Merhabalar, ev emekçisi bir anneyim. 2023 yılının son aylarında sona geliniyor gibi hissediyordum. Zenginin daha zengin olduğu, fakirin daha fakirleştiği, sömürünün iliklerimize kadar işlediği bir süreçteyiz.
İlköğretime giden bir kızım var. Evimizle okul arası yürüyerek 20 dakika; yaz kış yürüyoruz. Kızım yorulduğunu dile getirince, ben de “Yorulmuyoruz kızım spor yapıyoruz” diyerek geçiştiriyorum. Servise yazdırabilecek ekonomim yok. 8 bin lira kira veriyoruz. Şu anda oturduğumuz bölgede kira fiyatları 17 bin liradan başlıyor.
Bir öğün ücretsiz yemek talebi ile birçok yerde biz anneler imzalar topladık ama Meclisteki bütçe görüşmelerinde geçen yıl kabul görmemişti. Milletvekilimiz Sevda Karaca’ya teşekkürlerimi sunuyorum arkadaşlarım ve kendi adıma. Hâlâ Mecliste sesimiz olmaya devam ediyor.
Öte yandan cumhurbaşkanımız Aile Şurası’nda nüfus azlığından dem vurarak “Boşuna 3 çocuk demedik biz” vurgularını yapıyor. Boşanmaların arttığını söylüyor. Bu ekonomik koşullarda ne kadar daha aç ve sefil bırakacağımız çocuklar doğuracağız? Yurt dışında birçok ülkede çocuk başına ödemeler yapılıyor. Ücretsiz eğitim, ücretsiz sağlık en önemlisi beslenmeyi devlet karşılıyor.
Açlığa, yoksulluğa mahkum edilen çocuklar, gençler ve biz kadınlar böyle bir sömürü sisteminde ölmemeliyiz. Gerçi ölüyoruz da her savaş ortamında olduğu gibi. Filistin’de yine çocuklar kadınlar ve yoksul halk katlediliyor. Biz kadınlar endişeliyiz, korkuyoruz. Çocuklarımızın geleceğinden, aç kalmasından, eğitiminden, iş bulamayacağından endişe duyuyoruz.
Ekonomik zorluklar yaşamımız, gülüşümüzü çaldı. 8 yaşındaki kızım “Ben küçükken daha çok gülüyordun anne, şimdi niye az gülüyorsun?” diye sordu. Kalbim sızladı. Kızıma “Bundan sonra daha dikkat edeceğim” diye söz verdim. Kendi kendime düşündüğümde ise haklıydı kızım. Çünkü alışveriş yaparken indirim takip ediyor; yemek yaparken ertesi günün yemeğini düşünüyordum.
‘NEFES BEDAVA, DERİN DERİN ÇEKİN’
Çocukların bile ekonomi konuştuğu bir dönemdeyiz. Kantin fiyatlarına zam gelecekmiş. Tost 30 lira iken 35 lira olacakmış. Onlar kendi aralarında konuşurken biz kadınlar daha nelerden kısabiliriz taktikleri veriyoruz birbirimize ve derin nefesler alıyoruz. “En azından nefes bedava, derin derin çekin” diyerek kahkaha atıyoruz. Acınası halimize kahkaha atıyoruz. Çünkü evlatlarımız gözlerimizin içine bakıyor.
Her kadın ne kadar dik durup güçlü görünse de içimizde derin yaralarımız var. Gülümsememizi yine de söndürmeden evlatlarımıza miras bırakacağız. Daha güzel iyi bir ülkede yaşamak her canlının hakkı. Bir avuç insanın saraylarda keyif sürdüğü binlerin, on binlerin ekmeğe muhtaç kaldığı bu düzen de elbette son bulacaktır. Bunu değiştirecek olan da yine biz kadınlar olacağız.
Fotoğraf: Ekmek ve Gül
İlgili haberler
Bütçeden alacağımız var!
Mecliste bütçe tartışılırken Bursa’dan kadınlarla bütçeden taleplerinin neler olduğunu konuştuk.
8. Aile Şurası açılışında yine ‘en az 3 çocuk’ çağ...
Türkiye'de 85 milyon nüfusun yeterli olmadığını söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "en az 3 çocuk" çağr...
Yoksulluk kadınların üzerine yapışmış durumda!
Bakım hizmetlerini üstlenen kadının yoksullaştığı, kadınların ayakta kalabilmek için sosyal yardımla...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.