1 Mayıs mektupları: Kendimizi güçlü hissettiğimiz bir birliktelik
1 Mayıs kutlamalarına ilk kez katılan kadınlar yazdı…

Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleşen kitlesel 1 Mayıs kutlamaları, işçi emekçilerin “Geçinemiyoruz!” sözünü görünür kılarken, aynı zamanda emekçi, genç kadınlara güç de olmuş durumda. 1 Mayıs kutlamalarına ilk kez katılan kadınlar yazdı…

İÇİMDE UMUTLAR YEŞERDİ

Ben gıda sektöründe çalışıyorum. İlk defa 1 Mayıs kutlamasına katıldım ve çok mutlu oldum. İçimde umutlar yeşerdi. Oradaki atmosferi gördüğümde bu düzene karşı direnişim ve mücadelem yeniden var oldu. Benim 1 Mayıs’ta taleplerim herkese eşitlik, adalet ve özgürce yaşamaktı. Mücadele eden, direnen insanlara sevgilerimle.

Eylem // İkitelli-İstanbul

PATRON İÇİN GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUZ, KENDİMİZ İÇİN 1 GÜNLÜK UYKUYU FEDA ETMİYORUZ
İkitelli Ekmek ve Gül Grubundaki arkadaşlardan biri, “Kadınlar 1 Mayıs'a gidiyor muyuz?” dediğinde, ben kaçta gidileceğini sordum. Arkadaş sabah 9.30’da gideceğimizi söyleyince hem erken olması hem de Maltepe'de olması biraz gözümü korkuttu. Ama arkadaşın, benim “Çok erken, biraz uyusaydık” sözüme verdiği cevap bizlere bir kez daha kendimiz için hiçbir şey yapmadığımızı hatırlattı. Ve beni kendime getirdi. Çok doğru idi; patronu zengin etmek için gece gündüz çalışıyoruz. Sağlığımızdan, hayatımızdan ödün veriyoruz. Ama geleceğimiz ve bizden sonraki nesil için bir gün uykumuzdan feragat etmiyoruz. Arkadaşımın söyledikleri mitinge gitmeme sebep oldu, iyi ki de oldu. Gerek araçtaki o coşku gerek alandaki o coşku beni çok mutlu etti.
Nurcan // İkitelli-İstanbul
KALABALIKTAKİ IŞILTILI GÖZLER

1 Mayıs’ta kortejlerde gençlerin yoğun oluşu dikkat çeken noktalardan biriydi. O gün doğum günü olan, ilk defa 1 Mayıs’a katılan bir genç kadın arkadaşıyla beraber gelmiş, mutluluğu yüzüne yansır bir şekilde duruyordu. Eli boş yürümek istemedi. Bir döviz, bir bayrak alıp yürüyüş sonrasında da alanda bayrağı ile durmaya devam etti. Bir başka genç kadın da lise öğretmeni ile beraber gelmiş, toplanma alanındaki kortejleri tek tek geziyor, yürüyüşe dair, alanda neler yapacağımıza dair sohbetler ediyordu. İki genç kadın da alanda olmaktan keyif aldığını hem sözlerine hem davranışlarına yansıtıyorlardı. “Neden 1 Mayıs, ne talep ediyorsunuz bu 1 Mayıs’ta?” sorularına eğitimde yaşadıkları eksikliklerin giderilmesi, sınav stresini yaşatan bu sınavların kaldırılması cevaplarını verdiler.

Toplanma alanında, yürüyüşte, miting alanında her bir saniyede gözleri ışıl ışıl parlıyordu. Sloganların yankısı, meydanın kalabalığı gözlerdeki ışıltıyı daha da canlandırdı. Bir sene pandemiyle, bir sene de pandemi yasaklarıyla geçen 1 Mayısların ardından alanda olmak, kalabalık içerisinde olmak herkese iyi geldi.

Sohbetlerin sonunda, “Bugün bittikten sonra ne olacak?”, “Ne yapacağız?” soruları da kafalarda yerini bulmuş oldu. Bir sonraki 1 Mayıs’ı beklemeden, bu senenin yarattığı coşku ile yan yana gelme planları çoktan yapıldı bile.

Kocaeli'den genç bir kadın


Fotoğraf: Evrensel

DİRENİŞ NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUMU HİSSETTİRDİ
Bursa Demirtaş OSB'de bulunan Acarsoy Tekstil fabrikasındaki işimden 10 Mart’ta çıkarıldım, 14’ünde de greve başladık. Bu süreçte hep dik durduk, kazanacağımıza inandık ve en başta hepimiz birbirimize güvendik. Sendikalı olduğum ilk dakikadan itibaren daha güçlü olduğumu hissettim ama bu direniş süreci bana daha da güçlü olduğumu ve bir aile kazandığımı gösterdi.
1 Mayıs’ta Anayasal hakkımız olan sendikalaşmaya çağırdık herkesi. Bizler sırf sendikal öncü olduğumuz için işimizden olduk ama bu süreci başarıyla tamamlayacağımıza inanıyoruz.
1 Mayıs bizim açımızdan gayet onurlu ve mutlu geçti. Tekrardan gördük ki birlik ve beraberlik olunca insanın ve kadının yapamayacağı bir şey yok. 4 kişi olarak çıktığımız bu yolda binlerce kişinin desteğine eriştik ki bunların çoğu kadındı. 1 Mayıs’ta alanlarda dahi farklı sendikalardan, farklı örgütlerden kadınlarla hep beraber, iç içeydik.
Grevdeki Acarsoy Tekstil işçisi // Bursa
ÖZGÜR YAŞAM, ADİL ÜCRET, EŞİT HAK, ADALET…

Hayatımın birçok döneminde farklı iş kollarında çalışsam da son bir yıldır sağlık emekçisiyim. Pandemi şartlarında işe başlamış olmak çok ağır bir sorumluluktu, böyle bir dönemde hem bireysel hem toplumsal kaygılarla boğuşurken birçok sağlık emekçisi arkadaşım ile pandemi dolayısıyla daha da ağırlaşan şartlar altında çok daha fazla ezildik, hak ihlallerine maruz kaldık ve kalıyoruz.

Onurlu mücadelemizi vermek için 1 Mayıs alanlarında toplandık. Üyesi olduğum Sağlık Emekçileri Sendikası ile katıldığım 1 Mayıs, benim içerisinde bulunduğum ilk 1 Mayıs’tı. Her iş kolundan, cinsiyetten, cinsel yönelimden, dinden insan ile birlikte aranan şey aynıydı: Özgür yaşam, adil ücret, eşit hak, adalet… Bu kadar farklılığa sahip insanların bir araya gelip kimseyi yargılamadan, ötekileştirmeden aksine sahip çıkan bir yerden direniş göstermesi tarifsiz bir duygu ve deneyimdi. Bizi biz yapan bu farklılıklarımızdı. Biz böyle güçlüydük. Kendimi özgür, sağduyulu ve beraberlik duygusu içinde güçlü hissettim.

Berivan YÜCER // İstanbul

Fotoğraf: Evrensel

İlgili haberler
Yeni bir örgütlülük ve iyi bir sözleşmeyle ilk 1 M...

Kısa süre önce Genel- İş İzmir 7 Nolu Şubede örgütlenen ve ilk defa TİS imzalayan Kemalpaşa Belediye...

1 Mayıs 2022 | Dünyayı değiştirmek için kadınlar #...

1 Mayıs İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nde emeğin, barışın, özgürlüğ...

Daha güçlü, daha örgütlü bir mücadele için soru an...

İşçi sınıfının ihtiyacı politika, kadın işçilerin ihtiyacı daha çok politika. Soru anahtarı az çok o...