Afro Amerikan ilk kadın işveren, siyah hakları savunucusu Madam C.J. Walker (Sarah Breedlove) 23 Aralık 1867’de doğdu, 25 Mayıs 1919’da öldü.
Madam C.J. Walker, 1867’de, köleliğin resmi olarak kaldırılmasından iki yıl sonra, ebeveynlerinin ve kardeşlerinin köle olarak çalıştığı Louisiana’da bir pamuk plantasyonunda Sarah Breedlove olarak doğdu. Ebeveynleri erken öldü, Sarah ablasının evinde büyüdü, bir çamaşırcı olarak geçimini sağlamak zorunda kaldı ve sadece pazar günleri okula giderek biraz okuma yazma öğrendi.
14 yaşında, kayınbiraderinin tacizinden kurtulmak için evlendi. 17 yaşında kızı Lelia’yı doğurdu. Kocası 20 yaşındayken öldü ve Sarah uzun, çetin bir yolculuğa çıktı. Kardeşlerinin şehirdeki 300 “berber dükkanı”ndan birini işlettiği St. Louis’te -tıraş bıçağının icadından ve katı ayrımcılıktan önce berberlik oldukça kârlı bir işti- pis gecekondu mahallelerinde yaşadı. Bir çamaşırcı olarak günlüğü 1 dolara çalıştı, daha sonra beyaz evler için bir aşçılık yaptı ve böylece güneyden gelen binlerce siyah kadının kaderini paylaştı.
27 yaşında yeniden evlendi. Eşi sürekli içiyordu. Çamaşırcılık yaparak kazandığı para yetmediği için siyah kadınlar için saç bakım ürünleri satış temsilcisi olarak çalışmaya başladı. Kendi acı verici deneyiminden, kötü hijyen ve yetersiz beslenmenin bir sonucu olarak saç dökülmesi ve kafa derisi hastalıklarının Afro-Amerikalılar arasında büyük bir sorun olduğunu biliyordu ve çare vadeden her şey büyük talep görüyordu. İleride en büyük rakibi olan Minerva Turnbo-Pope’un ürünlerini satarken, çeşitli kimyasal bileşimlerle deneyler yaptı ve 1906’da kendi şampuan, saç yağı ve kükürtlü pomad serisini piyasaya sürdü. Saç derisinin bakımını yapıp saçların uzamasını sağladı.
SARAH BREEDLOVE’DEN MADAM WALKER’A
Üçüncü eşiyle evlendikten sonra adı Madam Walker’ olan Sarah’ın “harika saç restoratörü” büyük bir başarıydı, bakım öncesi ve sonrası fotoğraflarla reklam yaptı ve tüketicileri ikna etti. Kızı St. Louis’de doğrudan satış ve siparişleri yönetirken, kendisi yaptığı kapsamlı seyahatlerde son derece verimli bir dağıtım sistemi kurdu. Her şehirde büyük bir salon tuttu, ürünlerini sergiledi ve ilgilenen müşterileri saç bakım danışmanları olmak için eğitti. Kendi başına olağanüstü bir servet kazanmakla kalmadı aynı zamanda binlerce siyah kadın için eğitim ve gelir fırsatları yarattı. 1910’da Walker Company’nin merkezini, kendisine bağlı bir araştırma laboratuvarı, kuaför salonu ve güzellik okulu bulunan büyük bir fabrika binası inşa ettiği Indianapolis’e taşıdı. Kısa bir süre sonra Harlem’de bir şehir evi satın aldı ve burada kızı Lelila abartılı bir güzellik salonu açtı. 1917’de Amerika’nın kuzey Manhattan’daki en pahalı yerleşim bölgesi Irvington-on-Hudson’da yeni inşa edilmiş, lüks bir şekilde döşenmiş 30 odalı villasına taşındı.
Madam Walker, kişisel başarısından ve rahat hayattan ne kadar zevk alsa da, başından beri ırk ayrımcılığının hakim olduğu bir toplumda siyah kadınların neler başarabileceğini göstermek istiyordu. Çeşitli kongrelerde kamu tesislerinde ve ulaşım araçlarında ırk ayrımcılığına karşı kampanya yürüttü ve 1917’de Washington’daki Beyaz Saray’da genç siyahların linç edilmesini protesto eden bir heyette yer aldı. “Siyahlara hizmet etmek” için önemli mali kaynaklar topladı, eğitim, sosyal yardım ve kültürel projelere bağışladı ve ayrıca çalışanlarını sosyal ve politik olarak aktif olmaya çağırdı. Ancak kendi sağlığı için çok az zamanı vardı -1919’da henüz 51 yaşındayken böbrek yetmezliğinden öldü.
SELF MADE - INSPİRED BY THE LİFE OF MADAM C.J. WALKER
Herkesin kendi hayat mücadelesini sorgulatan ilham verici sahneleriyle Madam C.J Walker’ı konu alan Self Made - Inspired by the Life of Madam C.J. Walker dizisi, Amerika’nın ilk imparatorluk kuran, bariyerleri yıkan, kendi çabalarıyla milyoner olmuş bir kadının hayat hikayesini anlatıyor, TIKLAYIN.
İlgili haberler
GÜNÜN İLKİ: Kuzey Amerika’daki ilk siyah kadın gaz...
Kuzey Amerika'daki ilk siyah kadın gazete editörü, Mary Ann Shadd, evrensel eğitim hakkı, siyahların...
GÜNÜN IRKÇILIĞI: Siyahi bir avukat gün içinde üç k...
Siyah bir avukat kadının aynı gün 3 defa sanık ile karıştırılması ile ilgili soruşturma başlatıldı.
GÜNÜN FİLMİ: Duyguların Rengi
Tesadüfen bir araya gelen ve güçlü bir bağ kuran 3 kadının hikayesinin anlatıldığı filmde 1960’lar M...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.