Emma Herwegh, Berlin'in en zengin çevrelerinden birinde bir ipek tüccarının kızı olarak 10 Mayıs 1817'de doğdu. Mükemmel bir eğitim aldı ve hayatı boyunca özgür ve eşit bir Avrupa'dan , özgür ve eşit bir cumhuriyetten başka bir şey istemedi. Ama çevresinde sadece kariyeristler, dönekler ve iktidara boyun eğenlerin çok olmasından acı duydu.
Yaşamı boyunca tuttuğu günlüğünde, 1842'de şöyle yazdı: "Ne erdemin olduğu ne de suçun işlendiği sözde hukuk çevresi, bu hermafroditler, bu yarı liberal, yarı kraliyet yanlıları, bugün Polonya halkının dirilişine yarın ise İmparator Nicholas'a övgüler dizen bu yuva yok etmek istediğim parazitlerdir."
Emma Herwegh, çağına göre devrimciydi. Halk hareketlerini desteklemek için herhangi bir özgürlük hareketine katılmadan önce neredeyse tüm Avrupa dillerini öğrendi. Daha sonra bunu eşinin yanında yapmaya devam etti. 1842'nin sonunda eşi, devrimci şair Georg Herwegh ile Berlin'de tanıştı. Bir hafta sonra ikisi nişanlandı ve Herwegh, muhalif olduğu için Prusya'dan sürüldüğünden, düğün İsviçre'de gerçekleşti. O andan itibaren Emma Herwegh sürgünde yaşadı.
İlk durak, Avrupa'nın her yerinden siyasi olarak zulüm gören insanlar için bir sığınak olan Paris'ti. Herweghler, arkadaşları Karl ve Jenny Marx'ın hemen yanında yaşıyordu. Heinrich Heine, Mikhail Bakunin, Ivan Turgenev, Alexander Herz ve George Sand arkadaşlarıydı. Mart Devrimi 1848'de Alman topraklarında başladığında Emma Herwegh ve çok sayıda sürgün, isyancıları destekleme çağrısı yaptı. Baden'e gizli bir seyahat yaptı, isyancıların önderlerinden Friedrich Hecker ile görüştü - ancak Paris'ten gelen devrimciler Alman sınırını geçtiğinde, Hecker ve adamları Prusya ordusu tarafından yenildi.
Herweghler İsviçre'ye kaçtı. Orada, şimdi kırmızı mektupla aranmakta olan 31 yaşındaki genç kadın "Paris'teki Alman demokratik lejyonunun tarihi" adlı deneyim raporunu yazdı ve Silezya'da bir basım evi buldu. Kimsenin kitabı basmasına izin verilmedi, ayaklanma bastırılmıştı ve basımevleri yine prenslerin elindeydi, güçlülerdi. Buna rağmen bastırdı ama hemen el konuldu ve yasaklandı. Sürgündeki yoksulluk artmasına rağmen, Emma Herwegh devrimci-demokratik duruşundan hiç sapmadı. Örneğin, Cenevre ve Zürih'ten, Avrupa'daki o dönem tek ayakta kalan İtalyan özgürlük hareketi için yıllarca çalıştı. Garibaldi, Orsini, Mazzini ile birlikte, onlar için çalıştı, hepsini şahsen tanıyordu! İsviçre'de İtalyanca kursları verdi, Albay Rüstow'a Garibaldi'yi komutan olarak desteklemesini emretti, bu Rüstow bunu gerçekten yaptı; Garibaldi'nin en değerli insanlarını orduya aldı. Orsini'yi de hapishaneden kurtardı. 1878'de Emma Herwegh, ölümüne kadar yaşadığı Paris'e taşındı. Edebi eserleri tercüme etti, genç Frank Wedekind'in sponsorluğunu yaptı ve gerici siyasete rağmen eşinin devrimci eserlerini unutulmaktan kurtarmaya çalıştı.
Ölünceye kadar 1848'te Frankfurt'ta ihanete uğrayan devrimin Almanyasından başka bir Almanya'nın olduğuna inanmıştı. Özgürlük ateşi nerede yanıyorsa oraya ateşe odun atmaya gitti. Genç ve demokratik bir Almanya'nın kurulacağına inandı. Yaşamının her döneminde kadınların da mücadeleye katılmasına çaba harcadı. Ateşi Çalmak romanında Emma ve eşi şair Georg Herwegh de anlatılır...
İlgili haberler
GÜNÜN KADINI: Radia Perlman
Şu an bilgisayarlarımızın ya da akıllı telefonlarımızın başında keyfini sürdüğümüz internetin temell...
GÜNÜN KADINI: Saartjie Baartman
Avrupalılara benzemediği için ömrü köle pazarlarında geçen Baartman’ın yaşadığı dehşet ölümüyle bile...
GÜNÜN KADINI: Lynn Margulis
Dışlanmamak için gördüğünü söylemekten kaçınan sözde bilimcilerden değildi o. Cesaretinden asla ödün...
- EN SON
- ÇOK OKUNAN
- ÖNERİLEN
Editörden
Bültenimize abone olun!
E-posta listesine kayıt oldunuz.