/24 dönen çarkların pimi elimizde. 3 tezgaha aynı anda bakan biz işçilerin, ortalama sayının 2 katına çıkan rakamları birlikte yerle bir ettiğimizi hayal edelim. Ortak taleplerimizle bir fabrikada duyduğumuz sesi kendi fabrikamıza oradan da diğer fabrikalara uçurduğumuzu hayal edelim. Ve tüm bunlar için de mücadele edelim. İçinden geçtiğimiz sözleşme süreçleri ve ek zam talepleri, biz işçilerin hakları ve hayatları için kitabın ilk maddesine mücadeleyi koyuyor. İşte tam da kitapta yazıldığı gibi, mücadele edenler de kazanıyor, kazanmaya devam ediyoruz.

Fotoğraf: Birleşik Metal-İş Sendikası

İlgili haberler
Güvencesiz, sigortasız çalışan tekstil işçisi kadı...

İstanbul’da tekstil atölyelerinin yoğun olduğu Bahçelievler Zafer Mahallesi’nde sokak sokak atölyele...

Sendikalı işçiler bile asgari ücretli, ek zam kaçı...

İnsanca yaşayacak bir ücret için, tüm işyerlerinde kadın-erkek işçilerin ilk yapacağı şey istenecek...

Her şeye zam gelirken ücretler yerinde sayamaz! Ek...

Emekçiler sadece ücretlerine zam talebiyle yetinemez, bu talebin iktidarın ekonomi politikalarına ka...