Değişim kadınlarda umut yeşertti
Bir ayda Esenyalı Kadın Dayanışma Derneği’ne ihtiyaçları için başvuran 950 kadınla yerel seçimleri de konuştuk. Yönetimin değişmesi isteği ise sandığa yansıdı.

Bir seçim maratonunun daha sonuna geldik. Üç aylık yoğun bir çalışmanın ardından deyim yerindeyse “evli evine, köylü köyüne”, emekçiler de sermayenin dayattığı bunca cenderenin faturasını ödemeye.

Çok büyük yatırımların yapıldığı seçimlerde yine emekçi kadınların yaşadığı sorunlar için “Bize oy verin çözelim” söylemi çokça dillendirildi. Yerel seçimler sürecinde artan geçim sıkıntısı yüzünden kadınların yardıma muhtaç hale getirildiğini bir kez daha görmüş olduk. “Bana yardım edene oy vereceğim” sözlerini o kadar çok duyduk ki. Üstelik bu yardımların hiçbir kalıcılığı yok. Bir koli kuru gıda veya birkaç ay harcayabileceği alışveriş kartları. Uzun süredir gündemde olan seçimler bir yana, emekçi kadınlar açısından değişmeyen gündem yine geçim derdiydi, iş bulmaktı, çocuğuna beslenme koyabilmekti. Bunun içinde seçim kadınlar için, “Bu sorunların çözümü olursa oy veririm” demekti.

BİR AYDA 950 KADIN YARDIM İÇİN BAŞVURDU

Bu yılın mart ayı itibariyle derneğimize ihtiyaçları için başvuru yapan kadınların sayısı 950 oldu. En çok erzak talebiyle gelen kadınların birçoğu asgari ücretle çalışan ailelerde yaşıyor. “Yumurta, süt ve peynir. Bu üçlüyü çok uzun süredir tüketemiyoruz” diyen kadınların sayısı da bir o kadar yüksek. Bu tablo sadece işsiz ya da boşandığı için yoksullaşmış kadınlar değil hali hazırda bir işi olan kadınların yardıma muhtaç hale geldiğinin göstergesi. Çalıştıkları halde sürekli olarak yardım arayan emekçi ailelerinin içinde bulunduğu bu durum ise daha fazla umutsuzluğu ve çaresizliği empoze ediyor. Bu süreçte en kötüsü de rastladığımız bazı kadınların, “ya yardım alamazsam” endişesiyle siyasi fikirlerini açık seçik beyan edememeleri olmuştu.

‘AKP’YE OY VERMEYECEĞİM İÇİN EŞİM KIZIYOR’

Henüz 29 yaşında olan Dilan, iki çocuk annesi. Kocasının asgari ücretle çalıştığını yaşlı gözlerle anlatıyor. “Açız abla. Ancak bu para kiramıza yetiyor. Çocuklarım aç” diyor. “Bir daha AKP’ye asla oy vermeyeceğim” dedikten hemen sonra bir panik başlıyor. Bizden oy tercihi yüzünden destek alamayacağını sanarak toparlamaya çalışıyor. Sohbetimizin devamında kaygısını gideriyoruz. “Başka kim var ki? kime oy vereceğiz?’ diyor bu sefer. AKP iktidarıyla büyümüş bu genç kadın başka hiç kimseyi alternatif olarak görmüyor.

İŞÇİ YOKSULLAŞTI AKP’Lİ ZENGİNLEŞTİ

Bu süreçte “Seçimde oy kullanmaya gitmeyeceğim. Çünkü bir şey değişmiyor” diyen kadın sayısı da az değildi. Zaten sonucu da sandığa yansıdı. Nazan’da bu kadınlardan birisi. “Hep AKP’ye oy veriyordum. Ama artık oy vermek istemiyorum” diyen Nazan, oy vermeme nedenini içinde bulunduğu geçim sıkıntısı olarak açıklıyor. “Eşim tersane işçisi ve aldığı para hiçbir şeye yetmiyor. Evimiz kira, çocuklara makarna bile zor bulup pişiriyorum. Ama bakıyorum AKP’li yöneticilerin hepsi zenginleştiler, servetleri aldı başını gitti” diyor Nazan. Aradaki uçurumu görmüş ve daha birçok komşusunun kendisi gibi düşündüğünü söylüyor Nazan.

‘İSTERSEK DEĞİŞİR’

Bu seçimlerin genel seçimlerden farkı, kadınların yerel yönetimlerden olan beklentileriydi. Emekçi kadınlarda yerel yönetimlere yönelik genel düşünce belediyenin yol ve yardım yapması, sokakları düzenlemesi şeklinde olunca doğal olarak beklenti de bu yönde oluyor. Başta sosyal yardımlar olmak üzere kadınlar açısından eğitim de öncelikli sorunlar arasında ve çözümü daha çok tartışır halde olmalı.

Bu seçim sonuçları bizlere bir şey daha gösterdi; Hiçbir şey değişmez diyerek umutsuzluğa kapılan binlerce insan, şimdi “Evet oluyormuş, bir şey değişiyormuş” diyor. Bugün seçimlerde alınan sonuç ilk başta kadınlar arasında bir tebessüm yarattı diyebiliriz.

Fotoğraf: Ekmek ve Gül