'Moloz üzerinde ilerleyen kapitalizm trenini durdurmalıyız'
ABD merkezli düzenlenen çevrimiçi deprem panelinin Türkiye ve ABD’den katılımcıları, felaket kapitalizmi, barınma hakkı ve işçi sınıfının durumu üzerine konuştu.

New York Deprem Dayanışması “6 Şubat Depremleri: Hayatta Kalma, Felaket Kapitalizmi ve Barınma Hakkı” paneli gerçekleştirdi. Ekmek ve Gül adına Fulya Alikoç panele katıldı.

İki oturumdan oluşan panelin birinci oturumda konuşma yapanlar arasında Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi’nde Şehir ve Bölge Planlama Fakültesi Öğretim Üyesi Aslı Odman, SUNY Binghamton Üniversitesi’nden Sosyoloji doktora adayı Harun Ercan ve Princeton Üniversitesi Antropoloji doktora adayı Hazal Hürman yer aldı.

İkinci oturumda ise Brooklyn’de ev tahliyeleri ile mücadele eden Brooklyn Eviction Defense üyesi Holden Taylor, Türkiye’den Ekmek ve Gül'den Fulya Alikoç, Birleşik Tekstil Dokuma ve Deri İşçileri Sendikası (BİRTEK-SEN) Başkanı Mehmet Türkmen ve arama-kurtarma çalışmalarına katılan Soma maden işçisi Mustafa Şala konuşmalarını yaptı.

Panele ilgi, gerek yurt dışında yaşayan Türkiyelilerden gerekse ABD’lilerden yoğun oldu.

ASLI ODMAN: TÜRKİYE’DE KAPİTALİZM TRENİ ENKAZ VE OHAL ÜZERİNDE İLERLİYOR

Konuşmacılardan Aslı Odman “Türkiye’de kapitalizmin treni, hem metafor hem de somut bir gerçek olarak uzun süredir moloz ve olağanüstü hal üzerinde ilerliyor… Şu anda enkaz ile yaklaşan seçimler arasında sıkışıp kaldık. Bu treni hemen durdurmalıyız” diyerek var olan durumun genel bir çerçevesini çizdi.

Hazal Hürman da Gaziantep’teki Suriyeli mülteciler, Roman ve Dom halkları ile Kürtlere yönelik barınma ve resmi ayrımcılık konularında sahadan raporları sundu. Ayrıca rejimin sivil toplum kuruluşlarını son birkaç yıldır kriminalize etmesi karşısında Antep’te yerel dayanışma örgütlenmesinin zorluklarını vurguladı.

FULYA ALİKOÇ: DEPREMLER KADINLAR İÇİN FELAKETE DÖNÜŞTÜ

İkinci panelist Ekmek ve Gül adına konuşan Fulya Alikoç, 20 yıllık emek ucuzlatma politikaları, büyüyen inşaat sektörü ve insan kayırmacılığın doğal afeti toplumsal bir felakete dönüştürdüğüne dikkat çekti. İnsan merkezli değil, kâr odaklı arama kurtarma operasyonları ve afet yönetimi durumu daha da kötüleştirdiğini belirten Alikoç, hükümetin resmi afet yönetimini bir ticaret operasyonu olarak nasıl yürüttüğünü, hayır kurumlarıyla sözleşmeler yaptığını ve büyük şirketlerin afetten kar elde etmesine nasıl izin verdiğini anlattı. Alikoç, “Depremler kadınlar için neden ve nasıl cinsiyetçi bir toplumsal felakete dönüştü? Kadını aileye hapseden ve kadın emeğini ucuzlatan, çocuk istismarını meşrulaştıran, kürtajı sınırlayan 20 yıllık kadın karşıtı politikaların mirasıdır” dedi.

İlgili haberler
İskenderun'da depremzede kadınlarla buluştuk: "Yar...

İskenderun’da Gültepe Mahallesi’nde depremzede kadınlarla buluştuk. Kadınlar yaşadıklarını, yaşam ko...

GÜNÜN ŞARKISI: Sisters Are Doin’ It for Themselves

Hadi biraz 80’ler... 40 yıllık kadın dayanışması şarkısı. Tüm dünyanın kadınları için yazılmıştır.

Depremzede çocuklar Tuzluçayır'da sanatçılarla bul...

Ankara'nın işçi, emekçi mahallesi Tuzluçayır'da bu hafta sonu deprem bölgesinden gelen çocuklar ile...