“Bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek her çocuğun hakkı” kampanyası İzmir Karşıyaka’da da ekim ayının ilk günlerinde başlatıldı. Hemen hemen her gün farklı semtlerdeki okulların önünde kampanya anlatıldı, imzalar toplandı. Telefonlar alındı, tekrar tekrar görüşüldü, sohbetler edildi. Sadece beslenme değil başka sorunlar da dile geldi bu sohbetlerde.
Ekmek ve Gül okurları ile Tüm Öğrenci Velileri Derneği olarak organize edilen bir etkinlik de düzenlendi bu süreçte. Her türlü zorluğa karşın etkinliğe gelen kadınlar deyim yerindeyse etkinliğe damgasını vurdu. Konu sadece beslenme değil kadınların yaşadıkları şiddet ve kadın dayanışmasıydı aynı zamanda.

‘HER ŞEYDEN ÖDÜN VERİYORUZ’

Etkinlikte söz alan kadınlardan Müşerref, “Çocuklarımız da biz de yarış atı gibiyiz. 24 saat bize yeterli gelmiyor. Ekonomik sıkıntılar bunda büyük etken. İnsanlar bir yaşam savaşı veriyor. Bu savaşı verirken her şeyden uzak kalıyoruz, haber dinlemekten, herhangi bir etkinlikten, ailemizle bir araya geleceğimiz vakitten, her şeyden ödün veriyoruz” dedi.
Senem de şiddet gördüğü eşinden boşandıktan sonra iki çocuğu ile hayatta kalma mücadelesi veren kadınlardan. Eski eşinin hâlâ kendini nasıl rahatsız ettiğini paylaştı: “Gittiğim savcı, polis, verdiğim ifade yani hiçbir şey fayda etmiyor. Velayet davası açmış, delil toplamaya çalışıyor. Beni sinirlendirip kriz geçirtiyor. Sonra ‘tedaviye ihtiyacı var’ diyor. Çocuklarımı bırakmak istemiyorum. Hayatımı mahvetmesini istemiyorum. 5 yıldır tek başıma çocuklarımla mücadele ediyorum.”

 ETKİNLİK AÇIK OTURUMA DÖNÜŞÜRSE

Nermin seçmeli din derslerinin bile çocuklarına zorla dayatıldığını anlatırken, “Dine bakıyoruz kadın üzerine kurulmuş, ahlâk kadın üzerine kurulmuş, madem ortalığı biz karıştırıyorsak niye tanrı bizi yaratmış? Kadın uyanırsa dünya uyanacak. Bunu istemiyorlar” diyerek düşüncelerini dile getiriyor.
Yönetmen Aylin Açin de kadına yönelik şiddeti anlatan filmine özgürlüğü temsil ettiği için “Mavi” ismini koyduğunu belirterek filmin biraz da kendi yaşamından hareketle kadınların kendilerini çevreleyen dünyadan sıyrılmasını anlattığını dile getiriyor. Açin, “Her şeyimizi çalıyorlar. Asgari ücretle çalıştırarak emeğimizi çalıyorlar. Bütün gün çocuğunu göremiyorsun. Yapmamız gereken kadın olarak kendimizi geliştirebilmek” diyor.

 BUNDAN SONRASI…

Evet, okullarda her gün “1 Öğün Ücretsiz, Sağlıklı Yemek” çocuklar için bir hak ve onların sağlığı ve eğitimi için çok gerekli. Hayata geçerse özellikle birden fazla çocuğu okula giden ailelerin üzerinden önemli bir yük kalkmış olacak. Bu talebin karşılanmasıyla kadınlar da bir nebze özgürleşecek. Çünkü çocuğuna ne hazırlayacağını, nasıl hazırlayacağını düşünen kadınlar ve zamanlarının önemli bir kısmı çocuğun peşinde geçiyor. Yaşadıkları ekonomik şiddete, psikolojik şiddet de ekleniyor. Sadece çocuğun ihtiyaçlarını karşılayabilmek üzerine hayatları şekillenen kadınlar kendilerine zaman ayıramıyor, çalışma olanağı bulamıyorlar.
Kampanya çalışması vesilesi ile birbirini tanıyan, 25 Kasım’dan, veli derneğinden haberdar olan, sorunların çözümü için el ele vermeyi konuşan kadınlar için bundan sonrası biraz daha farklı olacak gibi görünüyor…

Fotoğraf: Ekmek ve Gül