Hemen karşı sokağa geçerken deste deste beyaz turuncu çiçeklerin kokusu her tarafı sarmış.

Nergis.

Yenilenmenin, yeni başlangıçların ve umudun simgesi. Evet içinden geçtiğimiz dönemde en çok düşlemeyi ihtiyaç duyduğumuz şeyler bunlar.

Mart’a, bahara yol tutmuşken içimizde, gözümüzün, gönlümüzün gördüğü her yerde umudu yeşertmeliyiz.

Etrafımızı saran sermayenin karanlığı ve onu koruyanlara karşı düşlerimizi gerçekleştirmenin yollarını aramalıyız.

Bugün sermaye ve temsilcilerinin dedikleri, yaptıkları biz kadınları, işçi ve emekçileri tek şeye mahkum etmeye çaba gösteriyor: Umutsuzluk!

İktidar, “Aile Yılı” diyor, sermaye için ucuz ve güvencesiz işçi ordusunu hazırlıyor…

İktidar, “Kemer sıkın” diyor, sermaye için uçsuz, bucaksız kaynaklar aktarıyor…

İktidar, “etki ajanlığıyla mücadele” diyor, sermaye için işçi ve emekçi kadınları, LGBTİ’leri, hakkını savunan her kesimi örgütsüzlüğe mahkum etmeye çalışıyor…

İktidar bütün adımlarını sermayenin kârı için atıyor, kadınları en ağır koşullarda yaşamaya mahkum ediyor. Ancak, bugün bütün güvensizliğe rağmen işçi ve emekçi kadınlar mücadeleyi kurdukları direniş çadırlarında, sokaklarda yeşertiyor.

Dergimizin bu sayısında kadınlar iktidarın sermaye için söyledikleri ve yaptıklarına karşı yaşadıklarını, somut gerçekleri tek tek anlatıyor.

Deprem felaketinin üstünden iki yıl geçmesine rağmen 21 metre karelik alanlara, insanlık dışı koşullarda kadınları yaşamaya mahkum eden iktidara karşı kadınlar reyhanlarıyla “Terk etmiyoruz, buradayız” diyor, hepimize direncin ve yaşama tutunmanın dersini veriyor.

8 Mart’a giderken işçi ve emekçi kadınların anlattıkları “artık değiştirmeliyiz” arzusunu örgütlülükle birleştirmeye yol gösteriyor.

Haydi kız kardeşler, deste deste nergislerle selamlayalım yenilikleri, baharları örgütleyelim. 

Görsel: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı