Kitap, 13 öyküden oluşuyor. İşçi, köylü, emekçi, göçmen, hayatın zorluklarına göğüs geren kadınların, direniş ve dayanışma dolu öyküleri. Hayatın içinden öyküler bunlar aslında. Dili akıcı, cümleler kısa ama etkileyici. Manos Yayınları’ndan basılan bu kitabın arka kapağında bu öykülerden birinden alınan bu cümle ise kadınlar için pek çok şeyi özetliyor: “Gelip geçtiğim şu dünyada, bir devletimiz sevmedi beni.”
Kitabın en vurucu öykülerinden biri ise kitaba adını veren öykü: Kamçılanma Mesafesi. Bir kadının yaşadığı zorluklara direngenliğini, zorluklara inat istediği gibi yaşamasını çok güzel anlatıyor.

DEMİR ELBİSELER GİYDİRİLMİŞ DEV BEBEKLER

Vildan çocukken, yüksek elektrik direklerini demir elbiseler giydirilmiş dev bebeklere benzetir. Elektrik direklerinin en tepesine çıkıp bütün dünyayı seyrettiğini hayal eder. Şimdi ise bir elektrik mühendisidir. Yüksek gerilim telleri buzdan kurtulunca birbirini kamçılamasın, zarar vermesin diye ince hesaplar yapar.
Vildan, Selim, Osman, Mustafa, Gülşen çocukluk arkadaşlarıdır. Selim’le Vildan ise çocukluk aşkları birbirinin. Osman da Vildan’ı hep kıskanır Selim’den. Bir bahar günü bu arkadaşlar okuldan kaçıp hep beraber yüksek elektrik direklerinin oraya giderler. Selim, Vildan’a bakarak “ben tırmanabilirim” der ve tırmanmaya başlar Vildan’ın karşı çıkmasına aldırmadan. Vildan çok korkar Selim’e bir şey olmasından, ağlayıp saydırır. Selim, Vildan’ın korktuğunu görünce geri iner. Osman, Selim’den nefret eder. O gece Vildan’ın evinin duvarına “Vildan, Selim’i seviyor.” yazar. Bu yazıyı gören Vildan’ın babası çok sinirlenir ve Vildan’la Selim’i birbirinden uzak tutmak için kendince önlemler alır. Yine de Vildan’la Selim’in aşkına engel olamaz bu. Üniversite için Vildan Ankara’ya, Selim İstanbul’a gider. Ancak Selim Vildan’ı ne arar ne de sorar. Vildan, bu duruma dayanamaz ve ayrılmak istediğini bir mektuba yazar.

BOŞANMIŞ VE ÇOCUKLU BİR KADIN!

Vildan, Osman’la evlenir ve Umay adında bir kızları olur. Ancak uzun sürmez evlilikleri, ayrılırlar. Vildan’ın annesi boşandığı için çok üzülür, çevresine ne diyecektir? Boşanmış ve çocuklu bir kızı vardır. Ne bedbaht bir şey! Vildan boşanmış bir kadın olarak çevreden “müsait” damgası yer ve erkek arkadaşları tarafından rahatsız edilir. Ancak Vildan güçlü bir kadındır, bütün sıkıntıların da üstesinden gelir.

“ZORLUKLAR KADINLARI DAHA ÇOK KAMÇILAR”

Yine de Selim’i düşünmeden yapamaz Vildan. Gördüğü her yüzde onu arar. Bir gün çalıştığı yerde ona çok benzeyen bir işçi görür, adı Murat. İkisi sürekli bakışırlar. Sonrasındaysa birlikte olurlar. Vildan’la Murat iş yerinin servisine binerler. Servisten indikleri yerde hurdacıların kamyonetlerinin bozulduğunu görür Vildan ve onların yanına gider. Ancak Murat uzakta durur çünkü oradaki kızlardan birini tanımaktadır. Murat’ın parmağı yaralıdır. Onu hastaneye götürürler. Vildan hastanenin önünde beklerken telefonuna bir mesaj geldiğini fark eder. Mesaj Selim’dendir. Görüşmek istediğini söyler. Vildan bulunduğu yeri söyler. Vildan heyecanlanır çünkü yıllar sonra görüşeceklerdir. Selim’i beklerken o sırada orada bulunan deli bir kadınla muhabbete girer ve kahkahalarla gülerler. Sesleri otoparkta kalbi gümbür gümbür atan Selim’e kadar ulaşır. Öykü de burada biter.

Zorluklar kadınları daha çok kamçılar; yılgınlığa, umutsuzluğa sürüklenmezler. İşte bu yüzden güçlüdür kadınlar.