Ankara Çağlayan Mahallesi muhtarımızın ani ölümü sebebiyle mahallemizde 6 Haziran’da olağanüstü bir muhtarlık seçimi gerçekleştik.Yazın sıcak günlerinde ülkedeki yaşanan sorunlarla uğraşırken mahallemizinbir de seçim gündemi vardı. Hepimiz türlü sebeplerle bu mahallede yaşıyoruz. Kimimiz burada doğdu, kimimiz evlendi geldi, kimimiz iş dolasıyla burada, kimimiz ucuz kirada ev buldu hatta satın aldı, kimimiz ise çocukları yakın olan okullarda okuyor... Hepimizin ortak noktası ise aynı mahallede yaşıyor olmamız. Yıllardır mahalleyi yönetiyorlar ama biz kadınlar için alan yaratmıyorlardı. Sırf buna karşı kendi mahallemizde yerel yönetimde söz sahibi olabilmemiz için kolları sıvadık ve kadın adayımızı çıkarttık.Dört adayın yarıştığı bu seçimde biz de derneğimizin desteklediği, ayrıca kurucu üyesi olan ve hâlâ aktif yönetiminde yer alan Esengül Başaran’ı aday gösterdik ve seçim çalışmasını hep birlikte yürüttük. Kapısını çalmadığımız ev kalmayana kadar gezdik.

SEÇİMİ KAYBETTİK AMA ÇOK FAZLA KADINA ULAŞTIK

Kadınların dayanışma içinde sorunlarına birlikte çözüm arayabilmek, kültürel sosyal etkinlikleri birlikte organize edebilmek, çalışmaların gelir ve giderleri şeffaf bir şekilde mahalle sakinlerine sunmak, engelli bireylerin sosyal hayata daha fazla katılabilmelerine olanaklar yaratmak, mahallede seçilen sokak temsilcileriyle sorunları takip edip çözüm yöntemlerini birlikte üretmek için çıktık bu yolculuğa. Seçimi çok az bir farkla kaybettik ama mahalledeçok fazla kadına ulaştık, onlarla yan yana geldik ve desteklerini sağladık. Konuştuğumuz görüştüğümüz kadınlardan anlıyoruz ki kadınlar seslerini duyurabilmek, var olduklarını kanıtlayabilmek için mücadele veriyorlar. Biz de buradan ders çıkartacağız bir sonraki seçim için.Taleplerimizi, vaatlerimizi, gerçekleştirmek istediğimiz projelerin zeminini güçlendirerek bu yolda yürüyeceğiz.

216 APARTMAN TEMSİLCİSİ BELİRLENDİ

Bu süreçte birçoğuyla ilk kez yolumuzun kesiştiği kadınlardan 216 apartman temsilcisi belirleyerek süreci birlikte yürütmeye de çalıştık. Bu bizim için önemli bir deneyim olurken, kadınlarla daha fazla yan yana gelebilmenin de bir vesilesi oldu.

‘DERDİMİ DAHA RAHAT ANLATACAKTIM’
Apartman temsilcilerinden Ebru Yaşar Esengül’ü desteklememesinin ilk sebebinin kadın olması olduğunu söylerken devam ediyor: “Çünkü kadın kadına sahip çıkar. Muhtarlığa gittiğim zaman bir kadına kendimi daha rahat ifade edeceğimi, derdimi daha rahat anlatacağımı düşündüm. Şimdiye kadar hep erkekler yönetti şimdi de kadın olsun diyerek destek verdim. Ayrıca mahalledeki sorunlarımıza birlikte çözümler üretecektik. Örneğin parkların güvenli hale getirilmesi de benim için önemliydi.”

‘BİRLİKTE GÜÇLENİRİZ DİYE DESTEKLEDİM’

Handan ise muhtarlığı bir kadının yapabileceğini göstermenin önemine dikkat çekti: “Yerelde şiddet öylesine arttı ki her türlü şeyle karşı karşıya kalıyoruz. Kadın muhtar olduğunda bir kadın şiddete uğradıysa, muhtarlığa gider hem mahalle içindeki dayanışmayla hem de kurumlara başvurarak birlikte güçleniriz çünkü kadın kadının halinden daha iyi anlıyor.”

‘DIŞARI HER ÇIKTIĞIMDA KADINLARIN ÇALIŞMASINA ŞAHİT OLDUM’

Tülay da desteğinin nedenini şöyle anlatıyor: “Ekmek almaya giderken, dışarı çıktığımda hep çalışmaya şahit oldum. Birde kadın eli değsin mahallemize diyerek destek verdim. Aslında benim sorunumu ifade etmem için erkek ya da kadın olması fark etmiyor. Fakat birçok kadın açısından bunun önemli olduğunu düşünüyorum. Kızımla sokak hayvanlarına mama ve su kabı için yerler oluşturmak üzere bir proje çıkarmışlardı. Mahalledeki yüksek yokuşa yürüyen merdivenin yapılacağı üzerine de bir proje vardı.”

‘HER ALANDA ERKEKLER ÇIKIYOR KARŞIMIZA’
Gülden, mahallede oyun alanlarının, bisiklet sürme alanlarının, kadınların sosyalleşeceği açık alanların, çocukları müzikle, kültürle buluşturacak alanların eksikliğine dikkat çekerek “Cinsiyet ayrımı yapmaksızın yapılacaklara olan inancım olduğu için çok destek verdim” diyor.
Hürü ablanın ise sözleri şöyle: “Şimdiye kadar hep erkek muhtardı. Sadece muhtarlıkta değil heryerde erkek karşımıza çıkıyor. Neden mahallemizde kadın muhtar olmasın dedim. Kadınlaradaimkân verilmeli diye düşündüm.” Yönetimde kadınların olmasını isteyen Adalet ise, “Tabii ki bu arada aday ile beraber çalışma ekibi de çok önemliydi” dedi.

KADIN DAYANIŞMASININ GÜCÜNÜN İSPATI

Sümbül Abla, Esengül’ün hiçbir sorunu es geçmediğini, her eve ulaştığını söyledi: “Derneğin adayı mahalle sakini gözüyle baktı hep. O şekilde belirledi yolunu ki aldığı oylada kanıtladı bunu. Kadınların gözlemi daha kuvvetlidir. Bu seçimde kadın dayanışmasının gücünü ispat ettiler.”

Hatice Abla, başka mahallelerdeiyi işler yapan kadın muhtarların çalışmalarını duyduklarını, kendi mahallesinin de böyle olmasını istediğini paylaştı: “Hep erkek hep erkek! Bıraksınlarda kadınlar yapsın. Aday olan kadın hepimize yakın ilgi alaka gösterdi. Şimdi bile mahalleyi bırakmıyor. Açtığı sosyal medya hesaplarından nerede iş var, nerede ne olacak, hangi eczane nöbetçi bizleri haberdar ediyor. İşte bunu gördükçe doğru karar verdiğimizi anlıyorum.”

‘SEÇİMİ KAYBETSE DE KADINLARI KAZANDI’

Sevim, Esengül’ün az bir oyla kaybetmiş olsada aslında gerçek kazanan olduğunu söylüyor: “Çünkü bizleri kazandı, kadınların gücünü göstermiş oldu herkese. Kadınların çevre düzenini incelemelerinin bir erkeğinkinden farklı olacağını düşünüyorum. Mahalle olarak zaten kişisel bir beklentimiz olmazdı çevresel istek ve beklentilerimiz olurdu ancak. Bir kadın sorunu olduğunda çözümcü yaklaşacağına inanıyorum. Daha rahat iletişime geçilebilirdi. Bir kadınla konuşmak var bir de erkekle. İnsanın hemcinsine isteklerini anlatması daha kolaydır. Bu dönem kazanan olamamışızdır ama gelecek dönemde kazanan biz olacağız. O kadar oy alması birlikteliği bir kez daha gösterdi bizlere.”

Fotoğraflar: Ekmek ve Gül