Sovyetler dönemine ait okuduğumuz her şey, bize yeni bir dünyanın hayal olmadığını gösteriyor. Buse Vurdu’nun 24 Mart 2024 tarihinde Ekmek ve Gül’ün internet sitesinde yayımlanan “Sovyetler birliğinde kentler ve kadınlar” başlıklı yazısında tüm detaylarıyla değindiği Sovyetler’ de yaşam, her şeyiyle büyük bir gerçeği tekrar göz önüne seriyor. Bugün uğruna mücadele ettiğimiz pek çok şeyi kazanabileceğimizin de bir o kadar kuvvetli kanıtı değil mi? Çocuklarımız için ücretsiz ve yaygın kreşler, erişilebilir sağlıklı gıdalar… Bizler için ise yaşanabilir kentler ve sadece karın tokluğuyla yaşamadığımız günler. Kâr ve rant uğruna parçalanmış hayatlarımız biz kadınları, bir noktada erkeklerden ayırıyor. “Yarın işe giderken çocuğu nereye bırakacağım? Bıraktığım yerde sağlıklı beslenebilmesi mümkün mü? İş yerinin yemekhanesinde yemediğim ekmeği, çocuğun beslenmesine mi koysam?” Tüm gün çalışırken bir yandan da evin tüm yükünü, çocukların tüm bakımını sırtlamasak hiç fena olmaz. Akşam yemek, çamaşır ve temizlik…

Sovyetler’de gördüğümüz yaşam, bugün sürdürdüğümüz bir öğün ücretsiz, sağlıklı yemek kampanyasına yansıyor. Bugün çocuklarımız için ücretsiz kreş isteğimiz, Sovyetler’ de uygulanmış bir hak. Yerel ve genel yönetimlerin bir parçası olmaya çalışmamız ise bugün açısından, bu yüzden önemli. Fakat yalnız değil, birlikte. Haklarımız için mücadele ettiğimiz her şey, bizim gelecek güzel günlerimizin teminatıdır.

Kadınların hem evde hem işte tüm sorumluluğu üstlenmediği, ortak yaşam alanlarında herkesin eşit sorumluluğa sahip olduğu bir yapıyı inşa etmek, Sovyetler’ in yaşam öğretisinden edindiğimiz bilgilerle mümkün görünüyor. Bakım sürecinin ortak paylaşımı da buna dahil. Öyle ki yükü paylaştığın kişi, yardımcı olacak bir yakının da değil. Devletin bizzat kendisi. Çocuğa, yaşlıya ve bakıma muhtaç pek çok kişiye yaşanabilir hayat sunmak zorunda olan devlet, bu hizmetleri ücretsiz hale getirmeli.

Evet bunlar hayal değil. Sovyetler’ deki bu yaşamı yalnızca düşünmenin ötesinde gerçekleştirmek için harekete geçmeliyiz. Binalar arasına hapsedilmemiş, park ve yeşil alanlarla donatılmış yaşam alanlarından tiyatrolara sahip olmak, sinema ve konserlerin yaşam için lüks olmadığı bir hayat için...

Fotoğraf: Evrensel