Tekstil işçisiyken de depremzedeyken de mücadelenin önemini gördüm
'Ben iş yerimden de şehrimden de keyfimden ayrılmamıştım. Onca baskıya, zor çalışma koşullarına rağmen beş yılımı geçirdiğim iş yerinden böyle bir tavır görmek çok ağırdı.'

Bir kadın, bir işçi ve bir depremzede olarak depremden bu yana yaşadığım sıkıntılarımı anlatmak istedim sizlere.

6 Şubat depremi sonrası yaşadığım şehri, evimi, işimi değiştirmek zorunda kaldım. Elbette o zaman da her şey sorunsuz değildi, bir tekstil işçisiydim. İş yerinde yaşadığımız sorunlara dair bir şeyler yapmaya çalışıyorduk. Fakat deprem bambaşka yaralar açtı. Depremden sonra ilan edilen 3 aylık OHAL süresince işsizlik ödeneği aldım. OHAL bittikten sonra Malatya'da çalıştığım iş yerine gittim ve durumumu anlattım. Evim ağır hasarlı olduğu için mecburen Ankara'ya yerleşmiştim. Bunu anlatıp, tüm haklarımı alıp öyle işten ayrılmak istediğimi söyledim. İş yeri kesinlikle tazminat ödemeyeceğini, “İstediğin yolu da deneyebilirsin” diyerek çok net gösterdi. Ben iş yerimden de şehrimden de keyfimden ayrılmamıştım. Onca baskıya, zor çalışma koşullarına rağmen beş yılımı geçirdiğim iş yerinden böyle bir tavır görmek çok ağırdı: “İster git, ister çalış. Kapı orada.”

Haklarımı alabilmek için tazminat davası açtım, umarım adalet yerini bulur.

Şu anda Ankara'da zorlansam da mücadele etmeye, buraya alışmaya çalışıyorum. Genelde hizmet sektöründe, market, restoran gibi yerlerde; uzun saatli, hafta içi izinli temizlik gibi işler bulabiliyorum. Yakın zamanda da iş değiştirdim. Asgari ücretle çalışıyorum ve asgari ücretle burada geçinmek, yaşamak çok zor. Benim aldığım maaş yol parasını, kirayı, faturaları bile tam olarak karşılamıyor. Yeme içme, giyinme gibi ihtiyaçları saymıyorum bile. Düzenimiz tamamen yıkılmışken yepyeni bir yerde sıfırdan hayat kurmaya çalışıyoruz. Bu kadar düşük ücretlerle bunu yapmak çok zor. Manevi zorluklarının yanında bir de bu maddi zorluklar olduğunda çok yıpratıcı oluyor. Bu şartlar altında ya yoksulluk içinde aç yaşayacaksın ya da hayat mücadeleni sen vereceksin.

Ben, Malatya'da bir tekstil işçisi olduğum yaşamda da Ankara'da asgari ücretli bir depremzede olduğum yaşamda da mücadele etmek için bir arada olmanın ve kadın dayanışmasının önemini, hakkımız olanı almanın tek yolunun tırnaklarımızla kazımak olduğunu gördüm, görmeye de devam ediyorum.

Sesimizi duyuran; birbirimizin hikayelerinin, sevinçlerinin, mücadelelerinin ortağı olmamızı sağlayan Ekmek ve Gül' e teşekkür ederim. Sağlıklı, mutlu, umutlu bir yaşamı hep birlikte kuracağımız güzel bir sene olsun. 

Fotoğraf: Canva Pro yapay zeka görsel oluşturma aracı ile oluşturuldu.

İlgili haberler
Malatya’da tekstil işçisi kadınlarla buluştuk: Enk...

Malatya'da tekstil işçileriyle bir araya geldik. Birçoğunun evi yıkılmış, patronlar ise depremi kâra...

Depremzede, işçi, sendika temsilcisi Halime Sancak...

25 Kasım öncesi konuştuğumuz BİRTEK-SEN Malatya Temsilcisi Halime Sancak, Organize sanayi bölgesinde...

İMES’te kadın işçiler yeni asgari ücrete tepkili:...

İMES Sanayi Sitesi içinde irili ufaklı atölye ve iş yerlerinde çalışan kadın işçilerle görüştük.