GÜNÜN ZORU: Kamıştan sepet yapan Roman kadınların elleri
Yılanlar, çıyanlar arasında sert kamışları kesip sırtlarında taşıyor, güneşe yayıyorlar. Kuruyanı ilmek ilmek örüp, ikisi anca bir ekmek parası karşılığında satıyorlar. Sepetçi kadınların hikayesi...

Sabahın üçünde başlıyor mesai. Gece karanlığı henüz bırakmamış yerini günün ışıklarına, ama onlar iki saatlik yolu aşmak için düşüyorlar yola. Yol, Anamur’a, Anamur’un çevresine ulaşıyor. Günün ilk ışıklarının vurduğu orman ve göl kıyısı bir dinlencenin, bir eğlencenin mekanı değil, ekmek parası için ‘bıçkı’yı tutan ellerin sert kamışlarla yaralanmasına bakmadan işlemesinin...
Yılanlar var, türlü türlü böcekler var, kesilen kamışların sırtlanıp getirilmesi var, getirilen kamışların kurumasını beklemesi var, kuruduktan sonra bölüp örmeye hazır hale getirilmesi var... Var da var...
Bu kamışlardan sepet yapıp satmaya çalışan Roman kadınlar için yorgunluk var, dert var, çile var... Ama bu kadar emek karşılığında karın tokluğu yok ne yazık ki!
Sepetler Mezitli Çeşmeli yolu üzerinde kurulan metrelerce uzunluktaki standtlarda satılmayı beklerken anlatıyor bu zorlu işi kadınlar:

GÜNDE İKİ SEPET, BİR EKMEK ANCA EDİYOR
Gönül Akyol anlatıyor:

Yılan ve böceklerin içinde tek tek kamışları kesiyoruz. Eve getiriyoruz, tek tek temizliyoruz. Hazır hale getirip örmeye başlıyoruz. Tabanı ayrı, üstü ayrı, örmesi ayrı yapılıyor. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. İnsanlar alırken, maliyeti yok zaten diyor ama verilen emeği bilmiyor. Malzemeyi bulmak, toplamak çok zor. Elimiz kesiliyor, saatlerce örmekten elimiz ağıyor, sürekli oturduğumuz için belimiz ağrıyor. Sabah başlıyoruz akşama kadar çalışıyoruz. Fiyatlarımız alıcıya bağlı, 5 liradan 50 liraya kadar gidiyor. Zaten pazarlık yapmadan almıyorlar. Günde bir iki tane satıp onu da ekmek parası yapıyoruz. Mecburuz çünkü başka iş yok.”

HER TÜRLÜ TEHLİKE VAR
Funda Akyol anlatıyor:

Budaklar, yılanlar var. Kamışların arası orman gibi. Mecburen aralarını aça aça ilerliyoruz, bastığımız yere dikkat ediyoruz. Çünkü her türlü tehlike var orada. Geçenlerde komşumuzu yılan soktu, 1 hafta yoğun bakımda yattı ve 2 ay ayağa kalkamayacak. Bir yerimiz kesilince dikiş atılacak kadar derin oluyor. kamış toplarken kullandığımız bıçkı çok keskin ve tehlikeli. Bu şartlarda ekmeğimizi kazanmaya çalışıyoruz.”



İlgili haberler
Roman kadınların en büyük derdi işsizlik

İzmir’de kurulan Türkiye’nin ilk kadın Roman derneği Roman Kadınları Kalkındırma ve Güzelleştirme De...

Çalışmayan kadına emeklilik: Bunlar kimi kandırıyo...

Önümüze ısıtıp ısıtıp koyuyorlar ‘ev kadınlarına emeklilik fırsatı’ diye haberleri. Ne müjde, ne fır...

Yeni komşularımla tanışma hikayem

Yeni taşındığı mahallede kağıt işçisi kadınlarla tanışıyor Filiz. Mahallenin bir yarısı lüks konutla...