Memleketimize çoktan bahar geldi. Şimdi asmanın sürgün veren dallarında, nergisin, zerenin taç yapraklarında “yaz”ı kutlamaya geliyoruz.* Belki de her yıl olduğundan daha da zorlu ve yorucu bir yılı geride bırakıyoruz. Ne kişisel hayatlarımızda ne de memleket ortamında şimdilik “kutlama” yapılacak bir durum yok gibi gözüküyor olabilir. Üstelik bu yılın yorgunluğunu üzerimizden atıp rahatlayacak bir tatile ayıracak bütçemiz de bir durup nefes alacak vaktimiz de yok belki. Ama biz, “eski”nin içindeki “yeni”yi görmekte ısrar ederek değişimin mümkün ve zorunlu olduğunu bilmenin gücüyle; bu değişimi gerçek kılma inadıyla ve tüm yaşama arzumuzla bu yıl 19. kez dikiliyoruz kötü giden her şeyin karşısına. En insanca isteklerimizin hak değil hor görüldüğü, dünyayı var eden ellerimize rağmen var ettiklerimizin küçücük bir azınlığın cebine girdiği insanlık dışı bu koşullarda paranın egemenliğine karşı Türkiye gençliğinin kendi gücü ve imkanlarıyla örgütlediği Gençlik Yaz Kampı’nda çalınmış yaratıcılığımızı yeniden keşfedecek, alın terimizin karşılığını aldığımız bir dünyanın provasını yapacağız. Birlikte olmanın verdiği güçle, sorunlarımızı tartışıp onlara birlikte çözüm arayacak, sıcakladığımızda Ege denizinde serinleyecek, akşamları konserlerde dans ederken tüm yılın stresine bir mola verip derin bir nefes alacağız. Paylaşmak, üretmek ve kendi özgür dünyamızı inşa etmek için, 19. Gençlik Yaz Kampı’na!
ATÖLYELER, FORUMLAR, SÖYLEŞİLER, KONSERLER, DENİZ, KUM, GÜNEŞ…
Modern dans atölyesinden, kadın çalışmaları atölyesine, evrim atölyesinden, ritim atölyesine… Daha sayamayacağımız kadar çok atölyede hep uzaktan gördüğümüz, duyduğumuz kadar bildiğimiz her şeyi bu sefer birlikte öğrenecek, belki de ilk defa heykel yapmayı deneyecek, bir resmin nasıl yapıldığını öğreneceğiz. Söyleşiler, forumlar, atölyeler, konserler, spor turnuvaları ve oyunlar… Birbirinden farklı etkinlikler bizi bekliyor. Deniz, kum, güneş de cabası! Kamp yaşamında yemeğimizi birlikte hazırlayacak, temizliğimizi hep birlikte yapacağız. Beraber patates doğrarken bile şarkılar söyleyerek eğlenmesini bileceğiz. Türkiye’nin dört bir yanından, onca farklı dil ve kültürden yeni dostluklar kazanacağız. Paylaşmanın ve birlikte üretip birlikte tüketmenin vereceği hissi kamptan döndükten sonra bile unutamayacağız.
Çağrımız tüm Türkiye gençliğine olduğu kadar Ekmek ve Gül okuyucusu kadınlara. Kaygılarımıza, korkularımıza, tereddütlerimize sebep olan her şeyi bu kampta tersine çevireceğiz. ‘98 yılında Bergama Dünya Gençliği Buluşması ile attığımız ilk adımdan bu yana edindiğimiz tüm birikimimiz ile bireycilik ve bencilliğe karşı dayanışmayı, yalnızlığa karşı el ele vermeyi ve yan yana gelmeyi, sessiz kalmaya, susturulmaya zorlanmaya karşı cesaretle ses çıkarmayı, her türden yok sayılma ve ayrımcılığa karşı eşitliği yeniden mümkün kılacağız. Her türlü sorunuzu cevaplamak, kamp hakkında bilgi vermek ve tanışmak için biz buradayız; gelin, bu davete katılın!
18-25 Ağustos’ta İzmir-Selçuk’ta başımızı birbirimizin omzuna yaslamaya, içimizi yıkamaya gidiyoruz!
*Sezen Aksu, Kutlama
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Liseliyim, abimin şiddetine dur dedim, değiştirece...
Antep’te yaşayan liseli genç, aile evinde yaşadığı şiddet nedeniyle çocuk yurduna yerleştiriliyor an...
Ben Zehra, 18 yaşında borçlu ve çalışmak zorundayı...
‘Gençlik yıllarımı daha fazla borçlanmak için geçiriyorum. Bu güzel yaşlarımda eğlenmek ve öğrenmek...
Tek hissettiğim endişe
Bu sene üniversite sınavına hazırlanırken en çok hissettiği duygunun neden endişe olduğunu anlatıyor...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.