2022-2023 eğitim-öğretim yılı büyük eksiklikler ve sıkıntılarla başladı. Hem öğrenciler, hem öğretmenler derslerine odaklanmak yerine okulda, sınıfta, öğretmenler odasında bu sıkıntıları konuşuyor.

Sorunlardan biri çocukların okula giderken yaşadığı ulaşım sorunu. Servis ücretleri çok pahalı. En yakın mesafe servis ücreti 500 liradan başlıyor, mesafe arttıkça bu ücret de artıyor. En az iki çocuğu olan bir velinin aylık asgari servis masrafı 1000 lira. Malatya’da 2020’de yaşanan depremden sonra yaklaşık 30 civarında okul binası için yıkım kararı çıktı. Ve bu okulların öğrencileri başka okullara kaydırıldı. Evine yakın olmayan okullara gitmek zorunda kalan öğrenciler servis parası ödemek zorunda kaldı. Üstelik okullarda kalabalık bir öğrenci kitlesi ikili öğretim şeklinde eğitim-öğretim görmeye çalışıyor. Hani bütün okullar tam gün eğitime geçecekti!

Diğer bir sorun ise öğrencilerin beslenme sorunları. İlkokulda 6 saat, ortaokulda 7 saat ve lisede 8-10 saat ders gören bir öğrenci elbette acıkıyor. Ve haliyle karnını doyurmak istiyor. Fakat ne ile doyacak bu çocuklar? Ya evden ailesinin beslenme çantasına koyduğu (ya da koyamadığı) yiyecekle ya da okul kantininden alacağı (ya da alamayacağı) sağlıksız ürünlerle... Yani aç kalacak, aç olduğu halde arkadaşına “Ben tokum” diyecek. Her aile çocuğuna çeşit çeşit yiyeceklerle dolu sağlıklı bir beslenme çantası hazırlayacak güce sahip değil maalesef. Okul kantinine gelince, sağlıksız olmasının yanı sıra, fiyatlar da oldukça pahalı. En basit, markası bile belli olmayan bir küçük kek bile 5-6 liradan satılıyor. Öğrenciler sınıflarda sohbetlerine okul kantininin pahalılığını konu ediyor. Değişik yerlerde fiyat araştırması yapıyor ve kantindeki ürünlerin fiyatları ile kıyaslıyor. Ve bu çocuklar daha 13-14 yaşındalar!

Bir diğer sorun ise kaynak kitap sorunu. Milli Eğitim Bakanlığının ücretsiz olarak öğrencilere verdiği kitaplar dışında, öğretmenlerin başka kaynak kitap kullanmasını yasaklıyor. Bir yandan da öğrencileri sınavla bir yere gelebilecekleri bir sistemin içine hapsediyor. Böyle bir sistemde öğrenciler MEB in verdiği bir ders kitabı ile ne yapabilir? Her şeye rağmen bu kitapları almak isteyen öğrenciler başka bir sorunla daha karşılaşıyor; kaynak kitapların uçuk fiyatları. Geçtiğimiz yıl kağıt fiyatlarına gelen zamlarla birlikte kitap fiyatları da el yakıyor. Orijinal bir kaynak kitap almak isterseniz 100-150 lira altında olanı bulmak zor, fotokopi olanları bile öğrenciler alabilecek ekonomik güce sahip değiller.

Bir diğer önemli sorun da okulların bütçe sorunu. Milli Eğitim Bakanı bu yıl eğitimde bir devrim yaptığını ve ödenek gönderilmeyen tek bir okul bile olmadığını söyledi. Buna rağmen hâlâ okulların ihtiyaçları veli ve öğretmenlerin bağışları ile karşılanmaya çalışılıyor. O vakit 2022-2023 eğitim-öğretim yılında herkese başarı değil, kolaylıklar diliyorum.

Görsel: Freepik