Arjantin geçtiğimiz haftalarda bir seçim sürecine girdi. Aşırı sağ görüşlü Javier Milei oyların %55.82’sini alarak devlet başkanı seçildi.

TRUMP'I ARATMIYOR

Trump hayranlığı ile bilinen Milei onu aratmayacak nitelikte. Uzun süre ekonomi profesörü olarak görev yapan Milei, Arjantin’in içinden geçtiği ekonomik kriz sürecine ,sağlık da dahil olmak üzere, birçok kamu hizmetini özelleştirerek çözüm (!) getirmeyi hedefliyor. Milei’nin kamu harcamalarını kısmak ve Arjantin Merkez Bankası da dahil olmak üzere çevre, sağlık, eğitim gibi bakanlıkları kapatacağına dair tartışmaları, ülke genelinde Arjantin pesosu yerine ABD dolarını kullanmak gibi bir hedefi de var.

Doğrudan uluslararası sermayenin ve onun işbirlikçilerinin çıkarının hedeflendiği ve Arjantin halkı açısından yıkım getirecek tüm bu uygulamaların yanı sıra, Milei iklim değişikliğinin yalan olduğu, organ satışının serbest olması gerektiği, “Solcuların ölebileceği” gibi neresinden tutsak elimizde kalacak seçim vaatleri ve propagandaları olduğu da biliniyor. Ancak Milei’ nin “gelecekte yapmayı planladığı vukuatlar” bunlarla bitmiyor. Seçimi kazandığında “Bugün Arjantin’in yeniden inşası başlıyor” diyen devlet başkanının “testeresini” doğrulttuğu önemli bir kesim de Arjantinli kadınlar.

KÜRTAJ HAKKI TEHLİKEDE

Milei’nin seçim vaatlerinden biri de 2020’de Arjantinli kadınların mücadelesiyle kazandığı kürtaja erişebilme hakkını kaldırmaya yönelikti. 2020’de Arjantin, 14 haftadan önce kürtaj prosedürünü serbest bırakmış, 14 haftadan sonra ise kürtajın gerçekleşebilmesi annenin sağlığını tehdit eden bir duruma ya da tecavüze bağlanmıştı. Milei eğer seçilirse bu hakkın, geri çekilmesi için referanduma gideceğini açıklamıştı. Geçtiğimiz ağutosta kürtaj hakkına dair, “Hayat döllenme anında başlar. Üç hafta sonra annen seni öldürmeye karar veriyor çünkü henüz yaşamıyorsun. Nasıl oluyor?” şeklinde bir açıklama yaptı. Bunun yanı sıra Milei’nin kapatmak istediği bakanlıklar arasında Kadın Toplumsal Cinsiyet ve Çeşitlilik Bakanlığı da yerini almış durumda. Seçim sürecinde The Guardian'a konuşan Arjantinli kadınlar ise kazandıkları kürtaj hakkı ve diğer hakların ellerinden alınmasından endişeliler ancak mücadeleye devam etme noktasında da kararlılar.

KADINLAR NE DİYOR?

28 yaşındaki Marilyna:
"Kürtaj referandum önerisinden ve bu seçim kampanyasında öne sürülen yıkıcı politikalardan korkuyoruz. Ancak mücadele ediyoruz."

69 yaşındaki Sandra Olue
"Uzun süre mücadele ettik ve bu potansiyel yeni başkanın haklarımızı kısıtlamasından korkuyoruz. Buna izin vermeyeceğiz."

Cecilia Benitez
"Latin Amerika'da, yasalarımızı bozmaya çalışan uç sağ, özellikle Javier Milei ve adamları örgütleniyor. Donald Trump gibi gücünü düzenliyor ve Trump gibi, önerileri bizlere, kadınlara ve LGBT bireylere karşı."

Diaz
"Kadın hakları hiçbir zaman tam anlamıyla Latin Amerika'da kabul görmemiştir. Kamusal alanlarda çok güçlü bir dini varlık ve çok güçlü bir politik neo-muhafazakarlık ağı var. Yeşil dalganın durması mümkün değil, çünkü haklarımız için mücadele etmeli ve sürekli savunmalıyız."

Ali Gondret, 64 yaşında
"İnsanlar bu haklar için hayatlarını verdiler ve biz korkunç bir düşmana karşı savunma yapmak zorundayız. Kızlarımız için savaşıyoruz, çünkü gelecek olan şey çok kötü olabilir."

YEŞİL DALGA HAREKETİ

2000’lerin başında Arjantinli kadınlar kürtajın yasallaşması için kampanya yürütmeye başladı. Uzun süredir kürtaj hakkı için mücadele eden kadınlar yeşil rengi kendilerine simge olarak seçtiler. O zamandan beri yürütülen kürtaj hakkı mücadelesi aynı zamanda “yeşil dalga” olarak anılıyor.

Fotoğraf: Ilan Berkenwald/Flickr(CC BY-SA 2.0)

Kapak Fotoğrafı: Protoplasma K/Flickr (CC BY-SA 2.0)