Geçici koruma kimlikli çocuklar eğitime katılamıyor
Suriyeli çocuklar okula gitmesi gerektiği halde geçici koruma kimliği İstanbul olmadığı için okula gidemiyor. Suriyeli Delal ve Güllü çocuklarının geleceği için endişeli…

İki yıllık sıkıntılı bir online eğitimin ardından Türkiye’de yüz yüze okullar açıldı. Peki Suriye’den göçüp gelmek zorunda kalan Suriyeli çocuklar eğitime katılabildi mi? On yılı aşkın bir süredir geçici koruma kimlikli çocukların eğitime katılıp katılamadıkları üzerine gözlemlerimi ve göçmen kadınlarla sohbetimizi sizinle paylaşmak isterim.

Küçükçekmece’nin Mehmet Akif mahallesinde ikamet eden Güllü ve Delal sekiz yıldır Türkiye’de yaşıyor: “Yedi yıl Antep'te kaldık. Hastalık çıkmadan önce Antep'te sayada iş vardı. Korona başladıktan sonra işler durdu. İstanbul'a geldik, bir yıldır buradayız. Çocukların okula başlaması lazım. İstanbul'da okullara çocukları almıyorlar. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Antep‘e gitsek orada hastalıktan dolayı işler az ve ücretler düşük. Kiralar orada olmuş 2 bin TL. Bu yüzden çıktık geldik İstanbul'a. Ya çocuklarımız aç kalacak ya okula gidemeyecek. Burada doktora gidemiyoruz ya özel hastaneye gidiyoruz ya da hastaneye gidemiyoruz”

Geçici koruma kimlikleri olduğunu söyleyen Güllü Türkiye’de yaşayan milyonlarca Suriyelinin yaşadıklarını özetler durumda. Birkaç yıldır Türkiye’de yaşayan göçmenler kayıtlı oldukları illerin dışında ikamet edemiyor. İkametleri olan yerde iş olmayınca başka yere göçmek zorunda kalan göçmenlerin sağlık ve eğitim hakları ellerinden alınıyor. Onlara “ya açlıktan ölün ya da eğitim ve sağlıktan faydalanamazsınız” deniyor adeta. Artık arafta yaşayamadıklarını dile getiren Güllü “Bize misafirsiniz diyorlar. Misafirliğin sonu yok mu? Nereye kadar böyle yaşayacağız. Bize ya vatandaşlık versinler. Ya da bize bir kolaylık sağlasınlar. Böyle ne kadar yaşayabiliriz! Ne sağlıktan ne de eğitimden faydalanıyoruz. Artık Suriye'ye gitme imkânımız yok. Evlerimiz yıkıldı, eşyalarımız yok, iş yok. Nasıl gidelim O yüzden vatandaşlık istiyoruz. Çocuklar burada doğdu, büyüyorlar gitmek istemezler” diyor.

‘ÇOCUKLAR OKULA GİTSİN DİYE AİLEMİZ BÖLÜNECEK’

Delal üç çocuklu bir kadın. İki çocuğu okula gitmesi gerektiği halde geçici koruma kimliği İstanbul olmadığı için çocuklarını okula gönderemiyor. Delal, çocukları okula gidemediği fazlasıyla üzgün ve çaresiz görünüyor: “Üç çocuğum var. Birinin 3. Sınıfa, birinin 1. sınıfa gitmesi gerekiyor. Antep'te kızım ilkokul 1’e gitti. İkinci sınıfa geçtiğinde korona çıktı. Okullar kapandı. Geçen kızım halası ile birlikte halasının kızını okula götürdüler. Sanmış ki kendi okula gidiyor. Önce kendi girmiş okul kapısından bir heyecanla. Sonra eve geldi ağlıyor. ‘Ne oldu’ diye sordum. ‘Tuğba okula gitti. Ben gidemiyorum. Ben de okula gitmek istiyorum’ dedi. Antep'te iş yok. İstanbul'da iş var. Eşim İstanbul'da çalışacak biz Antep'e gideceğiz. Çocuklar okula gitsin diye ailemiz bölünecek. Çocuklar hastalanıyor hastaneye götüremiyorum. Akrabalarımızın çocukların üzerinden ilaç yazdırıyoruz” diye konuştu.

Suriyeli çocukların geleceksizliğe ve çocuk yaşta işçiliğe mahkûm edilmesine, eğitimden mahrum kalmasına karşı Güllü ve Delal gibi birçok aile oldukça öfkeli ve çaresiz hissediyor. Eğitimdeki sorunlar bu ülkenin tüm emekçilerinin ortak sorunları, bu yüzden ortak taleplerimiz etrafında “Suriyeli, mülteci” demeden birlikte çocuklarımızın geleceği için nitelikli ve ulaşılabilir bir eğitimi talep etmemiz gerekiyor.

Fotoğraf: dha

İlgili haberler
Diyanet’in cesameti, kadınların hayatı, bizim seçe...

Sömürünün hükmü sürsün diye baskı arttıkça, yoksullar daha barınaksız, eğitimsiz, güvencesiz, gelece...

Öğrencilerimizin çoğu okula dönemedi: Ya işçi oldu...

Siyasi hesaplara göre şekillenmeyen, bilimsel, laik, ana dilinde ve parasız bir eğitim anlayışı haya...

İşçi kadınların derdi: Çocuğum eğitimden geri kald...

İşçi kadınların çocukları bu eşitsiz eğitim sisteminde kaderlerine terk ediliyor. İşçi kadınların ço...